Büyük kargaşa-
_____
Xie lian ve diğerleri Ming Guang sarayına geldiklerinde, yeni cennetin tam bir karmaşa içinde olduğunu gördüler.
Xie lian herşeyin bu kadar birbirine girmesini beklemiyordu. Savaş tanrıları bölgeden bölgeye koşuşturup delikleri kapatıyor, literatür tanrıları iletişim rününden rapor verip aynı zamanda bilgi toplamaya çalışıyor. Element tanrıları alt diyarın dengesini sağlanıp insanların delikleri görmemesini sağlıyordu.
Ming Guang sarayına geldiklerinde General Pei onları karşılamıştı. Xie lianı ilk gördüğünde dudağının bir tarafı titrese de tepki vermemişti ve arkasını dönüp onlara takip etmelerini işaret etmişti. Şimdide salonun tam ortasında dördünü karşısına almış bir eliyle başına ovuyordu. Xie lian oluşan sessizlikten rahatsız olarak yalandan öksürdü ve "General Pei çok stresli görünüyor.." dedi, bu şekilde sessizliği bozmuş oldu.
Pei Ming bir kez -ah'ladı ve gözleri kapalı bir şekilde alnını ovalamayı bırakıp konuşmaya başladı "pekala Ekselansları, lanetlendiğin yüz metre öteden belli. üç tanrı tarafından korunurken neden bu halde olduğuna daha sonra geleceğim"
Xie lian yanağını kaşıdı. Aslında üç tanrının onu korumasından çok onun üç tanrıyı koruduğunu belirtmek istedi ama Pei Ming tekrar konuştu.
"Pekala ilk kim anlatmak ister" dedi diğer üçlüye
Quan Yizhen elini kaldırmış ağzını açmak üzereyken Feng Xin ve Mu Qing tarafından ağzı geri kapatıldı. Feng Xin baştan sona neler olduğunu anlatmaya başladı.
O sırada Xie lian Pei Ming'i ve Rong Guang kılıcına yaklaşan RuoYe yi izliyordu. Pei Ming bir nevi imparator'un yerini almıştı. Geçen yıllar içinde cennet yetkilileri toplanıp yöneticinin kim olmasına karar verecekleri zaman Pei Ming'in bunda gözü yoktu. Bir çok tanrı yağmur ustasının hem kıdemi hemde güvenilir olduğu için yönetici olmasını isterken yağmur ustası bunu istemediğini, General Pei'in daha iyi bir yönetici olacağını söyledi. Bir çok tanrı da buna katıldı. Pei Ming'in Başarısı diğer tanrılara kıyasla oldukça ciddiydi ve güvenilir bir kişiliği vardı. Ruhunda önderlik vardı ve bunu zamanında hua cheng'de söylemişti, bu yüzden Xie lian yönetici olmasını istediği ilk kişiydi. Öyle de olmuştu. Gecen yıllar içinde Pei Ming kusursuzca yönetmişti. Taki bin yılın laneti patlak vereyinceye kadar. Herşeye yetişmeye çalıştığı için oldukça sıkılmış görünüyordu. Bunu ilk geldikleri an anlamışlardı.
"Bu hilecilerin sayısı tam olarak bilinmiyor..?" Dedi Pei Ming Feng Xin anlatmayı bitirince. Mu Qing Quan Yizhen'in ağzından elini çekip onu onayladı. "Çiçeğe uzanan kan yağmuru Tam rakam bilinmediğini söyledi.
"Aslında benim bir teorim var." Diye aniden konuştu Xie lian. Diğerleri nedir o dercesine ona baktı.
"Anlat" dedi Mu Qing
Xie lian RuoYeyi çağırıp koluna doladı ve diğerlerine dönüp konuştu. "Öncelikle yeni cennette aynı anda kaç kapı açıldığını öğrenmem gerekiyor."
Pei Ming hiç beklemeden iletişim rününden ling wen ile iletişime geçti, tütsü zamanı geçmeden konuşmayı bitirdi ve ling wen den aldığı raporlarla Xie liana döndü. "Bir hilal vakti içinde 17 kapı açılıyor. Hepsinin açılma süresi de aynı. Ekselansları ne biliyorsun?"
( Y.n : bir hilal vakti 3 saat ile eş değerdir. )
Xie lian eli çenesinde düşünüyordu. Hua cheng ona bunun hakkında araştırma yapmasını söylerken ne demek istemişti? Xie lian aklındaki düşünceleri diğerleriyle paylaştı. "Anlıyorum, anlıyorum, San lang ayrılmadan bana cennetteki deliklerin oluşma süresini ve aynı anda kaç kapı açıldığını araştırmamızı söyledi, ilk önce ne dediğini anlamadım ve gidip kontrol etmeyi düşündüm. Ama gerek kalmadı.