ZİNCİRLER

116 20 21
                                    

Hepimiz çoğu kez uçurumun kenarından, aşağı izleyip oradan süzülmenin, hayalini kötü olsada kurmuşuzdur. Ben bunu çocuk ve gençken çok düşünür ve denemeye çalışırdım ama arkama bakıp anneme verdiğim sözleri düşününce işin rengi hep değişirdi. Bir sözüm vardı, adalet meleği olmak. Anneme verilmeyen adaleti başka insanlarada yaşatılmasını engellemek. Ceza çekmesi gereken insanları sonsuza dek kovalamak. Suçluları bazen önceden engelleyemesem de cezalarını çekmesi için son kanıma kadar savaşabilirdim.

   "Kızıımm çık dışarı Ada. Ben geldim." Gelmişti anneme eziyet edip benim yanıma gelmişti. Saklandım yatağım duvara çok yapışık değildi. Onun arkasına saklanmıştım. Kapımı açtı, bir koku yayıldı. İçmişti gene anlayabiliyordum. Her zaman böyle kokardı. "Buldum seni!" Ağlıyordum küçük bedenim resmen tir tir titriyordu. Bazen hayat küçücük bedenlere, boylarından büyük sıkıntı verebiliyordu. Bende o şanssız kişilerdendim. Yaklaştı yanıma gelme diye bağırıyordum. Uzaktan bir yerden sesimi duyuyor gibiydim.
"Ada!Ada!Ada!"

   Sıçradım ve bana seslenenin Alp olduğunu anladım. Alp yanıma oturmuş ateşime bakıyordu. "Ada iyimisin? Bana bak geçti yanındayım rüyaydı." Keşke Alp sadece rüyada kalsaydı da benim küçük Ada'ma bunlar yaşatılmasaydı. Öyle bir ağlıyordum ki yine gelmişti gene görmüştüm onu. Bir anda sırtımda bir çift el hissettim. Alp bana sarılmıştı. "Geçti sincap hadi ama sen güçlü bir kadınsın." Bende ona sarılıp ağlamaya devam ettim. Bu yanlıştı ama tek yardımcım şu an Alp'tı. Ona sımsıkı sarılmıştım. Oda saçıma çenesini yaslamış bana sarılıyordu. Saçlarım en değerlilerimdi.

Alp birini aradı."Ada Hanımın odasına sıcak çikolata getirin hemen." Bana sıcak çikolata söylemişti ve ben çikolata için resmen çikolata fabrikasına ortak olabilecek bir deliydim. Bu adama git gide iyice ısınmaya başlamıştım. Zaaflarımla oynuyordu.

Ona yenilmekten korkuyordum çünkü yenilmeyi hazmedemezdim.

Çok hızlı gidiyorum farkındayım. Ama duygulara söz geçiremezdi insan. Duygular kalbe yapıştığı zaman kalbi temizlemek zordu. Aklı belki temizlenirdi. Ama kalp onu duydukça, onla ilgili ufak bir şey gördüğünde hızlı bir şekilde pıt pıt atmaya başlardı.

"Teşekkür ederim dedim burnumu çekerek." Güldü, saçlarımdan öptü. "Sincapım ağlamamalı, yoksa ben çok insan ağlatırım." Ne güzel ben insanlar ağlamasın diye uğraşırken o insan ağlatmaya meyilli davranıyordu. Çok zıttık. Biz; siyahla beyaz, uzunla kısa, yukarıyla aşağı gibiydik.

Telefonum yoktu en son olay yerinde, Batuhan'ın arabasının içinde unutmuştum. "Telefonum lazım çok merak etmişlerdir." dedim Alp'e bakarak.

"Onu hallettik. Senin adına bir mesaj yolladık. O Batuhan denen herif aramak istedi müsait olmadığını yazdık." Sinir tanecikleri beynimde oyun oynamaya başlamıştı.

"Ne yaptın? Ne yaptın sen!? Ya sende problem mi var? Anlamıyorum yani garezine mi yapıyorsun?"

"Özür dilerim sincap ama yapmam gerekti sen benimle kalmak zorundasın." Haberlere çıkarsa sıkıntı büyürdü. İnşallah Batuhan ayarlamıştır diye geçirdim içimden.

Sıcak çikolata gelmişti. Önce bir kadın kapıyı çaldı, gelebilir miyim Alp Bey dedi kadın ve onay alıp sıcak çikolatayı bırakıp gitti. Herkes bu denli neden korkuyordu bu adamdan? Neydi bu, şeytan mı?

"İçeceğini içtiğin zaman seni aşağı bekliyorum. Rüyanı ve sonrada anlaşmamızı konuşacağız."dedi ve gitti.

Sıcak çikolatayı bitirdikten sonra banyoya gittim, bir ılık duş alıp dişlerimi fırçaladıktan sonra üstümü giyindim. Siyah bir tişört ve siyah eşofman giydim. Saçlarımı kurulamazdım. Kuruladığım zaman kabarıyor ve rahatsız ediyordu. Kurulamazsam da sinüzit vardı. Ama kurulamıyordum.

KALP ZİNCİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin