BÖLÜM 8 | GİZLİ YOLCULUK

49 4 0
                                    

Sabah esintisi kuş cıvıltılarını kulağıma getirdi. Pencereden sızan sıcak güneş ışığına bakıp gözlerimi kıstım. Ferah esintiler saçlarımda hissettim. Aklıma dünkü yaşananlar gelince derin bir nefes çektim. Denis'le bir çok kez aynı fikirde olmuştuk ve bir çok defada birbirimizi korumayı öğrenmiştik. Denis'le aramızdaki bağ herhangi bir arkadaşlıktan daha farklıydı. Kral Amon'un bize güvenebileceğini düşünmüştük belkide çok yanılmıştık. Bir Veliaht Pren ne amaçla benimle korkunç bir dünyaya gitmek isterdi ki? Evet Denis bu fikre çok sıcak bakmıştı ama babası, Kral Amon hiç olmadığı kadar sinirle bize bu saçmalığın olmayacağını dile getirmişti. Haklıydı.
Denis bu ülkenin geleceğiydi ve onun en ufak kararı bile bizim gibi sıradan korsanların hayatını büyük etkide değiştirebilirdi.
Denis'den uzak durmalıydım belkide ona hiç kimsenin vermediği kadar büyük ölçüde zarara sürüklüyordum.

Huzursuzdum, hiç olmadığımı kadar mutsuzdum, bunun nedeni Denis'ten uzak kalma fikri miydi? Yoksa Kral Amon'un, Denis'in babası olmasımıydı?

"Çok saçma bunları düşünürken bile rahatsız oluyorum." diye sessiz bir şekilde sitemde bulundum. Biraz hava almam gerektiğini hissederek odamdan aşağıya doğru yol aldım.

"Ağabeyim yine kitap mı okuyorsun?"

"Bilgili olmaya çalışıyorum, Prense iyi eğitim verebilmek için buna çok ihtiyacım var." bıkkın bir sesle sorumu cevaplayan ağabeyim hüzünle bir iç çekti ve cümlesine devam etti.
"Biliyor musun Luna, kuzeninin bir Veliaht Prens olması ve benimde bir eğitmen olmam kafar rezil birşey yok."

"Öyle deme Egen, emin ol Denis bu şekilde düşünmüyordur."

"Bunu bilemeyiz, onun için sadece bir eğitimenden fazlası değilim, buna adım kadar iyi biliyorum."

"Yanılıyorsun Egen, Denis iyi kalpli biri bu şekilde düşünmez."

"Onu bu kadar iyi nereden tanıyorsun?"

"Hiç, sadece çok iyi birine benziyor."

"Gurur duymam gerekiyor ben aslında, bilemiyorum Luna."

"Gurur duyman gerekiyor evet, ağabeyim lütfen böyle düşünme."

Egen başını kitaba tekrardan gömdü ve anlamsızca siritmaya başladı.

"Neden gülüyorsun?"

"Tebessüm ettim." dedi. Hızlıca kitabını aldı ve yukarı çıktı.

"Bugün herkes bir tuhaf, millet ben 9. Sefere çıkıyorum. Haberiniz olsun!"

"Dikkatli ol güzelim. Kim bilir belkide..."

"Biliyorum anne hala ortaya çıkmayan gücüm tabi daha ne olduğu bile belli değil." dedim.

Annem bana doğru yaklaştı ve sessiz bir şekilde kulağıma fısıldadı. "Belkide gerçekleri öğrenirsin."

"Lunaaa hızlı ol geminin kalkmasına son 1 förk'¹ acele etmemiz lazım." diye gür bir sesle gelen Yuri'nin sesini duyduk.

"Gitmeliyim, Matmazell."

"Dikkat et, güzel kızım..."

Gemideyken.

"Yuri erzak kutuları neredeydi insanların dünyasında yine aç kalmak istemiyorum."

"Yukarıya bak işte benimle uğraşma."

"Gıcık şey seni." kendi kendime söylenerek kutulara basarak büyük kutuların olduğu büyük sandığın yanına geldim.

"Vay canına erzaklar bunun içindeyse bize bir ömür yeter bu erzak."

Büyük sandığı açmamla Denis'i karşımda görmem bir oldu. Soluk soluğa kalmış bir şekilde başını dışarı uzattı ve nefes almaya başladı.

"Nerdeyiz, geldik mi?"

"Denis, burada ne yapıyorsun."

Denis kafasını yukarı kaldırdı ve çarpık bir gülüşle saraydan kaçtım diye nefes almaya çalışırken bir söylenmimde bulundu.
Yuri bir terslik olduğunu hissederek yanımıza doğru geldi. Kılıcını Denis'e doğru uzattı ve "Alçak gemimize nasıl girdin anlat çabuk! Kimlerdensin?"

Yuriyi hızla durdurdum ve "Sakin ol Yuri o, Veliaht Prens Denis Marco Amon Burshell Solomon." Yuri korkmuş bir şekilde kılıcını hemen bırakıp Denis'in önümde geleneksel bir şekilde eğildi.

Denis alışık olmamış bir tavırla güldü. Küstahça ayağa kalkıp kahkaha atmaya başladı.

"Şuan komik olan şu ki benim adımı neden bu kadar uzattın?"

"Şapşal, bir kraliyet üyesinden bahsederken onun ismini sonra soyunu sonra babasının ismini daha sonra 2. Adını ve sonrada soy adını söylememiz gerek."

"Amma uzun bir insansın Luna ve sen Yuri ayağa kalkabilirsin. Şahsen bir yabancıya karşı tavrına hayran kaldım, ülkemi böyle koruyan korsan korumaları olması çok gurur verici."

"Özür dilerim, Prensim bilseydim bu şekilde davranmazdım."
Yuri hızlı bir şekilde saygı için prensin önünde eğildi. Ben özür dileyip eğildiğimde benden önce eğilip kendisi özür dilemişti. Bu işte bir terslik vardı.

"Yuri kalkabilirsin o buradayken bizimmiş gibi davran."

"Aptallaşma ve Veliaht Prensin yanında eğil."

"Saçmalama o benim dostum." dedim ve Denis'in omzuna atıldım. "Küçük ucube saraydan kaçmış baksana."

Denis gülmekle yetindi ve bana şapşalca bakmaya başladı.

Gülmeyi bıraktım ve ona sarılmayı bırakıp ciddileştim.

"Denis, yapmadım de."

"Luna."

"Yapmadın dimi?"

"Mecburdum başka nasıl kaçacaktim."

"Denis seni varyaaaa."

Denis'in omzuna vurmaya başladım, hızlıca benden kaçan Denis kahkaha atmaya başladı.

"Korkma Luna, askerlerim onu fark edecek ve onu çıkaracak."

"Ağabeyimi neden hep kilitliyorsun odaya Bay Pislik."

Denis başka kaçacak yeri olmayıp boş sandıklardan bir tanesine düştü. Hızımı durduramayıp bende onun üstüne doğru düştüm.

"Luna, iyi misin?"

"Gözlerin yakından daha güzelmiş."

"Teşekkür ederim. Sende bir o kadar güzelsin."

"Denis sana bir şey söylemem gerek."

"Bu şekildeyken mi?"

"Ben her zaman bunu söylemek için bekledim. Biliyorum çok kısa sürede çok şey yaşadık ama ben galiba bu zaman içerisinde farklı duygular kaydettim."

"Neyden bahsediyorsun?"

"Ben seninle olduğum vakitlerde kendimi..."

"Prensim iyi misiniz, lütfen kalkın."

Sözlerim yarıda kalarak Efran yanımıza geldi ve Denis'i kaldırmak için beni hızlıca üstünden iterek Denis'i ayağa kaldırdı.

"İyi misin Prensim."

"İyiyim madam, Luna gel buraya." Denis elini bana uzattı ve büyük sandıktan beni çıkardı.

"Nasılsın Luna, iyi misin? Ne diyordun sen şimdi devam et."

𓍯Bölüm Sonu𓍯

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UĞULTULU TEPENİN LANETİ | KADER DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin