coldfire || hyunmin

Bölüm 10

Hyunjin sinirli bir şekilde sınıfa ilerlerken duyduğu cümlelerle yerinde durmuştu.

"Sıra bende artık. Seungmin'in tadına bakmak istiyorum. Evinin adresini öğrenmem lazım önce."

"Tek yaşıyor. Biraz para atarsın."

Arsızca konuşan ikiliden birinin yakasından tutup kafa atmıştı. Ardı ardına yumruk atıp bütün sinirini çocuktan çıkarmıştı. En başta kimse ayırmamış sonra ayırmaya çalışanları lavabodan dönen Minho durdurmuştu.

Hyunjin çocuğun yanaklarını sıkarken konuştu.

"Bir daha duymicam. Seungmin'le ilgili hiçbir şey duymicam. Ona yaklaşırsan sana neler yapacağımı sen düşün artık. Tamam mı?"

"T-tamam, tamam."

Hyunjin çocuğu sertçe itelemiş elini yüzünü yıkamak için lavaboya ilerlemişti.

"Kimse, kimse bir şey görmedi ona göre."

Minho öğrencileri uyarıp Hyunjin'in peşinden ilerledi.

.
.
.

Öğle arası olmuştu ve kantinde yemek yiyorlardı. Seungmin Hyunjin'e bakmıyor. Hyunjin'in Seungmin'e olan bakışları da pek iç açıcı sayılmazdı.
İkisi hariç herkes sohbet içerisindeydi.
Seungmin'in telefonuna gelen mesaj sesiyle herkes ona dönmüştü. O ise farkında olmadan Hyunjin'in babasının attığı mesajı okuyordu. Napıp edip oğlunun bugün eve gelmesini istiyordu.

"Kim o Seungmin?" Felix'in sorarken telefona bakmasıyla Seungmin hızla telefonu kapatmıştı.

"Hiç, hiçkimse."

"Ben kalkıyorum, siz takılın."

"Nereye olm?"

"Eşyalarımı falan topluycam geçe kalmak istemiyorum."

"Ne eşyası?"

"Sizin haberiniz yok tabi Jisung. Seungmin onu sevdiğime inanmıyor. Bir iki gündür de uzak davranıyor zaten. Nasıl fark etmediniz bilmiyorum, ben iliklerime kadar hissettim. Her neyse anladınız az çok."

En sonda Seungmin'e dönüp konuştu.

"Anahtarı paspasın altına koyarım." Deyip kantinden çıkmıştı.

Masadakiler şok bir şekilde Seungmin'e bakıyorlardı.

"Seungmin hiçbir şey anlatmadın?!"

"Anlattığı gibi işte Changbin."

"Sen hariç herkes inanıyor seni sevdiğine."

"Ailesini bıraktı Seungmin. Bütün mal varlığını tek bir sorun olmayan hayatını bıraktı Hyunjin senin için. Gözlerinin içine bakıyor resmen. Ne dersen ne istersen yapmaya razıydı. Bu hiç olmadı Seungmin, bu hiç olmadı."

Minho konuşması bittikten sonra masadan kalkmıştı.

"Seungmin başka bir sorun mu var?"

Ji'den gelen soruyla kafasını hayır anlamında sallamıştı Seungmin.

"Ne olacak şimdi? Bitti mi ilişkiniz?"

"Tek bir sorun olmayan hayatına dönmesi onun yararına olur." Deyip Seungmin de sınıfa çıkmıştı.

.
.
.

Hyunjin bir hırsla her şeyini toplamış salondaki kanepede son kez gözlerini gezdiriyordu. Bütün çabası boşa gitmişti. Yarı yolda bırakılmıştı. Hisleri birbirine girmişti. Öfke ve hüzün bir arada olmaması gereken duygulardı.