◇Son Bir İstek◇

118 20 31
                                    

Sırtımı yaslamıştım buz gibi sokak lambasına. İnce uzun bir silindir olmasına rağmen bu güçsüz vücudumu taşıyabiliyordu. Karşı kaldırımdan ilerleyen bedenler tir tir titriyordu tabi kim dayanabilirdi bu ölümcül gece soğuna.

Elimi ısıtmak icin birbirlerine sürttüğüm an önümden geçen deri dar pantolon giymiş çocuğa bakarken gözlerim büyümüştü. Gençlerin modası çok garipti. Neden rahat basit ucuz kıyafetler yerine pahalı ve gösterişli şeyleri tercih ediyorlardı? Rahat bile gözükmüyordu.

Siyah saçlı uğursuz oğlan bana döndü, histerik ilgi çekici gülüşü ile devam etti, "Seni buraya atan ne piyanist? " dedi.

Ne ima etmek istiyordu? Yüzüme düşen kahverengi saç tutamlarımı geriye elimle yasladım. "Dinlenmek için. " dedim, etrafı gözlerken. Sahi ben neden buradaydım?

Buz gibi soğukta ısıtmaya çalıştığım çıplak ellerimi ceplerimin derinlerine götürdüm böylelikle daha sıkı ısınabilirdim diye düşünürken karşımda ki bana gevşekçe gülen bedene baktım. Kaşımı kaldırıp ona "Ne var? " dermişcesine mimiklerim ile konuştum, ne istiyordu benden anlamıyordum ki.

Yaşamayı bilmeyen bu kalpsiz ölü bedenden ne istiyordu bir dostluk falan mı?

Hala gevşek, rahatsız edici bakışlarıyla beni keserken gözlerimi ona diktim gerçekten bende ne arıyordu diye bakınırken gözlerini benim ellerimde dolandığını fark ettim. Acaba üşüyor muydu? Madem üşüyordu neden buradaydı gitsin bir yerde ısınsın kimse onunla uğraşamaz.

Ona sinirli, rahatsız olduğumu belirterek kabaca baktım ama beni umursamış gözükmüyordu. Jisung adlı kara uğursuz çocuk bana öyle bakıyordu ki onun bakışlarında bir derinliğe çöküp boğulacakmış gibi hissediyorum.

"Ne saklıyorsun? " dedi gözleriyle ellerimi göstererek. Paltomun içinde olan ellerimi yumruk şekline getirip ona anlamamış bir şekilde baktım. Ne dediğini düzgünce kavramaya çalışırken paltomun içinde fazlalık olarak soğuk bir ten hissettim.

Yere baktığımı sandığım gözlerimi onun gözlerinde buldum.

Bana o kadar güzel, büyüleyici bakmıştı ki ilgimi çekmişti. Böylesine gencecik güzel bir oğlan neden benimle ilgilenirdi ki? İki uğursuz yan yana durmamalı diye düşünürken bana bir adım daha yakkaştı, karanlık, soğuk, bir o kadar da korkutucu beden şu an öylesine yakınımdaydı ki nutkum tutulmuştu.

Çaresizce ona bakarken bana gülümsedi. Neden gülümsedin bana uğursuz oğlan?
Sana zarar mı versinler istiyorsun?

"Ne istiyorsun? " diye mırıldandım karşımdaki adama. O kadar sessiz çıkmıştı ki dudaklarımdan ben bile duymamıştım buz gibi soğun arasındaki cümlemi.

Onun duyduğundan şüphe ediyordum. Onun duymasından çok ondan şüphe ediyordum neydi ki şuan yakınlığı.

"Ellerini." Ellerimi dedi uğursuz beden. Fakat öyle güldü ki yüzüme zor bela kurtuldum onun bana hissettirdiği garip histen.

Ellerinin arasında olan ellerimi sardı sıkıca. Paltomun cebi şuan daha sıcaktı, onun soğuk olan bedenini ısıtmıştım.

Tekrardan gülümsedi, gülümsemesi hiç beklemediğim bir şekilde beni etkiliyordu, kestiremediğim bir his veriyordu kalbime.

Ellerimi sıkıca tuttup bana biraz daha yaklaştığında, bu durum beni garip hissettiriyordu sanki benden bir karşılık istiyormuş gibi yüzüme yaklaşıyordu meydan mı okuyordu bana?

Hiç bilmeden beni, tanımadan, cüretkâr ama hoş bir bakış vardı yüzünde. Neyi amaçlıyordu merak ettiğimden ona bağlı olan gözlerimi kısıp onun vücudunda dolaştım, Siyah kalın taban ayakkabısı ile aynı beni altında ezecekmiş gibiydi, kaba tarzı beni etkiliyordu özellikle ona yakışan o zincirleri.

Birbirimize öyle bakıyorduk ki sanki bu koca sokakta sadece biz varmışız gibi hissediyordum. Beni öylece içine çekiyordu ki onun ellerinde boğulmaya razı gibi bakıyordu gözlerim ona.

Fakat öyle bir gözler vardır ki yalan söyler insanlara. Her göze inanmamak lazım gerçek görüşlerini görene kadar.

Tanımadığım bu oğlan ne kadar hoş gözüksede ondan rahatsız olduğum için, ellerimi paltomun içinden çıkarıp bakışlarımı benden biraz kısa olan bedene dikip, "Ben gidiyorum. " dedim.

Üzgün bir şekilde bakıp dudaklarını büzdü. "Son bir şey. " dedi parmak uçlarından destek alırken.

Dudaklarıma bir buse kondurduktan hemen sonra diğer gülüşlerinin aksine daha samimi olan gülüşünü yüzüne yerleştirdiği an baka kaldım onun uğursuz bedenine.

Belki de uğursuz birisi değildi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ölü Piyanist ≈ MINSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin