bölüm 4. 3000 kez

149 14 66
                                    

Laneti yakala-

______

Xie lian, bir çift kol tarafından aniden geri çekilince şaşırıp ağzından bi 'ah' sesi çıkmıştı ve Sadece ellerine bakarak bile hua cheng olduğunu anlamıştı.

Hua cheng tarafından hızla kucağa alınan Xie lian heyecanla "san lang!" Diye bağırdı, soğuk yüzüne ellerini koydu ve yüzünü soğuk bedenin yanağına sürttü. Onu en son sabah görmüştü ama bu kadar olaydan sonra tek ihtiyacı hua cheng gibi hissediyordu.

Sırnaşması ve özlem dolu sesi hua cheng'in o kadar hoşuna gitmiş ki, sımsıkı sarmıştı küçük bedeni.

ikili özlem giderirken yandan Mu Qing konuştu. "Bir anda neden ortaya çıktın?" Dedi, sesinden biraz şaşkınlık ve rahatlama akıyordu. biraz Xie lianın bariyeri geçmesine göz yumamazlardı ve bu yüzden Feng Xin'le bariyerden geçmek üzere olan Xie lianı geri çekmek için öne atıldıklarında hua cheng ortaya çıkmıştı.

Hua cheng sabit bir şekilde "Gege yı almaya geleceğimi söylemiştim." Dedi. Sonra ona sarılan Xie lian'a döndü.

"Gege, sözünü tutmadın.." Xie lian donup kaldı.
Sesinde ne bir kızgınlık nede bir soğukluk akmasa da Xie lian gerilmeden edemedi, Başını boynundan kaldırıp ona baktı. Siyah gece gibi parlak Gözleri, hala özlemle dolup taşıyor olsa da Xie lian titremeden edemedi.

"Özür dilerim san lang.." dedi tekrar boynuna gömülürken. Jun wu'yu o olmadan ziyaret etmeyeceğine söz vermişti, ve sözünde durmamıştı.

"Gege sözünü bir daha unutmaz ve bende endişelenmem" Dedi, sesinden rahatsız olduğunu bir tek Xie lian anladı. içten içe kendine kızdı.

Böyle bir durumda bile san lang'ı endişelendiriyordu..

Hua cheng ne düşündüğünü anlamış gibi bir kez ah'ladı ve küçük bedenin boynuna öptü.

Xie lian onun omzundan Pei Ming'in duvara yaslı ve kollarını göğsünde bağlı onları izlediğini gördü.

"Hazretleriyle karşılaşmayalı uzun zaman oluyor." Jun Wu'nun sesini duyunca Xie lian başını boynundan kaldırdı. Jun Wu ağır başlılıkla karşılarında duruyordu.

Hua cheng'in gözü birden ölümü andırdı, kıpkırmızıydı ve kıpkırmızıydı.

Ve doğrudan jun wu'ya bakıyordu.

Jun Wu konuşmaya devam etti. "Ah, Hazretleri Ekselanslarına dokunacağım için mi bu kadar endişelendi, Sadece lanetine bakacaktım," derken çok samimi görünüyordu. Hua cheng'den öfkeli bir aura yayıldı.

"Bir gazap seviyesi!" dedi, öfke patlaması yaşamak üzere gibi görünüyordu. Xie lian panikledi ve onu sakinleştirmek için omzunu ovaladı, ve kısık bir sesle "san lang.." diye seslendi. Başı boynunda olduğu için dudakları boynuna değiyordu, bu her zaman işe yarardı.

Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Hua cheng'den yayılan acı aura yavaş yavaş dağıldı ve saniyelik gözü titredi.

Ve kısa süre sonra, Xie lian'ın da yardımıyla hua cheng sakinleşti ve minik bedene daha sıkı sarılarak konuşmaya geri döndü.

"Bir gazap sınıfı. Ve sen onu tanıyorsun."

Xie lian şaşkınlıkla jun wu ya döndüğünde onun sabit bir şekilde ayağının altındaki gölü izlediğini gördü. Saniyeler sonra ciddi bir sesle Jun wu, "ilk yenilgim." dedi.

Xie lian anlayamadı. Jun wu'yla konuştukları süre boyunca ona güvenmişti ve birşeyleri eksik söylediğini düşünmemişti, peki ya Xie lianı yanına çağırırken ki amacı neydi? Bini aşkın bi yıl geçtiği için unutmuş muydu, yoksa gerçekten Xie lian'a dokunmak mı istemişti?"

TGCF - Bin Yılın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin