Ateş'in Gölge'sinde ki Karanlık

1. TANIŞMA

Selamlar. Nabersiniz? Şahsen ben çok heyecanlıyım. Bu ilk yayınladığım kitabımız. Çoğul eki kullandım çünkü bu kitapta 3 kişiyiz. Umarım kitabımızı beğenirsiniz. İyi okumalar! Bu arada lütfen yazım kuralları ve noktalama işaretlerini mahzur görün.

Düzenleme: Kitapta bazı mantık hataları ve anlaşılmaz zaman geçişleri var. Kitap bittikten sonra düzenleme yapıp bu hataların giderilmesini sağlıyacağız.

"Siktir estsene." dememle kaşları çatılmıştı."Demesi kolay. Sen parayı siktir edebilir misin?" demesi büyük bir kahkaha atmama sebep olmuştu. Kahkaha atmamla kafetaryada ki bazı gözler bize çevrilmişti. Fakat pek de taktığım söylenemezdi." O para mı?" dememle oflaması bir olmuştu.

"Hadi hadi takma kafana bu kadar kim ki o?" demem onu gülümsetmişti. "Para olamadığı kesin ya!" demem daha çok kahkaha atmama sebep olurken "Sen git ya ben Azray'ı istiyorum." diye yakınmasına da sebep oldu. "Kızım..." dedim bir yandan da gülerken "yani..." sözlerimi devam ettiremedim çünkü yine o gülme krizine girmiştim.

"Lanet olsun." dedim bir yandan da kahkaha atarken. Hayır yani gülecek birşey de yok. Kesin dışardan içmiş gibi görünüyordum. Bunu düşünmemle kahkahlarım daha da artmıştı.

"Salak senin yüzünden herkes bize bakıyor. Hayır yani bu kadar gülecek ne var? Söylede bende güleyim. Böyle salak gibi kalmaktan daha iyi." dedi. "Ay bir bilsem!" demem onu sinirlendirmişti. "Yine o gülme krizimi?"demişti ben kahkaha atarken.

Kahkalarım sanki bunu bekliyormuşçasına daha yüksek sesle çıkmaya başlamıştı. Bir yandan da "Ay sen ne kadar da zekisin böyle." diye ona takılıyordum.Benden de zeki azizim! Böyle beyni harcamamak gerek. "Yeter be kızım, vallahi yeter!" diye söylenmişti yine Asel.

Sabahın köründe beni araması yetmiyor muş gibi birde bana atar yapıyordu. Hangi insan evladı sabahın 6'sında diğer bir insan evladını ararki? İş gereği önemli birşey olduğunu sanıp telefonu aceleyle ve korkuyla açmıştım.

Sonrasın da Asel'in sesini ve onun sesi ile aşk acısını dinliyordum. Hayır yani bir insan bu kadar mı salak olur? Genetik desem kadının babası mafyaydı kardeş. Annesi desem zaten beyin cerrahisiydi. O zaman bu salak kız salaklığını nerden aldı diye düşünemeden edemiyor insan.

"Bana bak seni şimdi burda şey etmiyim. Salak beni çağıran sensin. Birde bana atar yapıyor." dedim kahkalarım gülmeye dönüşünce."Git atarını o aşk acısı yaşadığın kişiye at." dedikten bir,iki dakika sonra aklıma bir sey gelmişti. "Tabi sen ona atar yapcan diye o sana görüldü atmasın da!" dememle gülmem yine kahkahlara dönüşmüştü.

Ensemde hissettiğim acı bir küfür savurmama ve kahkahlarımı kesmeme neden olmuştu. " Salak salak gülmesene. Kız burda hayat meyat bir mesele anlatıyor." bu sözle tekrardan kahkaha atmıştım fakat bu sever tek değildim.

Azra da bana katılmıştı. Fazla çıkan sesimiz bize bakmayan gözlerin de bize bakmasına neden olmuştu."Bir de Azra'yı istiyordun. Al sana Azra. Tepe tepe kullan." diye söylemiştim Asel'e kahkahalarım yavaş yavaş biterken.

Bu sırada Azra da sandalyeye kurulmuş garsona siparişini söylemişti."Dost musunuz, düşman mı belli değil!" dedi Asel sinirli bir şekilde. "Ben ne diyorum siz ne diyorsunuz." diye de devam etti.

"Tamam. Tamam da kızım salak mısın? Hangi insan tanımadığı insana yazıp da görüldü yediğinde sinir krizi geçirir." diye söylendi Azra. "Oha" dedim şaşırarak. "Birde tanımadığı birisi tarafından. Lan köpek sırf bu yüzden mi beni sabahın köründe kaldırdın!" diye söylendim.