/ Min-ji'den /
3 Hafta Sonra
Off, bugün okula gideceğim ve sınıftaki çoğu kişinin yüzünü görmek istemiyorum. Şuan kahvaltı yapıyorum. Annemin işi olduğu için gitmişti. Bi kaç bir şey atıştırdıktan sonra çıkıp otobüse doğru yol aldım. Nedense üstümde bir yorgunluk vardı ve hiç okula kadar yürüyesim yoktu. Okulun bahçesine girince Mia üzerime atladı. Sonra yaramın daha o kadar iyileşmidğini hatırlayınca hemen geri çekildi.
Mia:Selammm! Nasılsın, yaran daha iyi mi? Neden ruh gibisin? Hasta mı oldun? Gece iyi uyudun değil mi?
Her zaman ki gibi annem gibi davranıyordu. Ne gerek vardı bu kadar soru sormasına?
Mj:Selam! İyi değilim uykum var. Yaram birazda olsa iyi. Neden ruh gibiyim bilmiyorum. Hasta değilim. Gece iyi uyuyamadım.
Sınıfa geçtik Felix'in bir kızla konuştuğunu görünce yüzüm asıldı. Neden bir kızla konuşuyordu ki ve o kız kimdi? Normalde iyi biri gibi duruyor kız ama yine de sinir oldum kıza. Kız beni görünce hemen yanıma geldi.
K:Selam sen şu okulda ünlü Min-ji olmalısın. Ben Jennie Tanıştığıma memnun oldum. Oh! Mia Günaydın bu arada Mia sendençok bahsetti ve okula bir hafta önce geldim. Galiba Yaralanmışsın geçmiş olsun. Çok konuşuyorum değil mi. Kesin çok konuşuyorum hâlâ konuşmaya devam ediyorum. Jdjfkfnc
Jennie cidden çok fazla konuşuyor. Aslında sinir olmama gerek yok gibi hissediyorum. Çok samimi bir kız.
Mj:Bende tanıştığıma memnun oldum Jennie. Neyse zil çaldı. Bayan Yang gelir şimdi tenefüste konuşuruz.
Bana ve Mia'a el salladıktan sonra sırasına yani Changbin'in yanına oturdu. Bayan Yang'ta geldi.
Bayan Yang: Günaydın Çocuklar! Ah Min-ji iyileşmişsin demek hoşgeldin okula.
Mj:Hoşbuldum Bayan Yang.
Derse başladıktan bir 5 dakika sonra kafamı sıraya gömdüm. Uyandığımda da ise zil çalmıştı. Önümde duran kişiyle kafamı yukarı kaldırdım bu Felix idi. Off neyi vardı bunun?
Mj:Selam!
Felix:Günaydın uyuyan çirkin.
Mj:Yah!Sensin o bi kere canavar.
Off belli ki kızdırmaya geldi Bay Canavar. Etrafıma baktığımda sınıfta sadece Canavar ve benim olduğumu farkettim. Nereye gittiler ki? Ahh! Doğru ya sonra ki ders beden off hiç bedene giresim yok.
Felix:Ee nasıl oldun? Yaran daha iyi mi? Çıkmadan önce yemek yedim değil mi? Solgun görünüyorsun. Hasta mı oldun?
Off bugün neden herkes bana annelik taslıyor? Sıkmaya başladı bu şey.
Mj:Off aynı Mia gibisin o da sabah sabah bana annelik tasladı.
Felix:Sorularıma cevap istiyorum.
Mj:Tamam be! İyi oldum. Yaram daha iyi biraz. Çıkmadan önce yemek yedim. Hasta olmadım.
Son cümleme inanmamış gibi elini alnıma götürdü. Ve eliyle atşime baktı. Sanki doktor halla halla sinirimi bozdu.
Felix:Tamam inandım hasta değilmişsin. Neyse zil çalacak şimdi ben bahçeye gidiyorum. Sende gel beraber gidelim.
Mj:Tamam geliyorum beraber gidelim. Gerçi ben bedene katılamayacağım yaramdan dolayı.
Felix:Ah doğru ben senin yaranı unuttum. Sen istersen uyumaya devam et. Ama geledebilirsin.
Mj:Yok geliyim ben.
BİRLİKTE bahçeye çıktık. Ve dediğim gibi ben bedene katılamadığı için basketbol oynayan Felixlerin yanına gittim. Felix'i izlemek bana huzur veriyordu. Sanki böyle anlatmayacağım bir şey ama çok güzel hissettiren bir şey ama ondan hoşlanmıyorum kesinlikle hayır. Onu izliyordum ki gözlerim kapanmaya başladı zaten köşede olduğum için kafamı duvara yasladım ve uyudum.
/ Felix'ten/
Min'in uyuduğunu gördüm. Zaten molaya girdiğimiz için yanına gittim. Bir kaç kez seslendim. Ama duymadı. Kontrol amaçlı elimi alnına saydım ve ateşi olduğunu görünce hemen Bay Park'a söyleyip Min'i revire götürdüm. Serum yapıldı. Bende onun serumunu bitmesini bekledim. Bitince okulun bitmesine son iki ders kalmıştı. Min'de dayanamıyacağını söyleyip eve gitti. Off ne yalan söyleyeyim çok merak etmiştim onu okul çıkışı yanına gidecektim ama ev için alışveriş yapmam gerekiyordu. Alışverişe çıktığımda gördüğüm kişi ile ağzım açık kalmıştı. Çünkü Do hoo yani Min'in ortaokulda ki ölen sevgilisi benimde eskiden en yakın arkadaşım tam karşımda duruyordu.
Do hoo:F-Felix kardeşim sen misin? Ortaokuldan beri evrim geçirmişsin çok yakışıklı olmuşsun.
Tam sarılacaktı ki geri çekildim.
Felix:Yalan mıydı? Bütün herkes seni öldü diye biliyordu. YALAN MIYDI?
Do hoo:Felix her şeyi anlatacağım sakin ol biliyorum sen benim gözümün önünde ölmüştün falan filan diyeceksin ama anlatmama izin ver.
Gözyaşlarımı durduramıyordum. Boşveriyorum aksınlarda rahatlasınlar.
Felix: Tamam anlat bekliyorum.
Do hoo:Ama burada olmaz gel bir cafeye falan gidelim.
Cafeye gelmiştik. Ne anlatabilirdi ki gelipte ben periyim diyecek hâli yok ya.
Do hoo:Hani bana silahla vurmuşlardı. Sonra beş dakika sonra bir ambulans gelmişti oraya tabi o zaman sen yoktun. Büyük ihtimalle hocalar götürmüştü seni. Neyse benim hastanede beni yaşatan biri vardı. O kişi benim kahramanım olmuştu o zaman kim olduğunu bilmiyorum ama şuan onun sayesinde hayattayım zaten önemli olanda bu değil mi Felix?
Dayanamadım ve ona sarıldım çünkü onu çok özlemiştim.
Selamm dün bölüm atamadım özür dilerimm umarım bu bölümü beğenirsiniz bir dahaki bölümde görüşürüzzzz💟💙💗💋💖❣️