11/02/2019
Her sabah olduğu gibi gözlerimi annemin odamın kapısını kırarcasına açması ile uyandım. Yavaşça yatakta doğruldum ve anneme soran gözlerle baktım. Annem bana kızgın gözlerle bakarken sorunun ne olduğunu az çok anladım.
Belli ki annem yine babamla kavga etmiş. Diye düşünürken annem konuşmak için dudaklarını araladı "Maya saat kaç haberin var mı?" kafamı duvarda ki saate çevirdim ve saatin daha 06.14 olduğunu gördüm.
Kafamı saatten kaldırıp anneme döndüm "Anne saat daha 06.30 bile değil neden beni bu kadar erken uyandırdın?" Dedim anneme. Annem "Bir şey olmaz bir günde erken kalk ya!" Dedi ve kapıyı yine kırarcasına kapattı.
Zaten her sabah bu sahneyi tekrardan yaşıyoruz anne. Diye içimden geçirdim ve yatağımdan kalkıp dolabıma yöneldim. Dün katlamayı unutup dolabıma öylece attığım okul formamı aldım ve yatağımın üzerine bıraktım. Banyoya gitmek için odadan çıktım ve odam ile yan yana olan banyoya girdim. İşlerimi halledip ellerimi ve yüzümü yıkadım.
Elimi diş fırçama uzattım ve dişlerimi fırçalamaya basladım. Bir iki dakika sonra banyodan çıkmayı başarmıştım. Odama gidip okul formamı giydim ve aynadan üzerimi düzeltirken bilmem kaçıncı kez formanın iğrençliğinden şikayet ettim. Odamda ki masamın üzerinde ki tarağımı aldım ve aynanın karşısında taramaya başladım.
Saçlarımı tarama işim bitince siyah düz tacımı taktım ve çantamı alıp odamdan çıktım. Annem bana kahvaltı hazırlamıştı ve bende hemen hiç beklemeden masaya oturdum ve kahvaltımı etmeye başladım. Kahvaltıdan sonra ayağımın dibinde ki çantamı alıp anneme döndüm.
"Ben çıkıyorum bir diyeceğin var mı?" Annem kafasını masadan kaldırıp bana döndü ve "Yok sadece erken gel." Dedi. Kafamı aşağı yukarı sallayarak annemin dediğini onayladım ve kapıya doğru adımladım. Kapıyı hiç vakit kaybetmeden açtım ve ayakkabılıktan beyaz ayakkabımı alıp giydim.
Kapıyı arkamdan kapattım ve hemen apartmandan çıkmak için asansöre adımladım. Asansörü çağırmak için tuşa bastım ve beklemeye başladım. Asansör 5. katta durdu ve biraz bekledi ben ise o sırada içimden o binmesin diye dualar etmeye başlamıştım.
Umarım o binmez sabah sabah onu çekemem. Diye söylenirken asansör 3. katta durdu ve kapının açılmasını bekledim. Kapı tamamen açılınca onunla göz göze geldim. Kahretsin!
Beni görünce hiç vakit kaybetmeden gözlerini devirdi ve kollarını göğsünde bağladı. Ona dik dik bakarken asansöre bindim ve kapının kapanmasını bekledim. O benim eski bir zorbam, eski çünkü bir kaç hafta önce ona iyi bir ders vermiştim anlaşılan o ki dersini almamış. "Hah... ne beni mi özledin!" Dedi ona aptal mısın? bakışı atarken dudaklarımı araladım. "Ben mi? Seni özlemek mi? Kendini yine çok üstün görüyorsun Afra." Dedim inisiyatifimi bozmadan.
Belli ki onu yine kızdırmıştım ama umrumda değil çünkü artık ona karşılık verebiliyordum. Zaten bana zorbalık yapma sebebi benim pısırık bir kız olduğumu sanmasıydı ve artık benim pısırık olmadığımı anladı. Her neyse asansör sonunda giriş kata geldiğinde durdu ve hiç vakit kaybetmeden asansörden çıktım.
Afra'da arkamdan gelmeye başladı, apartmanın kapısını iterek açtım ve kendimi dışarı attım. Kapıyı bıraktığım için Afra'nın yüzüne çarptı. "Ahh- ya sen ne yapıyorsun dikkat etsene!" Afra'nın söylenmesi üzerine kıkırdadım ve yoluma devam ettim. ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PONTARİYA DİYARI
FantasyMaya parga ailesini kaybettikten sonra ona halası ve amcası kol kanat gerdiler ama bir sorun vardı Maya dünya ya ait değildi o Pontariya'ya aitti.