11

224 12 5
                                    



Saatlerdir yatağımda uzanarak tavani seyrediyordum.
Ayandan hâlâ bir mesaj yoktu. Sanirim istemiyordu ya da vazgecmisti. Eğer öyleyse bunu bana söyleyebilirdi. Böyle bir şey icin zorlayacak degildim.

Ben onun hakkinda düşünürken telefonum calmaya basladi. Komodinin uzerindeki telefonumu alip arayan kisiye baktim Ayan'dı.

Bekletmeden aramaya cevap verdim.
"Yok, gercekten üzgünüm. İsim uzun sürdü."
"Sorun degil. Tam da vazgeçtiğini düşünüyordum." Dedim
"Ah, hayır vazgecmedim." Dedi

İçim simdi daha rahatti. Saatlerdir haber vermeyince vazgectigini düşünüp coktan baska birini bulmaya baslamak uzereydim çünkü.

"Neredeyse baska birini bulmaya baslayacaktim." Deyip güldüm. Bir sure ses gelmedi sinir olduğuna emindim. Onunla ugrasmak hosuma gidiyordu o yuzden gülümsemem büyüdü. "Daha güzelini bulabilecegine emin misin" dedi.

Su an onun da benim gibi güldüğüne emindim.
"Pek sanmiyorum" dedim.

"Peki nerede buluşacağız" diye sordu. Evet bunu düşünmemiştim. Ya bizim evde yapacaktik ya da onun evinde. "Ben bunu düşünmemiştim. Aslinda nerede olduğu cok onemli degil rahat olabilecegimiz bir yer olsa yeter" dedim.

Rahatliktan kastim tabi ki cizimdi baska bir sey degildi umarim bu dedigimi yanlis anlamazdi. "O zaman ya sen benim evime gel ya da ben size geleyim." Dedi.

Biraz düşündüm.  Dayım evde değildi ama izinli günüydü pek rahat olamazdik. "Bizim ev olurdu ama dayım bugun izinli. Size gelsem daha iyi olur sanirim" dedim.

Neden heyecanlandigim hakkında hicbir fikrim yoktu. Sadece gidecektim ve onun dövmeli vücudunu cizecektim. Kesinlikle heyecanlanmami gerektirecek hicbir neden yoktu.

"Tamam o zaman bekliyorum"dedi. "birkac saate gelirim" deyip telefonu kapattim. Once hazirlanmam gerekiyordu. Ne giyeceğimi bilmiyordum.

Yatagimdan kalkip guzel bir dus aldim. Dustan sonra dolabimin basina gecip biraz bakindim hava sicakti altima siyah bir sort giydim uzerime ise gri renkte bir tisort. Saclarimi gelisiguzel arkaya yatirip parfümümü sıktım. Ve cantami alip odamdan ciktim.

Evden cikip motorumun yanina geldim kaskimi alip takacagim anda ön tekerinin inmis oldugunu fark ettim "cok guzel bir bu eksikti" demeden duramadim.

Tam o anda telefonum calmaya basladi. Cebimden cikarip arayana baktim dayimdi. Bekletmeden telefonu actim.
"efendim dayı" dedim "oglum evde misin" dedi "evdeyim dayı ama gidecektim.
Motorumun tekeri inmis ne yapacagimi dusunuyorum." Dedim "Oyle mi? Ben yoldayim simdi gelip alayim seni istersen nereye gideceksin?" Dedi. 
"Arkadasima gidecegim dun bahsettigim proje odevi icin" dedim. "tamam oglum ben gotureyim seni. Motoru da aksam hallederim ben" dedi. "tamam dayı bekliyorum" deyip telefonu kapattim. Boylesi daha iyiydi motorla ugrasirsam saat daha gec olurdu.

Dayım, beni Ayan'ın evine bıraktıktan sonra kapiyi calip acmasini bekledim o sirada da biraz etrafima bakindim. Evin guzel bir bahcesi vardi.
Ben bahçeye bakarken Ayan kapiyi acti.

Üzerinde boynunu acikta birakan beyaz bir tisort altinda ise yine bacagindaki dövmesini belli eden kısa siyah bir şort vardı.

Onu yine bastan asagiya inceliyordum ve bundan inanin en ufak bir pismanlik duymuyordum cunku sizin de karsinizda boyle birisi olsaydi bastan asagiya incelerdiniz.

Gözlerimi bacagindaki dövmesinden cekip yuzune baktim. Yuzunde yine o gülümseme vardı.
"Geç istersen" dedi. Gülümseyip iceriye gectim.

Ben iceriye girince bir kedi miyavlayarak bana dogru gelmeye basladi. Kedisi oldugunu bilmiyordum. Aslinda Ayan hakkinda hicbir sey bilmiyordum ama bazen kendimi onun hakkında çogu seyi öğrenmek isterken buluyordum...

Kedi bacaklarima sürtünmeye baslayinca egilip onu sevmeye basladim "kedin oldugunu bilmiyordum" dedim. "Ismi ne" diye de ekledim. Kediyi severken basimi kaldirip ona baktim duvara yaslanmis bize bakiyordu "ismi Montow" dedi. Sonra gulumsedi.

Boyle bir ismi ilk kez duyuyordum ama cok guzeldi. Başımı tekrar kediye cevirip "guzelmis" dedim.

Montow'u sevmeyi birakip Ayan'a döndüm "nereye gecelim" diye sordum. "Bir seyler icmek ister misin" diye sordu. Sonra önümden yurumeye basladi. Bende pesinden takip etmeye basladim.

Mutfaga girdik "soguk bir seyler olabilir" dedim. Genis bir mutfaklari vardi. Mutfak masasinin çevresindeki sandalyeye gecip oturdum. Ayan ise dolaptan büyük bir bardak cikarip icine birkac tane buz koydu. Ben ise yine onu izlemeye baslamistim.

Buzlari bardagin icine attiktan sonra basini kaldirip bana bakti. "soguk kahve" deyip benden onay bekledi. "guzel" dedim. Kahveyi bardaga döktükten sonra kendisine de hazirladi sonra bana dogru gelip bardagi onume koyup yanimdaki sandalyeye oturdu.

"Soguk soguk iyi gelir" deyip göz kırptı. Bu aşağılık yerde ne oldugu hakkinda hicbir fikrim yoktu ama dedigi gibi soguk iyi gelirdi.

Gülümseyip kahveyi icmeye basladim. Ayan "ben sen gelmeden önce bazi yerleri düşündüm" diye konusmaya başlayınca ona dönüp dinlemeye basladim. "salon pek buyuk degil, mutfagi görüyorsun zaten. Evimde sadece bir oda var o da benim odam" dedi.
Benden bir seyler dememi bekler gibi bakti. Ben ise susup onu dinlemeye devam ediyordum.

"odami gormek ister misin" diye sordu "yani odam bayagi geniş daha iyi olur senin icin diye düşündüm" diye de ekledi. Gülümsedim "iyi dusunmussun" dedim.

O da gülümsedi sonra ayağa kalkti ben de kalktim ve peşinden odasina dogru yürümeye basladik. Odasina gitmeden salonu gosterdi. Dedigi gibi kucuktu ve bos alan pek yoktu. Sonrasinda odasina gectik cift kisilik bir yatak vardi yatagin sag ve sol tarafinda iki komodin vardi komodinin yaninda gitari, yatagin karsisinda kocaman bir dolap ve dolabin yaninda bir calisma masasi vardi. Ve oda fazla genişti.

"Odan gercekten buyukmus" dedim "demistim" deyip yatagina oturdu. Kapinin girisinde onu izliyordum. Yataga oturunca sortu daha da kisalmisti ve bacagindaki dövme daha da belirgindi. Gözlerimi yavasca yukariya cikarip tisortunun acikta bıraktığı boynuna baktim. Sonrasinda ise yavasca cenesine oradan dudaklarina.

Önce gulumsedi sonra siritmaya basladi. Buna bir son verip gozlerine bakmaya basladim. "Beni izlemeye geldin galiba" dedi. Yine yakalanmistim.

Sırıtıp basimi gitarina cevirdim. Gitari ve duvar arasinda genis bir alan vardi burasi daha iyi olabilirdi. Odasina girip çantamı calisma masasina koydum icinden cizim defterimi ve kalemlerimi cikardim. Sonra Ayan'a dönüp "gitarin ve duvar arasindaki bosluk gayet iyi ama yorulurum ayakta dersen yataginda böyleyken de cizebilirim seni" dedim

"benim icin fark etmez zaten bacagimdaki boyleyken de belli" dedi cizecegim tek dövmesinin bacagindaki oldugunu sandigini anlamistim.

Gülümsedim "cizecegim tek dövmen bacagindaki degil" dedim sasirdi. O gun soyunma odasinda karnindaki dövmesini gormustum ve sanirim gördüğümü anlamamisti...





Öperek Sev ~ayanyok~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin