7. Aşk ve Şehvet

960 35 8
                                    

Hikayemi lütfen okurken hem yorum yapıp hemde yıldıza basarmısınız?💝

Sizden çok rica ediyorum yazım yanlışları görürseniz yorumlarda söyleyin bana. Gözden geçirmeden yazıyorum.

Banyodan çıkmıştım. Kıyafetlerimi giyinip tekrar yatağa uzanmışdım. Ağrım gittikce artıyordu. Bu ay daha fazla soğuk almışdım sanki. Yatakta kıvranıyordum adeta. Çenin pozisyonu almışdım, bir az acısını geçirmek için.

Bir süre geçtikden sonra artık hava tamamen kararmışdı. Ben hala yataktan çıkmamışdım. Aşağı inip sıcak su torbası almam gerekiyordu ama ine bilmiyordum. Ayağa kalktım lavoboya gittim. İşim hall edip çıktım ama hala ağrım geçmemişdi. Şu ana çığlık atmak istiyordum. Benim gelicek zamanlarda çocuğum olunca ne yapıcaktım hiç bilmiyordum. Onu nasıl doğuacaktım. Odanın ortasında yere çökmüşdüm. Karnımı tutuyordum hatta sıkıyordum belkide. Dayanılmayacak gibi olduğumda artık gözlerim dolmuş hatta tane-tane göz yaşlarım dökülüyordu.

Odanın kapısı açıldığını hiss ettim ama kafamı kaldırıp bakamadım. Omuzumda bir el hiss ettiyim. ''İyimisin ne oldu? Niye ağlıyorsun?'' Diyen Çağlardı.

''K-karnım ağrıyor. R-regl oldum ve'' beni bir hışımla kucağına aldı. Yatağa yatırdı.

''Bekle geliyorum hemen.'' Odadan çıktı 10 dakika geçmeden geri döndü elinde sıcak su torbası vardı. Ve yanındada ıhlamur olduğunu düşündüyüm çay. Elindeki tepsiyi komidinin üzerine bıraktı. Eline sıcak su torbasını alıp karnıma yerleşdirdi. Bense onu izliyordum sonra çayı bir bardağa döktü bana uzattı.

''İstemiyorum.''

''Fikrini sormadım. Hadi iç. Yerde seni kıvranırken buldum. O acıyı bilirim. Kötüdür.'' Garip garip bakmaya başladım. Nası biliyordu. Yoksa yoksa o.

''Yanlış anlama bir kaç yıl önce arkadaşlarımla öyle bir deneyimde bulundum. Hamilelerin nasıl acı çektiyine dair. Karnıma elektrik cihazlarlından taktılar öyle o zaman anladım nasıl ağrı olduğunu.''

Güldüm. ''Tamam anladım. Bende başka bir şey düşünmüşdüm.'' Karnıma sancı girmesiyle yüzümü buruşturdum.

''Neyse hadi iç. İyi gelicek.'' Elinden bardağı aldım. Yavaş-yavaş ıhlamuru içmeye başladım. Tadını hiç sevmezdim. Çay gibi şeylerden hep nefret ediyordum. Ihlamurun ve sıcak su torbasının etkisiyle artık daha iyi hiss ediyordum.

''Regl olmakdan nefret ediyorum. Kadınlar niye böyle acı çekmek zorunda olurlar ki.''

''Seni istersen 9 ay bu acıdan kurtara bilirim.''

''Nasıl yani?''

''Cidden anlamadınmı? İstersen seni hamile bıraka bilirim. O zaman 9 ay acı çekmezsin." Ne diyordu bu. Bu kadar açık sözlülük.

''Hoşt lan. Aaa'' yanaklarımın kızardığına yemin ede biliridim.

''Benim sana bir şey söylemem gerekiyor. Bir kaç gündür saklıyordum'' dedi. Ne saklıyor olabilirdiki benden?

''Söyle?''

''Sen beni bekli unutmuşsundur bilemiyorum ama ben eee şey.''

''Sen ney?'' Ne unutması?

''Ben senin çocukluk aşkınım. Oh be söyledim.'' Dedi. Ne ne ne inanmıyorum nasıl ola bilirdi böyle bir şey.

''Nasıl yani? Nasıl ola bilir bu inanamıyorum ve inanmıyorum.''

''Hani küçükken ailelerimiz arkadaşdı. Biz bir birimize söz vermişdik. Eyer bir gün ayrılırsak bir birimizi arayıp bulacağız diye. Hatta ben senin dudağından öpmüşdüm sende tamam demişdin utanmışdın. Hatta ve hatta o konuşma geçerken sizin edeydik ve üzerinde çiçekli kırmızı bir elbise vardı. Yaz günüydü. Ben senden hem uzundum hemde yaşca büyükdüm.'' Dediklerinin hepsi doğruydu. Gözlerim dolmuşdu. Çocukluk aşkım tam karşımdaydı ve sahtede olsa evlenmişdik.

SON GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin