Özlüyorum

390 24 8
                                    

Seni şeytanlardan aldım,meleklere veriyorum

BÖLÜM 15:
~Alizeden~
Şirketten ağlamamak için kendimi tutarak hızla çıktım.Çıktığımda hava iyice kararmıştı.
Telefonumdan taksi çağırıp taksiye binip yolu tarif ettim ve ardından da dinlenmek için geldiğim bungalovuma geldim.
Eve girip kapıyı kapattığım an kapıyı hızla çarpıp yere çöktüm ve ağlamaya başladım.Demek ki aldatıyordu,o yüzden gece reddetmişti beni.Kafamdaki soru işaretleri kafamı kurcalarken acıktığım için zar zor yerden kalkıp ilk önce odama gidip dolabımı açtım,crop ve şortlu pijama takımımı giydim

Ardından mutfağa doğru ilerleyip dolabı açtım ve tekrardan gözyaşlarım gözlerimden süzülürken kızarmış gözlerime telefonumdan baktım ve ellerimle gözyaşlarımı sildim,sonra da dolaptan malzemeleri alıp kendime sandviç hazırlayıp yemeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ardından mutfağa doğru ilerleyip dolabı açtım ve tekrardan gözyaşlarım gözlerimden süzülürken kızarmış gözlerime telefonumdan baktım ve ellerimle gözyaşlarımı sildim,sonra da dolaptan malzemeleri alıp kendime sandviç hazırlayıp yemeye başladım.
Bugün çok yorulduğum için yatak odama gidip kendimi yatağıma attım.Bu arada Serkan'ın otelde çıkardığı olaydan dolayı organize ertelendi ve bütün okulu geri İstanbul'a gönderdiler.1 hafta sonra tekrar Antalya'ya otele gidecektik.
Yatağımda telefonuma bakarken bir anda dış kapının açılma sesini duydum.Rüzgardan dolayı diye düşündüm ama hava çok sıcaktı ve dışarıda da rüzgar yoktu.Kendi halimde paniğe kapılırken bir yandan da aşağıya indim.Merdivenden çaktırmadan aşağıya baktığımda evin içinde tanımadığım iki adam gördüm.Korkudan yerimde duramazken bir anda Serkan beni aradı.İyi ki telefonumu sessizde kullanıyordum,yoksa sesden dolayı benim orada olduğumu anlayacaklardı.
Yavaşça yukarı çıkıp telefonu açtım
"Alize bak çok özür dilerim ben gerçektem isteyerek yapma-"
Sözünü keserek konuştum
"Serkan"
Dedim nefes nefese kalmış sesim ile
"Alize,iyi misin"
"Serkan çok korkuyorum"
"Alize ne oluyor kızım bak meraklandırma beni ne oldu birtanem"
"Serkan,eve hırsız girdi ve şu an aşağıda birşeyler yapıyorlar"
"Alize tamam,tamam bak sakin ol.Sen bana evin konumunu at,sonrada odana geçip kapını kapat ve beni bekle"
Telefonu yüzüme kapattı,sesinden sinirini anlayabiliyordum.Evin konumunu attıktan sonra odamda korku ile Serkan'ı beklerken sonunda mesaj gelmişti

Serkoşş🤍

arka kapıdayım,nasıl gireceğim

Serkan sürgülü kapı zaten bu kilidi yok girebilirsin

Anladım  giriyorum

Serkan lütfen dikkat et bak aşağıdalar

Merak etme birşey olmaz

Merdivenden gizlice aşağıya bakarken Serkan'ın girdiğini gördüm.Serkan yavaşça adamların arkasından yaklaşıyordu,ama daha sonra hiç beklemediğimiz birşey oldu ve adamlar bir anda arkalarımı dönüp Serkan'a silah çekti.
"Kaldır ellerini kaldır"
Stresten elim ayağıma dolanıyordu,aşağıya inmek,Serkan'ı çekip götürmek istiyordum ama yapamıyordum maalesef.
"Tamam,sakin olun kaldırdım işte"
O da çok korkmuştu ama ben panik olmayayım diye belli etmek istemiyordu.
"Kimsin sen,ve neden arkamızdan gizlice yaklaşmaya çalışıyorsun"
"Benim evimde o yüzden"
Beni öğrenmesinler diye kendini söylemişti,kıyamam.
"Öyle mi.Bak Emrah bulduk evin sahibini"
Adam yanındakine bakarak konuştu
Muhtemelen Serkan'dan evdeki bazı eşyaları isteyeceklerdi,o yüzden de içim rahatlamıştı.İstediklerini alsınlar,yeter ki Serkan'a zarar vermesinler.
Bir anda adam silahının tetiğini çekti ve bir saniye içerisinde Serkan'ı yere itip ardından da karnına silah ile vurdular.
Şoka girmiştim,hiçbir şey yapamıyordum,elim ayağıma dolanmış bir şekilde Serkan'a bakıyordum.
Adamlar yerdeki dolu çuvalları ellerine alıp hızla evden çıktılar,ben ise çıktıkları an Serkan'ın yanıma koştum
"Serkan"
diye bağırarak hızla yanına koştum
"Sevgilim,lütfen dayan bak ambulans çağırıyorum lütfen lütfen birtanem"
"Alize"
Dedi kısık sesi ile
"Konuşarak yorma kendini Serkan"
"Seni seviyorum Alize"
Gözümden yaşlar düşerken cevap verdim
"Bende seni çok seviyorum sevgilim"
Yerdeki Serkan'ın kafasını kaldırıp koltuktaki minderi alıp kafasının altına koydum.
Yaklaşık on dakika sonra ambulansın sesini duydum ve evin kapısını açıp acil yardım görevlilerini çağırdım.
"Burası"
Görevliler koşup evin içerisine girdi ve Serkan'ı sedyeye yatırıp ambulansın içerisine götürdüler
"Bende binebilir miyim lütfen"
"Yakınlık dereceniz nedir"
Kabul etsinler diye
"Kocam"
dedim
"Peki buyurun"
"Hemen bir pantolon giyip gelsem olur mu"
"Hızlı olun"
Evin içerisine hızla gidip hemen bir pantolon giydim,15 saniye bile sürmemişti.
Daha sonra ambulansın içine girip Serkan'ın baş ucuna oturdum ve hastaneye gelene kadar acil yardım görevlileri ilk yardımı yaptı,ben ise sadece ağladım
Hastaneye geldiğimizde Serkan'ı sedyede götürürken doktorlar konuşuyordu
"Kurşun hastanın kalbine yakın bir bölgeye isabet etmiş,kanaması çok fazla ameliyat için hazırlanın"
O kadar mı kötüydü yani durumu.
Ben yere çökü hıçkıra hıçkıra ağlarken hastaneye Tuğçe,Bahattin,Deniz ve Alp gelmişti.
Tuğçe hemen yanıma koştu
"Alize'm,güzelim sakin ol bak çıkaracaklar lütfen"
Tuğçe eğilerek bana sarılırken ben durmadan ağlıyordum
"Alize bak benim en yakın arkadaşım içeride,kardeşim o benim.Ben ağlamıyorum çünkü ağlayarak hiçbir şey yerine gelmeyecek.Sen ağlayınca Serkan anında iyileşip çıkmayacak bu hastaneden,lütfen yapma yengem"
"Bahattin ben dayanamıyorum.Biz bugün kavga ettik,ben çok üzdüm onu keşke yapmasaydım,şimdi özlüyorum onu,hemde öyle böyle değil"
Tuğçe hemen sözüme atladı
"Saçmalama Alize birde kendini mi suçlayacaksın"
"Evet,kendimden başka kimi suçlayabilirim Tuğçe,ben çağırdım onu eve"
"Alize,burada bir suçlu varsa o da o adamlar"
Cevap vermeden ayağa kalkıp koridordaki koltuğa oturdum
Aradan iki saat geçmişti ama hala ne gelen ne giden vardı.En sonda bir doktor Bahattin'in yanına gidip birşeyler konuştu
"Tuğçe güzelim bir gelsene benimle"
Dedi Bahattin
"Efendim Baha ne oldu"
Benden uzak bir yere gidip konuşmaya başladılar
"Tuğçe durumlar bir tık kötü"
"Bahattin korkutma beni ne oldu"
"Bu adamlar Serkan'ı yere ittiğinde kafasını hızla yere çarpınca hafıza kaybı yaşanmış"
"Bahattin ne diyorsun,ama Alize Serkan ile konuşmuş o sırada"
"İşte hafıza kaybı yirmi dakika sonra gerçekleşmiş,zaten sor Alize'ye yirmi dakika sonra bayılmıştır Serkan"
"Peki ne kadar sürecekmiş bu hafıza kaybı"
"Kısa süreli dedi doktor,bu arada kurşunu da halletmişler yani kurşunu çıkarıp kanamayı durdurmuşlar,sonra da dikişini atmışlar"
"Alize'ye söyleyelim mi"
"İşte bu yüzden çağırdım seni.Ben anlatırsam olmaz,sen bilirsin kardeşin ile nasıl konuşacağını"
"Tamam sevgilim ben hallederim"
"Hadi bakalım"
Deniz ve Alp bana teselli verirken birkaç dakika sonra Bahattin dışarıya sigara içmeye gitti,Tuğçe ise yanıma geldi
"Alp,Deniz sizde gitsenize sigara içmeye hadi"
"Aynen ya hadi gidelim"
Deniz ve Alp dışarı çıkınca Tuğçe bana yaklaştı
"Sana bir iyi bir kötü haberim var,hangisinden başlayayım?"
"İyiden başla"
Dedim merakla
"Serkan'ı normal odaya almışlar,yani durumı gayet iyi"
Sevinçten yerimden fırlayıp Tuğçe'ye sıkıca sarıldım
"Şükürler olsun Tuğçe ya,öldüm bittim ben burada"
"Evet,şimdi birde kötü haberim var"
"Of ya,söyle hadi"
"Hafıza kaybı"
"Anlamadım"
"Adamlar,"
Dedi duraksayarak
"Tuğçe hadi geveleme de söyle ya"
"Hani adamlar Serkan'ı ilk yere itti demiştin ya"
"Evet?"
"Serkan kafasını yere hızla çarpınca beyninde sarsıntı olmuş,ve hafıza kaybı yaşanmış"
"Ama olamaz ki benimle konuştu,bana seni seviyorum Alize dedi"
"İşte hafıza kaybı gecikmeli olduğundan beyine yirmi dakika sonra işlemiş"
"Of ben artık gerçekten çıldıracağım Tuğçe ya.Bir iyi oluyor toparladık diyorum,tekrardan boka dönüyor her şey."
"Zaten kısa süreli bir hafıza kaybıymış"
Hızla doktorların yanına ilerleyip konuştum
"Şey Serkan'ı görebilir miyiz,yani uyandı mı"
"Evet uyandı,yalnız beni hatırladın mı,şunu hatırladın mı gibi sorular sorarak hastayı yormayın,iyice kafası karışmasın"
"Tamamdır merak etmeyin söylemeyiz çok sağolun"
Hızla Tuğçe'nin yanına gittim
"Tuğçe uyanmış Serkan,hadi gidelim"
"Alize sen tek git aşkım,biz diğerleriyle gideriz"
"İyi peki"
dedikten sonra hızla odanın içine girip Serkan'ın boynuna atladım
"Çok özledim seni sevgilim"
Serkan hemen kendini geri çekti
"Ne oldu sevgilim"
"Siz kimsiniz"
Doğru,ben unutmuştum
"Şey çok pardon ben unuttum"
"Neyi unuttun"
"Bak Serkan,sen kısa süreli bir hafıza kaybı geçirdin"
"Biliyorum doktor söyledi"
"Söyledikleri iyi olmuş,bende senin sevgilinim hatta"
"Benim koruduğum sevgilim mi"
"Anlamadım"
"Doktorlar anlattı,senin için kendimi tehlikeye atmışım"
"Evet,ben çok özür dilerim seni çağırdığım için"
"Yok özür dilemede,birdaha sarılmasan iyi olur"
Kalbim çok acıyordu,ama belli etmek istemiyordum.İki yabancı olmak çok acıtıyordu canımı

Vote:12
Yorum:5

Bu aradaa şu eynes kitabını ben değil bir arkadaşım yazıyor,yani ortak kullanıyoruz.Ayrıca başta adım ela dedim tanınmamak için ama yani gerçek adım derin bu muhteşem bilgiyle de ne yapıyorsanız yapın

Alser "Geçmişin İzleri"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin