2 bölüm.

233 52 160
                                    

Alarımın sesiyle uyandım. Kalktım banyoya geçip el yüzümü yıkadım. Bu günkü konbinimse böyle yapmak istedim. Tişörtle etek ve spor ayakkabı giydim saçımı tarayıp güzel makiyaj yapdıkdan sonra yemeyimi yeyip çıkdım ve  seferde 10 yıllık arkadaşlarımı gördüm. İkisi kardeşdiler biri büyük, o biri küçüktü. Büyük olanın ismi Hatica, küçük olanın ismi ise Fatimaydı.  Çok iyi kızdılar bizim komşumuzdular. Onlarla sohpetleşip okula gitdim birazda kalsaydım geç kalıcaktım yoksa. Sınıfa girip her kesle selamlaşıp yerime oturdum. O kızlar bana bakarak bir şeyler konuşuyodular yine ben de onları aldırmadım. Ders başları güzlece dikkatimi verip dersi dinliyordum. Barışın bakışları benimle kesişdigin de umursamadan önüme döndüm. Nihayyet ki ders bitdi öretmen ödev olarak her kesin kendi şiirini yazmasını istemişdi , farklı birinin şiirini de. Ve kim güzel yazarsa yani öğretmenin hoşuna giderse, kazanan ilan edilicekdi bu kazanın da bir ödülü olucakdı ama öğretmen ödülü kazananı seçdigi zaman vericekdi ve ben çok meraklıydım. Okul çıkışı çocuklarla kafeye geçdik. Hepisini çok sevmişdim ve çok kısa sürede alışmışdım çünki beni çok çabuk aralarına almışlar dı, sanki dün tanışmış degil de yıllardır bir yerde gibiydik. Çocuklar şiir hakkın da konuşuyodular.

Alper Berkenin Melikeye hediyye almalı oldugunu hatırlayarak "Aaa Berke sen Melikeye hediyye alıcaktın aldın mı?" dedi alayla.

Berke gülümseyerek "evet" dedi
"eee ne aldın hadi gösdersene" Alper heyacanla söyledi sanki kendisine alınmış gibi hediyye. "Görürsünüz" Berke gülümseyerek. Ve Berke Melikeye yakınlaşdı "izninle" değip saçlarını eline alıp yavaşca çekti. Kolyeni güzelce taktdı çok güzel kolyeydi yakışmışdı bizde güzelce onları izliyoduk.
sonra onları rahatsız etmemek için Alper bizim fikrimizi dağıtıp ilgimizi kendine çektdi. "Ee Aylin sen ne yazıp, seçmeyi düşünüyosun?" bana bakarak.

"Ben evde düşünücem" dedim. Eve gitmem gerekiyordu hem gidip uzun uzun düşünmeliydim hem de işlerimi yapmalıydım anca yapardım zaten iş ödev falan. "Neyse çocuklar o zaman ben eve gidip ödevimi yapayım" dedim gülümseyerek.
Melike gülümseyerek: "Tamam canım görüşürüz." Nermin de "yarın okulda görüşürüz canım" dedi. "Ve seni gurubumuza aldım. Artık biz bir gurubuz" dedi.
ben de gülümseyerek her kese "görüşürüz" değip gidiyodum ki arkadan birinin kolumu tutdugunu hiss etdim döndüm ve Barışı gören de dondum kolumu tutup beni kendine çekmişdi aramızda az mesafe vardı. Aramızda sesizlik vardı ve bu sesizliyi bozan Barış oldu. "Şey, ben senden bir yardım isdiyicekdim Eğer bir sakıncası yoksa ödevi senle yapabilirmiyim" diye sordu . Bana bakarak çocuklardan ötedeydik  bizi görmüyolardı.

Ben şaşırmıştım onu gıcık biri olarak görüyordum çünkü ilk tanışta kaba davranmışdı, tanışta söylenemezdi zaten.
Aslın da kaba davranmasını aldırmamışdım ne de alınmamışdım.

"Hayır bir sakıncası yok." dedim "ama rakip işi bu yani kendin yazmaga çalışırsın."

"Çalışıcam bir soru sormayım ama yanım da biri olursa iyi olur" dedi gülümseyerek.

Neden sadece ben oldugumu anlamamışdım o kadar çocuğun içinde sadece bana mı demişdi ki.

"Diger çocuklara da dedim ama itiraz etdiler rakip oldugumuz için sana da söyleyeyim dedim ama bilemedim ne diyeceğini" dedi.

Sanki beni duyar gibi. "Sorun yok ama kendin yapamaya çalışırsın iyliğin için."

Gülerek "tamam merak etme" dedi.

Kanlı izler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin