Alser "Geçmişin İzleri"

Bırakma beni🥹

"Küs müyüz?"diye sorma sakın
Sana kırılır mıyım hiç?
Ben,kendime küserim
Dünyaya küserim
Hayata küserim de sana küsmem.

BÖLÜM 6:
Öyle güzel,öyle sıkı sarıldı ki bana bırakınca tekrar girmek istedim kollarının arasına
"Sen söyleyene kadar birdaha yaklaşmak yok yalnız haberin olsun,ne zaman anlatırsan o zaman barışırız Alize"
"Neden Serkan benim mutlu olmamı istemez misin"
"Mutluluk ile alakası ne şimdi bu olayın?"
"Serkan ben senin yanında mutluyum sadece,sen olmadan benim yaşamama bir sebep var mı?Bak seni kırdığım için çok özür dilerim fakat ben yapmak zorundaydım o gün.Yüzünü öyle özledim ki,seninleyken gözümü kırptığım için bile pişmanım Serkan
"Bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan Alize.Çünkü bizzat ben yarım kalmış bir hikayeyim.Anlamlarını bilmeden dinlediğimiz şarkılar var ya hani,işte biz böyleyiz.Sesin kıvrılıp büküldüğü yerde ıslanıyor gözlerimiz.Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer"
Gözlerim doldu,konuşacak gücüm kalmadı.Anlatmak istiyordum ama bir daha kaybetmek istemiyordum onu,aslında olayda bizim bir suçumuz yoktu ama yinede çok kızacaktı bana.
"Alize"
"Efendim Serkan"
"Çok değil,aylar önce rastladım sana,tam 12 ay önce.Gözüm,kulağım sesim oldun.Aylar ömür gibi geldi bana.Ezberim oldun,ezberin oldum sevdiğim.
Ve ben birdaha senim gözlerine,saçlarına,kokuna hasret kalmak istemiyorum.İşte bu hasretin bitmesi için,birdaha bir ayrılık yaşanmaması için bana anlatman gerekiyor her şeyi.
"Serkan ben dayanamıyorum artık lütfen zaman ver bana"
"Zaman senin Alize.İster yarın,ister 1 ay,ister 1 yıl,ister 10 yıl.Ama şunu bil,söyleyene kadar yanımda işin olmaz.
Son cümlesi çok dokunmuştu,söyledikten sonra aşağıya inmek için gitti yanımdan.
"Gitme Serkan,lütfen gitme kal yanımda,kal sadece benim ol lütfen"
Sesimi duydu ama cevap vermedi,ben ise yere çöküp aralıksız ağladım.Sonra beni bekledikleri aklıma geldi ve aşağıya yemek yemeye indim yolda açlıktan ölmeye yakındım.
"Sonunda Alize hadi gelin alalım şu yemekleri"
"Pardon Baha ya beklettim sizide"
"Evet Alize beklettin ve benim beklemeye daha fazla vaktim yok"
Tuğçe'nin koluna vurdum daha sonra yemeklerimizi alıp tekrar masamıza geldik,ardından da Alp yanımıza geldi
"Selam gençler,Alize bu arada havuz partisine geliyorsun değil mi?"
"Evet ben ve buradakilerde geliyor yani tek bana sormana gerek yoktu"
"Süper o zaman üç buçukta başlıyor parti"
"İyi hadi gel otur Alp"
"Yok tatlım ben yedim yemeğimi şimdi hazırlanmaya gidiyorum havuzda görüşürüz bay"
"Alp bir konuşabilir miyiz"
Ne konuşacaktı ki Serkan Alp ile?Umarım kavga etmezlerdi.Serkan söyledikten sonra bizden uzaklaşıp bahçeye çıktılar
"Sana birkaç şey söyleyeceğim,beni iyi dinle"
"Hayırdır ne söyleyeceksin"
"Bak Alp,Alize ile samimiliğin canımı çok sıkıyor,yapma şunu.
"Anlamadım Serkan sana mı sorucaktım"
"Evet kardeş bana sorucaksın,sevgilim ile konuşmak için bana sorucaksın.Benim kadınım ile böyle canımlı cicimli konuşmayacaksın.
"Sevgilin derken Alize'nin bundan haberi var mı lan marul kafa"
"Marul kafa he öyle olsun bakalım"
~Serkan'dan~
Sinirden gözüm dönmüştü,artık dayanamayıp Alp'in yüzünün ortasına yumruğumu geçirdim.O kadar sinirlenmiştim ki yumruğumun Alp'in yüzüne girişi salise sürmemişti üstelik tek yumrukla ağzı yüzü kana bulanmıştı.Tabi Alp efendi altında kalır mı hiç bu yumruğun,o da benim yüzüme geçirdi.Artık sinirden ne yapacağımı bilemeyip Alp'i yere ittim.Gördüğüm görüntü ile gözüm karardı,ne yaptım ben dedim sessizce.Alp yerdeki betona kafasını çarpmıştı,taşın rengi kandan gözükmüyordu.Ne yapacağımı bilemedim,elim ayağıma dolandı kalbim sızlandı,ağrı girdi içine.Buda yetmezmiş gibi bizimkiler yanımıza geldi,işte şimdi ne yapacaktım hiçbir fikrim yoktu
(Bu arada zaten biliyosunuz kitap Alize'nin ağzından)
~Alize'den~
Bunca zamandır ne yapıyorlardı,kavga mı etmişlerdi o yüzden mi gelmiyorlardı acaba.Sanki Deniz içimi okumuş gibi
"Uf nerede kaldı bunlar ya bi baksak mı"
"Aynen gidip bi bakalım şunlara ya Baha Alize gelin hadi"
İçimde bir his vardı,sanki kötü birşey olmuştu.Arka bahçeye geldik ve hislerimin doğru çıktığını anladım,gördüğüm görüntü karşısında durdum yerimde,sadece durdum hiçbir şey yapamadım.
"Alize bu ne"
dedi Deniz sesi titreyerek.Deniz Alp'ten hoşlandığı için bizden belki de bin kat daha fazla korkmuştu,anlayabiliyordum onu,sevdiği çocuğu yerde kanlar içinde görmek kim bilir nasıl yakmıştı canını
"Koş Alize koş"
dedi Tuğçe ve Baha
Hemen Serkan'ın yanına gittik.Ağlamaklı sesimle yüzünü avuçlarımın içine aldım
"Serkan sen yapmadın değil mi sen yapmadın lütfen Serkan ben yapmadım de"
Serkan gözünden bir damla yaş düşerken
"Ben yaptım Alize ben getirdim onu bu hale"
Serkan'ı üst üste ittim
"Hayır hayır sen yapmadın Serkan"
"Ben yaptım Alize anlamıyor musun sen kıt mı senin beynin"
diyip bağırdı bana
"Serkan çok kötü gözüküyor ya öldüyse ne yapacaksın bir söyle bana iyi misin sen kafan mı güzel senin nasıl bu kadar gözün dönmüş olabilir ne yaptı bu çocuk sana.Bana yürüdü diye yaptın değil mi sırf bu yüzden yaptın"
Sustu Serkan bu yüzden yapmıştı.Bir fırtınadaydım sanki içinde dolanıp dolanıp aynı yere geliyordum,nasıl yapabilmişti bunu.
"Allah kahretsin seni Serkan canavar mısın ya sen"
Biz Serkan ile tartışırken diğerleri ambulans çağırmıştı,yetmezmiş gibi birde oteldeki insanlar başımıza toplanmıştı.
"Dua et Alp ayılsın da ikna edelim onu seni karakola vermesin diye,eğer uyanmazsa seni kurtaracak kimse yok biliyorsun demi neye güveniyorsun sen"
Biz tartışırken artık Deniz bağırdı bana
"Alize yeter çocuk da isteyerek yapmamış gitme üstüne bir dur bekleyelim bak geliyor ambulans"
"Ya Deniz sen Alp'ten hoşlanmıyor musun nasıl bu kadar sakinsin anlayamıyorum bu ayının yaptıklarına nasıl sakin kalıyorsun"
"Alize yapma böyle güzelim bak lütfen bende üzülüyorum"
"Sakın bana güzelim falan deme Serkan sakın yaklaşma bana"
"Birdaha mı terkedeceksin beni Alize bırakma beni bir başıma benim sana senin bana ihtiyacın var yapma bunu"
"Serkan ben şu an konuşmak istemiyorum lütfen üzerime gelme"
"Peki Alize sen nasıl istersen"
ambulansın sesi kulaklarıma gelince içim bir garip oldu,irkildim.
Ambulans gelip Alp'i bindirdi,bizde arkasından iki araba ile gittik
Hastane ortamına girdiğimizde anladım işlerin ne kadar büyüdüğünü.Serkan yanımda kafasını aşağı eğmiş bir şekilde yeri izliyordu,kıyamıyordum da ona,içten içe ne kadar vicdan azabı çektiğini biliyordum
Aradan yarım saat geçti doktorlar geldi
"Doktor hanım durumu nasıl"
diye atladı hemen Deniz
"Hastanın durumu kritik iç kanaması başladı,hem de dıştan kanaması olduğundan çok kan kaybetmiş ameliyathaneye alacağız"
Bir ümit beklerken gelen haber çok sinir bozucu olmuştu.
Deniz yere çöküp ağlıyordu,biz ise elimiz kolumuz titreye titreye bekliyorduk bir güzel haber.
Aradan bir buçuk saat geçti ve doktor dışarı çıktı

Vote:10

Heyecanlı bir yerde kesmek istedim şimdi birde misafir var o yüzden yeni bölümü gece atabilirim babaaayy 🫶🏼