-1.Bölüm-

45 21 13
                                    

Yukardaki şarkıyı kesinlikle dinleyin :)

🦋

"Herkes gider mi?,Herkes gider mi? Söyle bana küçük adam,herşey biter mi?"

Yağmurda kulaklığımdan gelen Cem Adrian'ın şarkısına eşlik ederek yolda yürüyordum.

Yağmurda çok fazla durmak sağlığa zararlıydı ancak yağmurda durmanın güzel bir yanı vardı, yağmurda ne kadar fazla durarsanız aklınızdaki sesler o kadar uzun süre susuyordu.

"Elinde cennetin,kayıp haritası kalbinde hazineler,yüzünde anahtarı.."

Sesim titriyerek şarkıya devam ettim "Kimse görmüyor,kimse bilmiyor ve sen hala üşüyorsun.."

Evet çok haklıydı gerçektende kimse beni görmüyordu,kimse beni ve benim yaşadıklarımı bilmiyordu ama ben hayla üşüyordum. Bu üşümek kelimesinden kastım korkuyordum hemde fazla korkuyordum..

Gelecekten,geçmişten,ailemden,kendimden,insanlardan,kafamın içindeki seslerden herşeyden korkuyordum


Bana gelip "sen bu yaşında ne yaşadın?" diye soruyorlar... Diyemiyorum ki "illa yaşamı bakılmalı yaşamak için?"

"Hala yalnız mısın? Sadece özgür,Peki ya mutsuz? Sadece alışmış,Peki ya aşık? Sadece eksik"

Başımı yerden kaldırdım ve insanlara baktım. Herkes yağmurdan kaçıyordu ıslanmamak için.. Anlamıyordum bu yağmurdan kaçan insanların hiç mi kafalarında sesler yoktu? Hiç mi mutsuz,yıkık,üzgün,bitkin,yorgun değillerdi?

"Peki ya sen?"

Peki ya ben? Ben kimdim?

"Hâlâ bekliyor musun?"

Bekliyor muyum.. Herşeyin düzene girmesini bekliyor muyum? Anlaşılmayı,hissedilmeyi bekliyor muyum?

"Beklemek,şimdi hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız"

Evet öyleydi ne yazık ki öyleydi... Kimse beni anlamayacak,hissedemeyecekti olmayacaktı...

"Peki ya umut?"

Umutlu muydum? Hâlâ bir umudum var mıydı? İnsanlardan ve kendimden hala bir umut besliyor muydum?

"Umut, şimdi hiç görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.."

Haklıydı. İnsanlardan bir umut beklemek çok zordu merak ediyorum bu kadar güzel bir gökyüzü altında nasıl bu kadar iğrenç insanlar yaşıyordu?

Evin önüne gelince kulaklığımı çıkardım ve müziği kapattım. Derin bir nefes alıp apartman ziline bastım.

Bir kaç saniye sonra dış kapı açıldı. İçeri girip asansöre bindim ve 3.kata bastım yukarı kata çıktıktan sonra evin kapısının önüne geldim ve kapıyı tıklattım.

Kapı bir hışımla açıldı ve karşımda kızgın bir boğayı andıran annemi gördüm.

"Nerdesin sen!? Ben sabah sana hava durumu yağmurlu şemsiyeni al dedim demi!? Pislik derhal montunu çıkar kaloriferin yanına geç hemen! Hasta olup başımıza iş açacaksın! Hastane fiyatlarından haberin var mı senin!?"

Annemin bana karşı bağırıp söylenmesiyle beraber salona girdim. Babam her zaman ki gibi oturmuş televizyona bakıyordu beni görünce baştan aşşağı süzdü sonra ise tekrar televizyona döndü.

Babamın karşısındaki koltuğa oturdum ve babamın o soruyu sormasını bekledim.

"Eee kızım matematik sınavın nasıl geçti?"

Rezalet,sıçtım sıvadım,benden umudunuzu kesin,küskünüm,yorgunum,çaresizlik içindeyim,bittim,berbat durumdayım,ağlasam sesimi duyar mısınız?,soldu gençlik yıllarım,bu yürek artık dayanmıyor,tükendim,mahvoldum,ölmeyecek kadar yaralıyım,cebimde yoktu mecburen gençliğimden verdim,yaşıyor musun diye sorsana baba,kanlar içindeyim.

"Daha açıklanmadı baba ama yinede iyi geçti"

"İyi,iyi aferin böyle devam et hakkında hayırlısı"

Tıp ve ya hukuk kazanamazsam yine böyle der misin baba?

Babama minik bir tebessüm gönderdim ve ayağa kalkıp odama doğru ilerledim. Evet bende aileme tatlı,küçük,minik yalanlar söyleyen insanlardanım.

Odama girip kapıyı kapattım ve üstümdeki o lanet olası okul formasını çıkarıp yerine daha rahat birşeyler giydim.

"Beni dinleyen yok ki ben kimim ki demi? Sabah hava yağmurlu diyorum hanımefendi tınn anca kendi bildiğini okusun hani çok zeki ya kendisi" annem hayla mutfaktan bana söyleniyordu.

Annemin sesini duymazdan gelip telefonumu alıp yatağın üstüne oturdum ve her zamanki gibi instagramda gezindim.

Canım sıkılıp kapattım telefonu ve yanıma koydum.

Ayaklarımı kendime çektim ve camdan dışarı baktım. Sahi siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz...

Ben Rüya,Rüya Akbulut. 17 yaşındayım,müzik dinlemek,söylemek,dans etmek,resim çizmek benim hobilerim.

Sürekli kavga edip asla boşanmayan bir aileyle büyüdüm beni asla anlamayan,fikirlerime saygı duyulmayan bir ailede büyüdüm ben. En üst seviyede güven problemlerim var,az düzeyde astım hastasıyım,sosyal bir insan değilim genelde kendimi arka planda tutarım.

Buna rağmen kendimi onlarla mutlu hissettiğim 2 arkadaşım var benim için dünyalara bedel...

"Rüya sen hayla telefonlamı oynuyorsun! Az kalkta ders çalış yarın fizik sınavın var! 80'den aşşağı not alırsan bacaklarını kırarım!"

Keşke annemin kapatma düğmesi olsa diyorum bazen hatta bir tek annemin değil bütün insanların. Ayağa kalkıp masama doğru ilerledim ve kenara bıraktığım çantamın içinden fizik kitabımı çıkardım.

Telefonumdan spotify'a girip güneş'in şarkısı olan kelebekler adlı şarkıyı açtım ve kulaklığımıda takarak ders çalışmaya başladım..

🦋

Selammmm! Evet bölüm nasıldı? Umarım hoşunuza gitmiştir! Oylarınızı ve yorumlarınızı benden esirgemeyin lütfen.

Kendinize iyi bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın!! 🦋

Chi Ku (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin