BÖLÜM 4 | ÖLÜMCÜL SIR

69 4 15
                                    

Bu bölümüde düzenledim, eskiden yaptığım bazı hatalar ve kurgunun akışında olan mantıksız cümleler hepsini düzgün bir şekilde yazdım. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. İyiki varsın şuan bu satırları okuyan değerli okur.<3

Bizim dünyamızda herşey olağanüstü haliyle gözükürdü sadece dikkatli bakanlar bizim sırrımızı çözebilirdi.

Gerçekte ne olduğumuz sonucunda ne olacağımız, ne zaman öleceğimiz gibi bir çok kafa karıştırıcı sorular vardı.
Herkesin bir sırrı vardır değil mi?

Peki ya sizin sırrınızı ne?

Ben o gün bir lanet ile düello yapmıştım. İşkencelerimin vücudumdaki çığlıklarını duyabiliyordum. Bu sır beni nerelere sürüklerdi bilmiyorum.

"Bu nasıl oluyor sen iblis misin?" dedim aynada gözükmeyen  adama. Yüzünü artık daha net görebiliyordum. Uzun açık sarımsı kahverengi saçları  ve yeşil gözleri onu çekici yapan yerleriydi. Yüzünde.

Beni bıraktı ve arkasını dönüp büyük pencerenin önüne ilerledi. "Bir iblis değilim ama iblis kanı taşıyorum. Galiba bir iblisin soyundan geliyorum." derken hoş bir kahkaha attı.

"Sen burada ne için varsın? Kralın neyisin?"

"Oğluyum, Kral Amon benim babam."

Şok olmuş bir şekilde ona bakarken bana doğru arkasını döndü. Kendimi toparlamak için başımı eğdim ve olanları sindirmeye çalıştım. Kral Amon ile olan bağı beni şok etmişti. Kral Amon'nun oğlu böyle küstah biri miydi?

"Kral Amon 'nun oğlu ne zamandan beri bu kadar küstah?"
dedim başımı kaldırıp.

"Denis, bana adım ile seslen."

"Keşke memnun kalabilseydim, Denis. Tanıştığımıza pekte memnun olmadım."

"Evet, kötü bir tanışma oldu. Peki ya sen? Sen neden buradasın?"

"Ben sadece buraya ailemle davet edildiğimiz için buradayım. Hiç misafirperver değilsin."

"Böyle tanışmak istemezdim, adın ne Amanyok Çiçeği?"

"Öyle bir çiçek ismi ilk defa duydum bana onu demeyi kes."
dememle Denis büyük bir kahkaha attı.

"Güzel bir çiçektir. Emin olabilirsin, Luna"

"Adımı nerden biliyorsun?"

"Bu evrende yaşayan herkesin bir gücü vardır değil mi?"
Bu sefer gülme sırası bendeydi onunki kadar büyük denecek bir kahkaha attım.

"Ne yani özel gücün insanların adını mi bilmek, çok eziksin."
dedim.

"Hayır, bu sıkıcı gücü beğenmedim. Benim gücüm geleceği ve geçmişi görmek." dedi ve benim yine şok olduğumu görmüş olacak ki tekrar söze girdi.

"Sadece bana gösterileni, devamını değil yani herşeyi göremiyorum veya istediğim zamanda göremiyorum. Bu bir iblis gücü biliyorum ama benim kanımda yarı kraliyet yarı iblis kanı var. Ve bu sayede melekler bana ihtiyacım olduğunda bazı kesitler gösteriyor. Çok havalı değil mi?"

"Bunu ilk defa duyuyorum peki benle ilgili ne gördün?"

"Bilmek bile istemezsin, pekala burada iblis ben olduğuma göre sana büyü yapmam gerekecek yoksa sırrımı o korsan ağzıyla herkese yayacaksın."

"Yapma kimseye söylemem." dedim.

Bana yaklaştı ve ellerini dudağımın üstüne değdirdi. Yukarı doğru baktı ve sonrasında hızla bana baktı içinden birşeyler mırıldanması ile zihnimi bomboş hissettim.

UĞULTULU TEPENİN LANETİ | KADER DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin