𝑷𝒓𝒆𝒏𝒔 𝒗𝒆 𝒑𝒓𝒆𝒏𝒔𝒆𝒔

107 11 66
                                    

Uzaktan sevmediyseniz hiç sevdim demeyin.

Onu her gün uzaktan seviyordum yıldızları izlediğimiz gün en azından arkadaş oluruz sanmıştım. Ama o günden beri hiç konuşmadık.

Şu an karşımda kitap okuyordu yanına slytherinli bir kız vardı ve oda kitap okuyordu aslında okumuyordu gözü Tom'daydı onu etkilemek için yaptığı çok belliydi.

Pansy: Dünyadan Daisy'e sesim geliyor mu?

Daisy: bir soğuk bir sıcak yapıyor ne istiyor bu benden?

Pansy: soğuk sıcak taktiği yaparak seni kendine bağlamak istiyordur belki.

Daisy: ona zaten bağlıyım
Ona bağlıyım

Pansy: yaa bak ne güzel yakınlaştınız hem belli mi olur belki evlenip 10 çocuk yapıp yüzleriniz buruşuna kadar aynı yastıkta yatarsınız masallardaki gibi.

Daisy: evet masalda gibiyiz . Bak Rapunzel'e sevdiği adam mükmemel saçlarını kesti. Ariel'e ne demeli sevdiği adam için sesini kaybetti sonra ne oldu sevdiği adam başkası ile evlendi. Sindirella peki o çok sevdiği prens onu yüzünden tanımak yerine aptal bir ayakkabı ile onu bulmaya çalıştı. Tom ise ben ona kalbimi vermişken o kalbi hiç düşünmeden paramparça etti.

Pansy: bak pamuk prensese tam öldü derken prensi gelip onu öptü ve kalbi atmaya başladı. Uyuyan güzelde aynı şekilde. Bella peki, o yaratığı sevdi, bak bir öptü o taş kalbi yumuşak kalbe dönüştü. canavarı prens yaptı. Yani sende tam umduğunu kaybettiğin sırada Tom senden hoşlanıcak.

Pansy' in söylediklerine kafa salladiktan sonra odama çıktım. Yalandı biz hiç bir zaman birlikte olamıycaz çünkü ne ben bir prensesim nede o prensesi kurtarmayı bekleyen bir prens.

Sabah uyandığımdada saçlarım berbat haldeydi hemen duşa girip saçlarımı tarayıp üstümü değiştirdim ve aşağı indim.

Sabah uyandığımdada saçlarım berbat haldeydi hemen duşa girip saçlarımı tarayıp üstümü değiştirdim ve aşağı indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Draco: günaydınn gün ışığımm.

Daisy: ne istiyorsun be?

Pansy ve Mattheo gülerken Draco konuşmaya başladı.

Draco: bugün Astoria ile konuşmam lazım acabaa Vaisey denen yaratığı oyalar mısın?

Daisy: daha onun kim olduğunu bile bilmiyorum.

Mattheo: kendisi Astoria'dan hoşlanıyormuş demin Draco ile iddiaya girdi.

Ben Draco'ya dönüp bunu tabiki yapmıycağımı söyliycekken Tom'u gördüm her zamanki gibi çok yakışıklıydı onu izlerken bir saniyeliğine bana baktı ve bir saniye göz göze geldik.

Draco: eee ne diyorsun benim kalbimin canı.

Daisy: hı hı.

Draco: EVET BE İŞTE BU.

Draco hızlı ve sıkı bir şekilde bana sarılırken ne dediğimi idrak ettiğimde pişman olmuştum.

Draco: o zaman ben hazırlanıyorum sende kış kış Vaisey'in yanına kendisi slytherin ortak solonunadırr.

Draco giderken bende yavaş yavaş slytherin ortak solununa gittip Vaisey'in yanına oturdum.

Daisy: selamm.

Vaisey: sen benim yanıma gelir miydin?

Daisy: evett tabiikii.

Vaisey gözleri tam duyduklarımdaydı dudaklarını ıslattı ve yaklaşmaya başladı CÜŞ!!!!???

Tom: Bayan Malfoy?.

Cidden mi¡? Hiç bir zaman yanıma gelmedin ve biri ile bu durumdayken mi geldin en azından geldin.

Daisy: ne?

Ne mi?

Tom: yardım etmen gerek benimle gel.

Seve seveee. Tom'u takip etmeye başladığımda beni kütüphaneye götürdü.

Daisy: ne yapacağız burada?

Tom: kitapları yerlerine göre dizmemiz lazım.

Daisy: neden?

Tom: görev bana verdi ve sende bana borçlusun o yüzden yardım et.

Daisy: şey tamam sen şurayı yap ben diğer tarafı.

Tom bir şey demeden kitapları yerleştirmeye başladı fakat en üste ikimizinde boyu yetmiyordu.

Daisy: merdiven nerede?

Tom: merdiven yok omzuma çık.

NEEEE!!!!????????

Daisy: ne kime?

Tom: çık Daisy.

Tom eğildi ve bende omuzuna çıktım çok çok çok heycanlıydı. Tom ayağa kalktı ve teker teker bana kitap vermeye başladı ve ben ise dizmeye başladım.

Tom: bir kaç dakikalığına küçük bir kız değilsin.

Tom beni indirdiğinde çok yakındık. Kahve ve sigara kokusu. Keşke kokunun beni çok rahatlattığını sana söylüye bilseydim.

O yeşil gözleri ile bana bakıyordu gözleri çok çok güzeldi.

Daisy: Hangi ressam çizebilir ki gözlerinin güzelliğini.

İçimden diyeceğim şeyi dışımdan söylemiştim o an tek bir şey istiyordum yerin dibine girmek ve bende öyle yaptım arkama bile bakmadan gittim.

Tom anlattım;

Bu neydi şimdi? Gözlerimin güzel olduğunu bir çok kızdan duydum ama böylesini hiç kimse dememişti.

Çicek kokuyordu.

İsminin anlamı papatya demekti. İsminin anlamını taşıyordu öyle kokuyordu ilk defa kokusunu kokladım. İlk defa

Çiçekleri sevmem onların kokusunuda sevmem.

Tom: siktir et düşünme şunu Tom.

Üstümü düzeltip kütüphaneden çıktım ve odama gittim.

SELAMM

yine bir bölüm sonu

Sizcee bölüm nasıldı ve kitap nasıl ilerliyor?

Oy vermeyi unutmayınn

Sizi çok seviyorum🤍🐠

♡𝑷𝒂𝒑𝒂𝒕𝒚𝒂..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin