Lisa
-çok heyecanlıyım.
"acaba kız mı erkek mi?"
Arabadan indiğimizde hastaneye doğru yürümeye başladık.
"ayy çok heyecanlıyım."
Jennieyi ilk defa böyle heyecanlı ve mutlu görüyordum.
Doktorun kapısını çaldığımızda gel komutu gelince içeri girdik.
"bayan kim hoşgeldiniz."
Doktor gülümseyerek jennie'ye baktı.
"hoşbulduk bayan mini."
Bayan mini ayağa kalkıp odadaki yatağa uzanmamı söyledi.
Yatağa uzanıp karnımı açtım.
Oda yanıma oturup karnıma bir jel sürüp cihazı karnımda gezdirmeye başladı.
"evet bebeğimizin cinsiyeti belli oldu."
Jennie gülümseyip doktora baktı.
"neymiş söyleyin."
Doktor tam söyliyeceği sırada jennie onu susturdu.
"yada durun söylemeyin daha hazır değilim."
Jennieye sinirli bir bakış attıp onu susturdum.
-siz onu boşverin bayan mini lütfen cinsiyeti söyleyin.
"bebeğimizin cinsiyeti kız."
Jennie daha çok gülüp bana baktı.
"biliyordum."
Bayan mini bana peçete verip karnımı temizlememi söyledi.
Karnımı temizleyip ayağa kalktım.
Jennieyle birlikte hastaneden çıkıp arabaya bindik.
"nereye gitmek istersin."
Omuz silkip ona baktım.
-bilemem, parka gidebiliz aslında.
"park mı?"
-evet olamaz mı?
"olur olur çok güzel olur da biraz şaşırdım."
Elerimi karnıma sarıp karnımı okşamaya başladım doğuma sadece 4 ay kalmıştı.
"doğuma az kaldı."
Başımı olumlu anlamda salladım.
-evet az kaldı.
"doğumdan sonra bebeği bırakacak mısın?"
Bilmiyordum bırakmalı mıydım yoksa bırakmamalı mıydım bilmiyordum.
-evet gideceğim.
"nereye gidiceksin ailenin de seni istemediğini zannediyordum."
Evet doğru söylüyordu annemin kocası ya bu kız gider yada ben giderim demişti.
Annem de tabii ki kocasını seçmişti.
Bende bilmiyordum ne yapacağımı nereye gideceğimi hiç ama hiç bilmiyordum.
"taylanda gitmiyeceğim Amerika'da bir arkadaşım var onu yanına gitmeyi düşünüyordum zaten o da yanıma gel demişti."
Başımı olumlu anlamda salladı.
Sadece belki bebeğimin ilk aylarında yanında olabilirdim sonrada amerikaya gidecektim.
Derin bir nefes alıp yolu seyretmeye başladım.
Parka geldiğimizde jennie arabayı durdurdu.
"geldik."
Arbadan inip parka doğru yürümeye başladık.
"şuradaki banka oturalım mı?"
Kafamı olumlu anlamda salladım.
Banka oturup etrafı izlemeye başladık.
Etrafta çocuklarının peşinden koşturan anne ve babalar vardı.
Jennie'nin üstünde her zamanki gibi yine takım elbise vardı.
Jennie bacak bacak üstüne atmış oturuyordu.
Birden bir çocuk gelip jennienin ayağına sarıldı.
Dur ne bu bir çocuktu ve küçücüktü.
Çocuk jennie'ye bakıp gözleri kısılana kadar gülüyordu.
Jennie ise çocuğa garip bir şekilde bakıyordu.
-jennie baksana ne tatlı.
"yaa ne demezsin o kadar tatlı ki bacağımı az daha bırakmazsa onu tatlıktan öldüreceğim."
-jennie öyle demesene o daha çocuk.
Bir kadın koşarak bize gelip selam vererek çocuğu kucağına aldı.
"chaeyoung-ah ne yapıyorsun."
Kadın çocuğu alıp yanımızda uzaklaştı.
Jennieyle bir birimize bakakaldık.
-çocuk çok tatlıydı.
"yaa yaa çok tatlıydı."