Pazartesi

846 87 27
                                    

Yeonjun'un evine gitmeden önce marketten abur cubur aldılar.

"Ee bu kadar şeyi nasıl yiyeceğiz?"

"Biz yeriz."

"Oh, benim midem küçük ama!"

"Ben yerim o zaman."

Gülüşmeye başladılar.

"Hey, eve gidince film izleyelim mi? Yoksa telefona mı bakacağız?"

"Ben film izlemeyeceğim."

"Tamam, ya sen Jeongin?"

"Ben de izlemem. İzlemek bana göre değil. Ben okuyucuyum.🤓"

"Tamam."

Eve geldiklerinde hepsi bir koltuğa yığıldı.

"Ee evim nasılmış?"

"Dur bi soluklanalım aq"

"Tamam tamam"

2 dk süren sessizlikten sonra konuştular.

"Hey, Seungmin. Acaba Chan hoca da öyle düşünüyor mudur?"

"Nasıl yani?"

"Çok tatlı olduğunu düşünüyor mudur?"

"Tabi ki de. Benden daha tatlı öğrencisi yoktur."

"Seungmin, gerçekten sevdin mi Chan hocayı?"

"Evet, bayıldım ona. Keşke benim olsa."

"Vayy, bizimki gerçekten aşık olmuş."

"Ah ah, çok güzel bir fiziği var. "

"Nerden gördün fiziğini aq"

"Ben görürüm."

Seungmin, sinsi bir gülüş sundu.

"Neyse neyse. Çok güzel gülüyor. Gözleri falan kısılıyor ya. Ona bitiyorum. Zaten gamzelerine ölürüm."

"Ben de ya."

Seungmin aklına gülmek diyince aklına gelmişti. Changbin'in şakalarına gülüyordu. Her zaman.

"Çocuklar?"

"He?"

"Chan hocanın her zaman biz şaka yaptığımızda bizi susturuyor ama Changbin şaka yaptığı zaman ona gülüyor. Neden?"

"Ne? Soruyu bir daha alabilir miyim?"

Yeonjun, ciddi bir ortamdaydık canım.

"Ya, Yeonjun. Git."

"Ne?"

"YEONJUN"

"Tamam tamam, soruyu duydum. Duymamış da olabilirim."

Yeonjun'dan ümit yoktu. Mecbur soruyu Jeongin'e yöneltmekti. Yani en azından o dinliyordu Seungmin'i. Yani sevgilisini düşünmediyse tabii. Tabi.

"Ya sen Jeongin? Sence neden?"

"Bilmiyorum. Hiç dikkat etmemiştim. "

"Ya, ama pazartesi günü dikkat edin. Ben unuturum."

Yeonjun kaşlarını çattı.

"Neden pazartesi dikkat ediyoruz?"

İkisi de aynı anda gülmeye başladı. Kendini ilk durduran Jeongin oldu.

"Çü...çünkü fizik dersi pazartesi..."

Jeongin tekrar gülmeye başladı.

"Yaa gülmeyin."

"Sen yaparken oluyordu YEONJUN!!!!"

Hatasını çoktan anlamıştı zaten.

"Yaa, üzülürüm bakın."

"Hayır hayır sakın yapma."

Yeonjun dudaklarını büzdü. Seungmin ise buna takıldı. Çok...çok mu tatlı oluyordu?

"Yaaa, Seungmin şuna baaakkk."

"Yaaaa, çok tamtlııııı♡♡♡♡"

Yeonjun'un yanaklarını sıkmaya başladılar. Bütün ilgi odağı üstüne çekmeyi başaran Yeonjun zaferle gülümsedi.

"Neyse tamam dağılın başımdan."

"Yaa kabaydın."

İkili tekrar yerlerine geçip yayıldılar.

"Of of, ne zaman söylesem?"

"Neyi?"

"Chan hocayı sevdiğimi."

"Biraz zaman geçsin derim ben."

"Jeong bebem yine haklı."

Gülüştüler.

"Yeonjun, senle abur cuburları tabağa koyalım mı?"

"Tamam, hadi kalk."

Seungmin ve Yeonjun abur cuburları hazırlamaya gittiler.
Jeongin de Hyunjin ile mesajlaşıyordu.

hyu
ee napıyonuz?
(18.23)

jeong
ben yatiyom digerleri mutfakta.
(18.23)

hyu
ee ne konuştunuz
(18.23)

jeong
şey ya, seungmin'in chan
hocaya olan aşkını konuştuk
(18.23)

hyu
benim de sana olan
aşkımı konuşmadınız mı
[💗]
(18.24)

jeong
yaa askim💗💗💗
(18.24)

hyu
chan hocaya açılmayı
düşünüyo mu seungmin
(18.25)

jeong
biraz zaman geçsin
dedik belki hemen açılır
(18.25)

hyu
sana açıldığım günü
hatırlıyor musun
(18.26)

jeong
yaa evett
çok tatlıydınn
[💗]
(18.26)

hyu
sen daha tatlıydın
[💗]
(18.26)

"Jeongin! Bir dakika gelsene!"

jeong
askim beni çağırıyolar
sonra yazicam sana
(18.27)
görüldü

Koltuktan kalkıp mutfağa gitti.

"Efendim?"

"Cipsi iki tabağa mı koyalım yoksa tek tabağa mı? Seungmin tek tabağa koyalım diyor."

"Tamam, öyle yapalım."

"Dolapta içecek var mı bir baksana."

Jeongin dolabı açtığında yarım kalmış bir içecek buldu.

"Bir tane yarım kalmış içecek var."

"Tamam, çıkarsana onu."

Dolaptan içeceği aldı ve bardaklara koymaya başladı.

"Çok mu şey aldık acaba?"

"Yok ya. Yeriz yeriz."

"Tamam mı? Bitti mi?"

"Evet evet, taşıyalım içeri."

my bad || chanmin (edited)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin