16

9 1 0
                                    

1 Yıl Sonra (Günümüz)
Min-ji

Chaer:Min-ji yerinde dur!

Min-ji:Duramam Chaer çok heyecanlıyım!

Jung:N'oluyor burada?

Chaer:Bugün Felix'i görebilecek diye çok heyecanlı.

Jung:Ha? Ciddi misin? ... Min-ji bak dün dediğim gibi Felix ve diğerleri seni görünce seni istemeyebilirler özellikle de annen. Çünkü dün dediğim gibi annen bizim gibi vampirleri öldürmek için kurtları yine canlandırmak için deneyler yapıyor ve diğerleri de bunun bir parçası. Felix ve diğerleri sen insanken tanıdığın çoğu kişi biz vampirleri sevmiyor. Seni de sevmeyecekler.

Min-ji:Onlara karşı önyargılı davranıyorsun Jung! Onlar beni seviyor.

Lia:Ama onlar senin insan hâlini seviyor!

Chaer:Min-ji biz bunu senin iyiliğin için diyoruz.

Min-ji:Gideceğim.

Niki:Hey cidden kızı salın kendi ne olacağını görsün!

Dedi uzaktan gelen Niki'nin sesi. Niki salonun kapısında dikilmişti. O benim kurtarıcımdı. Niki'ye doğru koştum.

Min-ji:Niki! Kurtarıcımsın!

Diyerek yanağını öptüm.

Niki:Hadi koş git.

Dedi kulağıma ben de başımı salladım. Cebimdeki motorun anahtarını çıkardım. Motora bindim. Hızlı sürdüğüm için kısa sürede şehir içine ulaşmıştım. Bizim eve doğru sürdüm. Ve geldiğimde gözlerim dolmuştu. Motoru park ettim. Kapıyı bir kaç kelime fısıldayarak açtım. İçeri girince kapıyı kapattım.

?:Hey kimsen yerinde kal!

Dedi uzaktan tanıdık bir ses. Bu onun sesiydi. Yeji'nin sesiydi. Yeji'ye o farketmeden yaklaştım.

Yeji:Hey-

Min-ji:Selam!

Yeji bir kaç adım geriye doğru sendeledi.

Yeji:Sen- nasıl?

Min-ji:Orası önemli değil. Beni özlemedin mi?

Yeji birden boynuma atladı. Ben de ona karşılık vererek sarıldım.

Yeji benden ayrıldı.

Yeji:Sen ölmüştün?

Min-ji:Hayır ölmemiştim.

Yeji:Yoksa? Dur, dur, dur olamaz! Sen vampir değilsin değil mi?

Min-ji: ...

Yeji geriye giderek arkasındakı duvara çarptı.

Yeji:Değilsin. Olamazsın! Hayır!

Kapı açılma sesi gelmişti. Bu koku tanıdık bir kan kokusuydu.

? :YEJİ BİZ GELDİK!

Bu Mia ve Jennie idi. Mia'nın sesini duyduğum anda gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Jen:Ben halislasyon görüyorum Mia...

Mia:Hayır gerçek.

Mia uzaktan bana doğru biraz yavaşça koştu. Ve bana tokat atmasıyla kafam yana doğru gitti.

Mia:BİZ SENİ NE ZAMANDIR ÖLDÜN DİYE ACI ÇEKERKEN SEN YAŞIYOR MUYDUN?! ÇOĞUMUZ SEN ÖLDÜN DİYE DEPRESYONA GİRDİ APTAL! SENİN BU ÇEKTİĞİMİZ ACILARDAN SONRA YAŞAMAYA HAKKIN YOK!

Bir kez daha tokat attı.
Sonra dizleri üstüne düştü. Ve gözyaşlarına boğuldu. Ona doğru eğildim.

Min-ji:Çok özür dilerim. Çok çok özür di-

Mia:Özür dilemen bir şey değiştirmez!.

Min-ji:Ben gelemezdim. İzin vermediler. Gelmek istedim.

Mia:Çok isteseydin gelirdin.

Bir kaç dakika ağladıktan sonra yine kapı açılıp kapanma sesi geldi. O sesle ayağa kalktım.

?:Ben geldim.

Dedi o ses. Hayattan bıkmıştı. Benim yüzümdendi.

Mia ve Jennie'yi atlattım ve ona yaklaştım. O beni görünce elindeki poşetler yere düşmüştü. Bana donmuş bir şekilde bakıyordu.

? :Sen...

Bana doğru koştu ve bana sarıldı. Ben de ona sımsıkı sarıldım.

Felix:Çok özledim.

Ağlıyor muydu?

Yüzünü iki elimin arasına aldım ve göz yaşlarını sildim.

Felix:Seni tahmin edemeyeceğin kadar çok özledim Min-ji.

Min-ji:Ben de, ben de seni çok özledim.

Sarılmamız bitince hâlâ ağlıyordum. 20 dakika sonra herkes sakinleşince bana neler olduğunu anlatmamı istediler ben de yalandan bie hikaye bulup anlattım. Anlatmam bittiği anda kapı açılıp kapanma sesi geldi. Hızla kapıya koştum.

Jihyo:Min-ji?

Min-ji:Anne!

Ona sarılmak için hareket yapacakken beni durdurdu.

Jihyo:Bir vampir bana sarılmayı aklından geçirmesin.

Min-ji:Sen de yarı vampirsin!

Jihyo:Güldürme beni Min-ji!

Min-ji:Gerçekler bunlar!

Annem arkasından çıkardığı vampir öldürme aletini şahdamarımın üstüne koydu.

Jihyo:Seni öldürmem gerek. Vampirler öldürülmeli!

Felix:Vampir mi? Min-ji vampir misin?

Jihyo:Evet vampir!

Felix:İhanet ettin.

Min-ji:Ben ihanet etmedim! Asıl ihanet eden sensin!

Mia:Ne?

Min-ji:O BİR MELEZ! Annem bir yarı vampir!

Jen:O haklı mı?

Jihyo:Bir vampire mi inanıyorsunuz!?

Dedi ve bana elindeki vampir öldürme aletini bana yaklaştırdı. Tam tenime değecekken sıyrıldım ve oradan motorla hızla ayrıldım. Eve geldiğimde neredeyse ağlayacaktım.

Jung:Haklıymışım değil mi?

Ona cevap vermeden sarılıp omzunda ağlamaya başladım.

Min-ji:Beni öldürecekti...

Jung:Ah, Min-ji... Ölümünü arıyorsun cidden.

Ondan ayrılıp odama gittim ve kendimi yatağıma attım. Bir kaç saat ağladıktan sonra gözyaşlarım bitmişti.

Felix bile bana inanmamıştı...

Biraz daha böyle şeyler düşündüm. Sonrasında ağlamaktan yorgun düşüp uyudum.

Monster//: Lee Felix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin