Bölüm 2

12 3 0
                                    

Duyduklarımdan sonra şok olmamak elde değildi. Olduğum yerde kalakalmıştım. Giderek daha da yaklaşan seslerle kendime geldim ve hızlıca başka bir yöne ilerledim. Onların içeri girdiğini gorünce biraz bekleyip hızlı adımlarla bende içeri girdim. Kalbim çok hızlı atıyordu.
Fazlasıyla şaşırmıştım. Aklıma bir şeyler geliyordu ama bu düşünce o kadar korkutucuydu ki... Odama çıktığımda derince nefeslendim.

"Evleniyorsun" diye fısıldadı bir ses. Böyle birşey beklemiyordum. Kesinlikle annemden böyle birşey beklemiyordum. Ben daha çok gençtim.

Evlenmek gibi bir hayalim ya da isteğim yoktu bu hep annemin hayali olmuştu. Ve o her zaman soylu bir ailenin oğluyla evlenmemi isterdi. Bir kralla evlenmemi deĝil.

Eğer o bahsedilen düğün benimse... Bunu düşünmek bile istemiyordum. Aniden açılan kapıyla yerimden sıçradım. "Sonunda buldum seni." dedi Larin. "Çabuk kalk ve oturma odasına git." dedi.

Fazla stresli olduğu için birşey demeden annemlerin yanına indim. Kafamda bir sürü teori vardı. İki krallık vardı biri ailemin yönettiği krallık Ayusa Krallığı. Burada kavga yoktu, sevgi ve barış vardı. Belki fazlasıyla ayrımcılık vardı ama kötülük yoktu. Ya da ben kendimi böyle kandırıyordum. Ve sihir de yoktu. Diğer krallıkta Madu Krallığıydı. Orada kötülük ve ayrımcılık vardı. Tüm diyar oranın nasıl kötü bir yer olduğunu bilirdi. Oranın insanları kavgacıydı, kötüydü ve sihir vardı. Sihir öyle güçlüydü ki. Bizim krallığımızda buna izin yoktu. Verilmemişti ve verilemezdi.

Ben kendimi bildim bileli iki krallık birbiriyle konuşmazdı. Birbirinden nefret ederdi. Hiçbir konuşmada onların adı geçmezdi. Hatta bu Ayusa Krallığında yasaktı. Onlardan söz edilmezdi. Çünkü olnar lanetliydi.
Kafamdan bu düşünceyi hemen attım. İstemiyordum.

Odanın önüne geldiĝimde muhafızlar kapıyı açtı ve içeri girdim. Kimsenin dikkatini çekmesemde annem fark etmişti ve bakışları fazla tehtitkardı. Tekrardan eski yerime oturdum ve çoktan soğumuş olan çayımı yudumladım.

Bir süre sonra Lord ve Leydi Darissa gittiler. Ben tam odama geçecektim ki annem beni odasına çağırdı. Yavaşça odasına ilerlerken avuçlarım terliyordu. Hem korkuyordum hem de fazlasıyla stresliydim.

Odaya girdiğimizde annem konuşmaya başladı. "Biliyorsun ki şuan tam evlenme çağındasın. Bekledim, sabrettim senin bana birini getirmeni istedim ama olmadı. Bu durumda iş bana düştü. Düşündüm taşındım ve bir karar verdim." Derin bir nefes aldım. İçten içe ne diyeceğini biliyordum. Ve düşündüğüm oldu." Evleniyorsun Elanor Lori. Hemde Madu Krallığının kralı Karim'le."

Annemin sözleri bittikten sonra olduğum yerde kalakaldım. Bunları duyucağımı biliyordum ama bu kadar erken olmasını beklemiyordum." Ne demek evleniyorsun?" dedim." Benim neden bundan haberim yok? Hem sen nasıl yaparsın bunu bana?! Hiç mi bana karşı sevgin yok anne?" dedim. Bunları söylerken ayağa kalkmış bir o yana bir bu yana yürüyordum. Sesim fazlasıyla yüksekti ve annem yüksek ses sevmezdi. "O sesini kıs!"dedi. "Ayrıca ben senin annenim ve bu ülkekin kraliçesiyim. Elbette ben karar vericem evleneceğin adama. Sen zaten bana birini getirmeyecektin bende beklemektense biraz daha erken davrandım. Bunun sevgiyle de bir alakası yok. Öyle olması gerekiyordu ve oldu. Bu kadar şimdi çıkabilirsin."dediklerinden sonra hızlîca kapıyo yönelmiştim ki aklıma gelen şeylerele geri döndüm. " Beni evlendirmek istiyorsun, tamam. Ama neden bir kralla? Anne sen asla beni o kralla evlendirmezdin. Ne oldu da şimdi evlenmeme karar verdin?" dedim. "Ne çıkarın var bu işten anne?" dedim.

Bu sefer sakindim. Gözyaşlarım usulca dökülüyordu. Bana baktı ağzını açtı, kapattı konuşacak gibi oldu kendini engelledi en sonunda bu ağır sessizliĝi kapının tıklatılması bozdu.

Hiçbirşey demeden dışarı çıktım. Odama girdim be usulca yatağıma oturdum. Omuzlarım çökmüştü. Hem evleniyordum -zorla- hemde tüm dünyada kötü, acımasız, zalim ve kalpsizliğiyle bilinen o kralla.

Kendimi yatağa bıraktım. Düşünmek istemiyordum. Bu işten annemin bir çıkarı vardı. Kesinlikle vardı yoksa beni asla onunla evlendirmezdi. Ama çıkarı neydi? Yıllardan beri onların isimleri anılmazdı, konuşulmazdı ve hatta düşünülmezdi bile. Yasaklanmıştı kral ve kraliçe tarafından. Şimde neden böyle bir karar vermişti peki? Çıkarı her neyse büyük ve önemli bir şey olmaydı.

Birden kapı açıldı ve içeri Larin girdi. "Elanor evleniyorsun?" dedi büyük bir şaşkınlıkla. Hissizce gülümsedim ve "Evet" dedim. "Ah Tanrım Elanor! Hemde o kralla evleniyorsun?" "Evet"dedim yine hissizce.

Yanıma oturdu ve sarıldı " Ben her zaman yanındayım." diye fısıldadı kulağıma güven veren bir sesle. Şuan ihtiyacım olan buydu. Güven ve sevgi. Ve güven ve sevgiyi bulduğum bu kollarda biraz daha kalmak istedim. Sıkı sıkı sarıldım ona. Beni anlayan ve dinleyen tek insan oydu ve ben ona minnettardım.

Bittii!!!

Oy ve yorum yapmayı unutmayınn

Ve beni de takip ederseniz çok mutlu olurum.

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi merak ediyorumm

Öpücüklerrr😘

İki DiyarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin