◇Garip Duygular◇

108 21 29
                                    

Dün gece dışarıda çok durmuş olmalıydım. Pis kanepemde uzanıyordum her zamanki gibi. Etrafa göz gezdiriyordum. Boş bakışlarım piyanomu buldu gene.

Keşke eskisi gibi çalabilseydim tekrardan ama ne kadar uğraşsam boşunaydı her şeyimi kaybetmiştim.

Hislerimi, duygularımı en önemlisi ise yeteneğimi kaybetmiştim. Alçakça davranmıştım kendime.

Eskileri bir düşündüm de sanki daha mutluydum beni sevenler vardı şuan neden böyleydim ki ben?

Yıkılmış duygularımı kapıdan gelen sesler durdurdu. Biraz daha devam etseydi bedenimi cansız bırakacaktım. Çok kez denedim her defasında vazgeçtiğim bedenimi tekrar öldürmek isterdim.

Ayaklandım, her bir adımımda başım daha fazla dönüyordu neden dönüyordu bilmiyordum bile. Açlıktan midem kazınırken yürümek zor geliyordu.

Açtığım kapının dışarısından odama çarpan güneş ışınları yayıldı, odam beklenmedik bir şekilde aydınlandı, içerideki böceklerde ışığa doğru ilerledi.

Yere bakınmaktan kapının ardındaki kişiye bakmayı unuttuğumu fark ettim.

Yorgun gözlerimi kapının ardındaki kişiye götürdüm, siyah saçları ile karşılıyordu beni öpen oğlan. Üzerine geçirdiği siyah tişortu ve onu tamamlayan çizgili gri eşofmanında göz gezdirdim. Elinde tuttuğu plastik tabağı bana uzattı.

"Acıkmışsınızdır." dedi oğlan.

Acıkmıştım ama onun neden böyle davrandığını düşünüyordum bu bana daha cazip gelmişti. Azıcık aralanmış olan kapının ardından elimi uzattım tabağı almak için.

Fakat oğlan vermemekte ısrarcı gibiydi.
"Bir isteğim var. " dedi güzel ses tonu ona eşlik ederken.

Gözlerimi onun saçlarından alıp önüme döndüm, karşımdaki uğursuz bedene döndüm. "Nedir isteğin? " dedim ona.

O geceki gülüşü yerleştirdi yüzüne. Yanlış hissettirdi beni. Gene farklı hissettim onun bana yaşattığı duygu öyle korkutucuydu ki benim için, kalbim ona gidiyormuş gibiydi.

"Benim evimde yemeye ne dersin? " diyerek tamamladı isteğini.

Ne kadar doğru olabilirdi bu oğlanın evinde yemek yemek?

Eğer yemek yemezsem burada öleceğim. Zaten paramda yok sorun olmaz herhalde diye geçirdim her zaman dolu olan aklımdan.

-------------------

Yemeği ve el lezzeti oldukça fazlaydı. Başarılı bir yemekti. Yemeğimi bitirir bitirmez göz ucuyla ona döndüm. Fakat yemeği yemek yerine beni izliyordu.

Karnı aç değildi sanırım ama bu izleyişi beni bir kere daha farklı hissettirmişti.

"Çok tatlı gözüküyorsun. " döküldü onun güzel dudaklarından.

Onun hoş sesiyle kafamı kaldırıp ona döndüm. İfadesiz anlam verememiş bir şekilde bakıyordum. Onun irisleri gözlerim ve dudaklarım arasında geziniyordu. Öyle güzel gülümsüyordu ki beyaz teni ve siyah saçları ona öyle yakışıyordu ki kendimi kaybedecek gibiydim. Gülümsemesi çok sıcaktı. Soğuk hasta bedenimi şimdiden ısıtmıştı benim için bir ilaç gibi bakışı vardı.

Sanki beni uzun süredir görmemiş, şimdiyse de hasret gideriyormuşcasına bakıyordu gözlerime. Dolandı bir süre bende. Labirent gibi takılı kaldı dudaklarıma.

Ölü Piyanist ≈ MINSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin