[3]

100 9 0
                                    


"Sağa ve sola aynen bu şekilde. Evet hepiniz çok güzel yapıyorsunuz" yeni dans hareketlerini gösterirken gözlerimi minik ayaklardan çekmiyordum.

Hepsi minik ve çok tatlıydı. Kendi dans salonumda kendi öğrencilerime dans eğitimi vermek her zaman hayalimdi.

Burayı ilk açtığımda hissetiğim heyecağını, buraya her girdiğimde tekrar tekrar hissediyordum. O kadar mükemmel bir duygu ki benim için.

Her yaş grubundan öğrenciler vardı. 8-10 yaş grubuna ben bakıyordum. 16-20 yaş grubuna jin hyung bakıyordu.

Saati'miz dolduğu için gelen velilerin çocuklarını hazırlayıp göndermiştim.
Kalan çoçuklarıda hazırlayıp gönderip salonu havalandırmak için camları açmıştım.

"Jiminie ben çıkıyorum sende çok geç kalmadan çık" jin hyung salona girerken konuşmayı sürdürüyor'du.

"Bir kaç bakmam gereken dosyalar var hyung onlara bakıp çıkıcam" jin hyung arabasının anahtarını ve kalan eşyaları alıp bana sarılmıştı.

Ona karşılık verip dikkatli gitmesini söylemiştim. Jin hyung gittikten sonra  odama geçip dosyaları kontrol etmiştim.

Ofisteki işlerimi bitirip dans salonuna tekrar geçmiştim. Telefonumu hoparlöre bağlayıp dans etmeye başlamıştım.

Bir kaç saatin sonunda kendimi yere atıp nefeslenmeye çalıştım. Telefonumun melodisi salonu doldururken zorlukla kalkıp telefonu almıştım. Arayan Yoongi'ydi.

Telefonu açıp kulağıma götürdüm
"Park jimin"
Sesi sinirliydi sanırım biraz
"Efendim yoongi"
"Sana ulaşmaya çalışıyorum nerdesin"
"Dans salonundayım bir şey mi oldu?"
"Hayır olmadı oraya geliyorum hazırlan yemeğe gidelim"
"Tamam hazırlanıyorum"

Hızlıca ilerleyip dus'ların bulunduğu odaya girip hızlıca duş alıp çıkmıştım.
Ordaki dolaplardan üstümü giyip parfümümü sıkıp dışarı çıkmıştım.

Yoongi'nin arabasını görünce çoktan burda olduğunu ve beni beklediğini anladım. Kapıyı kitleyip hızlıca kocamın kollarına atmıştım kendimi.

"Minik civcivim çok mu özlemiş beni hmm" daha sıkı sarılırken kokusunu içime çekiyordum.

"Evet çok özledim ben minik kedimi" yanaklarını sıkarken yüzünü buruşturup geri çekilmesine karşı kahkaha atmıştım.

"Ben kedi değilim sen kendine bak civciv seni" diyip arabaya binmişti. Bu haline daha çok  gülüp arabaya binmiştim.

"Ee neler yaptın bugün?" Yoongi gününün nasıl geçtiğini anlatmaktan pek hoşlanmazdı anlatırsada üstü kapalı şekilde anlatırdı şuan olduğu gibi.

"Her zamanki şeyler yeni yapılıcak olan binanın çizimi bitti teslim ettim bir kaç toplantıya girdim öyleydi yani. Seninki nasıldı?"

"Benim kide normal geçti küçüklere yeni dans hareketlerini gösterdim falan. Yapmaya çalışırken öyle tatlılardı ki yiyesim geldi."

Ben ona hevesle anlatırken sırıtarak beni dinliyordu. Anlatmaya devam ederken restorana geldiğimizi bile fark etmemiştim.

Arabayı park edip arabadan inmiştik.
Yanıma gelip elini belime dolayıp kulağıma yaklaşmıştı.

"Sen onları ye bende seni gece tatlı niyetine yerim nasıl fikir?" Domatese dönmüş olabilirdim. O kadar utanmıştım ki her yerimin yandığını hissediyordum.

Yoongi bu halime gülüp yürümeye başlamıştı bende onunla beraber yürüyüp restorana girmiştik.
Önceden rezarvasyon yaptırdığı için garson bizi masamıza götürmüştü.

"Yoongi burası çok güzel" nerdeyse denize sıfır bir masada oturuyorduk.

"Beğeniceğini biliyordum" diyip göz kırpmıştı. Garson gelip siparişlerimizi aldığında yoongi bana kızgın bakışlar atıyordu.

"Bırak artık diyet yapmayı jiminie gayet zayıfsın.  Hastalanıcaksın diye korkuyorum." Hayır değildim. Anlamıyordu işte tekrar eski halime dönerim diye korkuyordum ve bunu anlamıyordu.

"Sorun değil sadece bir kaç kilo vericem o kadar" bana kızgın bakışlar atmaya devam ederken yemeklerimiz gelmişti. Ben karışık salata almıştım Yoongi ise biftek almıştı.

********

Yoongi ile yemeklerimizi yiyip onun kendine ait olan evine gelmiştik. Burda olan bir kaç pijamam vardı ama yoongi'nin pijama takımını giymiştim, üstümde duruşunu seviyordum.

Taehyung'a babamın evde olup olmadığıyla ilgili mesaj atmıştım ve evde olmadığını söylemişti bu beni biraz rahatlatırken sabah ne diyeceğimi düşünüyordum.

Taehyung benim abimdi. Evet benim abim. Kendisi avukat. Baya ünlü bir avukat olduğunu söyleyebilirim. Neyse yeter ondan bu kadar bahsetmek. Kocamla bana dönelim biz.

"Yoongi beni yicekmiş gibi bakmayı kes gerçekten utanıyorum." Yatakta yatarken bir anda üstüme çıkıp bana bakmaya başlamıştı.

"Bu mümkün değil. Ayrıca zaten şimdi seni yicem" diyip boynuma yönelmişti. Boynuma izlerini bırakırken bir yandan da alt tarafı bana sürtünüyodu.

"Y-yoongi" inlememek için kendimi sıkarken başını kaldırıp bana bakmıştı.

"Efendim güzelim."

"Biliyorsun"

"Biliyorum"

                     _________________

Sövmezsiniz umarım yarıda biraktigim için.
Iyi geceler <3

My Little Family : yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin