Avenger Hırsızı

46 11 11
                                    

İşte buradayız. Ultron karşımızda. Savaşmaya hazırız. (Araları atlamamın sebebi flashback yapma isteğim). 

" Kimi yanınıza aldığınızı biliyor musunuz? " dedi Ultron tiksinç robot sesiyle. Sonrasında - sanırım Ultron' un emriyle - tüm robotlar beni işaret etti. " Avenger Hırsızı' nın kim olduğunu biliyor musunuz? " dedi. Herkes bana bakmaya başladı. Şaşırmış ve kızgın bakıyorlardı. Wanda, Pietro ve Tony hariç. Wanda ve Pietro' nun bana zarar verirler endişesiyle baktıklarına eminim. Tony ise etkilenmiş bir şekilde bakıyordu. Büyük ihtimalle kameralarını hackleyip sahte lazer sistemini ortadan kaldırıp gerçeğini görünür yaptığım içindir.

" Şimdilik bunu tartışmayalım. Ultron' u ben yaptım ve yapan kişi olarak bizi birbirimize düşürmeye çalıştığını söyleyebilirim. " dedi Bay Stark. 12 yıllık hayatımda duyduğum en mantıklı şeyleri söylediğini söyleyebilirim. ( " Söylediğini söylemek " kulağa garip geliyor ama anladınız siz. ) Ya da şu anda bir şehrin üstünde uçtuğumuz için öyle geliyor olabilir. Ama bu adamın söylediği her şey mantıklı değil mi?

Kaptan Amerika kalkanıyla ( Neden kılıç varken bir kalkan silah olarak kullanılsın ki? Bence saçma ama bir bakıma mantıklı sonuçta nasıl kullanacağını biliyorsan her şey bir silah olabilir. ) robotları haklıyordu. Wanda insanları Shield' ın gemisine zihin kontrolüyle sokuyordu. Pietro' nun insanları nasıl kurtardığını söylememe gerek var mı? Upss... Bir dakika bekleyin. Şu an bana silah doğrultmuş robotlar tarafından köşeye sıkıştım. Etrafımı çevreliyorlar.

Öleceğimi düşünmemişsinizdir umarım. Tek yapmam gereken havada taklalar atarak onları indirmekti. Şaka şaka gerçek şu ki tek yapmam gereken onlara teslim olmuş gibi davranmak ve tam silahı ateşleyecekleri sırada eğilmekti. Cidden bunun aksiyonu nerede?? İlk söylediğim daha havalıydı.

Hayır! Hayır! HAYIR! Piet... Pietro... Onu... Onu kurtara... Onu kurtaramadım... O... O öldü... Ben... Benim abim... O öldü. O mermiler... Bana isabet etseydi... Kurtulurduk. Ben... Yetişemedim... HAYIR! O ÖLEMEZ! ŞU AN DEĞİL! Bekle... Ne? Ağlıyor muyum ben? O gemiye binemem... Yaptığım hatadan sonra... Buharlaşmayı hak ediyorum.

Ben oturup ağlarken Vision geldi. Senin hatan değil gibi bir şeyler geveledi ama sesler artık düzgün gelmiyordu. En son birinin beni kucağına alıp götürmesini hatırlıyorum. Kim olduğunu bilmiyorum. Beni gemiye götürdüğünü ve koltuklardan birine oturttuğunu da hatırlıyorum. Sonra birden her şey yeniden netleşti ve Thor omuzlarımdan tutmuş bana iyi olup olmadığımı soruyordu. İyi değildim ama " İyiyim. " deyip gülümsemeye çalıştım.

Vision, Wanda' yı kurtardı. O da kurtulamasaydı ne yapardım? Tony Stark karşıma geçip " Anlat bakalım basıl kameralara yakalanmadan her şeyi yapabildin? " diye sordu. Ona boş gözlerle baktım. Ağlamış olduğumu anladı ve " Bir sorun mu var minik hırsızımız? " diye sordu. Bu adamın derdi n- doğru ya onlardan biraz fazla şey çaldım. Stark cevap vermeyeceğimi anladığında önümden çekildi ve diğer insanları kontrol etmeye gitti. Sonra onu gördüm. Cesedini... Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. İŞTE BU YÜZDEN KİMSEYLE BAĞ FALAN KURMUYORUM NEDEN BİR ŞEYLERİN FARKLI OLACAĞINI DÜŞÜNDÜM Kİ!? Wanda bana sarıldı.

 Ama...

Ama... Ben onu ittirdim ve göz yaşlarımı sildim. Artık eski ciddi suratıma dönmüştüm. Her şey eskisi gibi olmayacaktı elbet. Ama kendime zarar vermeden bu işi bitirmeliydim. Çünkü zayıf olanlar gerçek gücü kullanamazlar. " Beni Strange' in yanına götürün. " dedim olabildiğince soğuk bir sesle. Henüz şu portal açtıran şeylerden bana vermemişlerdi ve Strange de buraya gelme zahmetinde bulunmamıştı. O yüzden bu onlardan istediğim son şey olacaktı.


VİOLET STRANGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin