0.0

304 11 3
                                    

Başlama tarihinizi alalım?

Yine sesli bir sabaha uyanmıştım ve aşağıdaki konuşmada benim de adım geçmişti. Adımı duymamla yerimden doğruldum. Elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim.

Anne babamdan başka dört kişi daha vardı. Adam babam yaşlarında kadınsa annem yaşlarındaydı. Kız ve çocuk büyük ihtimalle benle yaşıttı. Ayriyeten çocuk bana acayip benziyordu ve bir yerlerden tanıdık geliyordu. Kız da benim aksime anneme benziyordu. Kadına dikkatle baktığımda benzediğimizi farkettim.

Benim geldiğimi fark ettiklerinde sustular ardından babam konuştu" Nehir sen bizim kızımız olmayabilirsin."

O an dünyam yıkıldı ben bunca zaman boşuna çekmiştim bu sözleri boşuna yaşamıştım bunca tramvayı. Her şey boşunaydı...

" Neden kesin konuşmuyor sunuz?  Madem belli bir şey yok DNA testi yaptıralım. Çünkü benim kesin bilgiye ihtiyacım var."

Ben konuşmamı bitirince diğer kadın ve adamın gözleri parladı. Çocuğa ise bir an kal geldi.

Diğer kız " Biz de onu diyoruz zaten senin güzellik uykundan uyanmanı bekliyoruz." dedi. Dedi demesine ama benim sinirlerim tepeme çıktı.

" Pardon da bu gün pazar. Ve saat sabahın 9u!" Diye cırladım. " Bunun güzellik uykusayla ilgisi yok."

Diyerek bir koltuğa oturdum. Sözde babam olan kişi " Düzgün konuş kızımla" Dedi. Bana. Kızımla. Düzgün. Konuş. Dedi.

Derin bir nefes aldım ve saygımı bozmadan " Öyle mi Fuat bey" Dedim fuatın tek kaşı havaya kalktı. " Özür dilerim Fuat bey. KIZINIZLA düzgün konuşmadığım için." Dedim bastıra bastıra.

~•••~

O konuşma anne demeye bin şahit isteyen kadın tarafından sonlandırıldı.

Şu an hastanede DNA testinin sonuçlanmasını bekliyorduk. Aradan 1-1 buçuk saat geçti ve doktor geldi benim AY ailesinden o kızın da ÖZKAN ailesinden felan olduğunu zırvaladı.

Şu an arabadaydım. Adının Ayaz olduğunu öğrendiğim kişi ikizimmiş. Yani doğal olarak çok benziyoruz. Bir kardeşim dört tane de abim varmış. Aman tanrım didim!! Bu kadın bu kadar çocuğu nasıl doğurmuş!

En sonunda eve gelmiştik gerçi pek ev sayılmaz da neyse.

Arabadan inmeden önce Sibel hanım Faruk beye döndü ardından bana dönüp " Kızım abilerin içerde kardeşin de büyük ihtimalle uyuyordur. Bizim seni kabul etmemiz biraz zor olacaktır. Biz o kızdan çok çektik eminim ki senin için de zor olacak fakat her kes bir şansı hak eder. Biz sana o şansı vereceğiz. Lütfen sen de bir dene." Dedi.

Ardından arabadan inerek içeri girdik. Salon olduğunu düşündüğüm yerde 4 tane adam vardı. Sibel hanım bana özelliklerinden bahsetmişti. Büyük ihtimalle tekli koltukta oturan kişi Furkandı. Üçlü koltuğun ortasındaki kişi Mert sağda Ayberk solda ise Umut vardı.

Beni görünce bi kaldılar ardından gözleri büyüdü. Ve ayağa kalktılar.

~•••~

Onlarla tanışmıştım ve tahminlerim doğru çıkmıştı. Onlarla iyi anlaşmıştım. En azından ön yargılı değillerdi. Umut abi favorimdi hatta. Ne kadar böyle abi diyorsam da onlara adlarıyla sesleniyordum.

Birden bir patırtı geldi ve içeri koşarak bir çocuk girdi gözleri dolşumtu ve iç çekiyordu büyük ihtimalle bu Egeydi ve tahmin ettiğimden daha tatlıydı.

Ardından bana doğru koşmaya başladı. Herkes şok olmuştu.  Ege kucağıma çıkıp kafasını boynuma gömüp derin derin nefes almaya başladı bir yandan da anne diye sayıklıyordu. Beni annesi sanmıştı yavrucağzım.

Onun etrafını sarmıştım ben de kollarımla. Bir süre sonra nefesi düzenli bir hale girdi. Uyumuştu galiba. Yavaşça kafasını kaldırdım ve uyuduğunu görünce ayağa kalktım.

" Odası nerde?"

Bunu dememle Ayaz ayaklandı. " Gel götürelim de seni bırakacağını sanmam" Diyerek kıkırdadı.

Ben ne olduğunu anlamadan hepsi gülmeye başladı. "Ne oldu ya? Komik bir şey mi dedim?"  Bunun üzerine babam " Genelde annene sarılarak uyur ve anneni bırakmaz. Seni de şu an annesi sansığını düşünürsek bırakması zor." Dedi bir nefeste.

Bende kucağımda uyuyam Ege'ye bakıp" Olsun birlikte yatarız biz de" Dedim

Ardından Ayazın " Çocuğa bak be benden önce ikizimle yatacak." Dediğini duydum

Ayberk " Anne acaba bu çocuk Nehirin geldiğini öğrenip bile bile mi yaptı acep kız"

"Ayh yeter da kolum ağrıdı zaten ben küçücük bir şeyim çıkalım hadi sonra tartışırız."

Birden Furkan bey abi " Ne dedin sen? " Diye sordu.

Ben de cevap olarak " Kolum yoruldu da hayde "

" Yoook öyle demedin" Diye çıkıştı furkan

"Ya ne dediysem dedim hadi cidden kolum ağrıyor" Diye söylendim. Ardından hafif bir kıkırdama sesi duyuldu. Anneme baktığımda o kıkırdıyordu. Sonra abilerim de sırıtmaya başladı. " Haydaaa yine ne oldu acep"   
        
(Şive yanlış olabilir takmamaya çalışın lütfen)

Babam somurtarak " Anne tarafın rizeli onlar gibi konuşunca güldüler" Dedi

Oy çen kıskandın mı çen oy çen tatlı mı oldun dudağını büzünce sen oy çana kıyamam ben.

"Hadi artık valla atarım kendimi birinizin üstüne uyurum ha" Diyerek bir tehdit savurdum abilere.

Umut bey abi " Gel güzelim. Nolcak senden. Ege 27 kilo senin de 44 kilo olduğunu varsayarsak bir şey olmaz bebeğim."

Ben mi 44 kiloydum!? Bana mı dedi!?" Keyfimden mi 44 kiloyum ben acaba Umut bey abi!?"

Dedim ve cevap beklemeden merdivenlere yöneldim. Ama sonra nereye gideceğimi bilmediğim geldi aklıma.

Aşşağı inip ayazı çekiştirdim ve egenin odasını sordum. O da beni odaya bıraktı.

Üzerimdeki takım zaten rahattı. Eşofman t shirt kombini her zaman favorimdi zaten.

Yavaşça ortadaki büyük yatağa yattım. Yanımda ise minik bebeğim egem vardı.

Egenin kokusuyla huzurlu bir uykuya daldım...

~•••~

Bittiiii

Ege beyin odası

Eee naber nasılsınız ?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Eee naber nasılsınız ?

Nörüyonuuuz?

Beğendiniz mii?

Oy verir misiniz?

Görüşürük.

Bu Ne Demek Oluyor?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin