DENİZ

benzerlik

𝑫𝒆𝒏𝒊𝒛'𝒅𝒆𝒏

Bugün cumaydı ve son iki ders kalmıştı eve dönmemize. Edebiyat ve matematik.
İkisinden de nefret ederim. Aslında derslerden sadece boş dersi severim. Okula da sadece vakit geçirmek amaçlı geliyorum

Ama ikizim derya böyle değil. O çok çalışkandır ve tüm derslerde de çok başarılıdır.
En sevdiği ders müzik. Onun bir hayali var. Büyük bir hedefi var. Müzikte kendini geliştirmek ve konservatuarı en iyi notla kazanmak.
Sesi çok güzeldir. Çok güzel şarkı söyler bu çocukluğundan böyle. Pek belli etmesem de hayranlıkla dinlerim hep onu

Bu yılki okullar arası düzenlenen turnuva vardı. Bu turnuvayı kazanan da, ödülü ayrı ve daha profesyonel bir müzik dersi almaktı. Ve derya tabiki bunu kaçırmak istemiyordu.
Kimseye güvenmediği için de benimle katılmak istiyordu.

Aslında ben pek turnuva falanla ilgilenen biri değilim ama deryayı yalnız bırakmamak amacıyla onunla katılacaktım.

Gitar çalıyorum ben. Ortaokuldan takip ettiğim şey. Çok seviyorum. Benim için çok ayrı bir tutku.

Bu yüzden de turnuva olduğunu anladığından beri çalışıyoruz. Çalıştırıyor desem..
Her ne olursa o benim kardeşim ve onun her isteğini yaparım, destek olurum. Tabi diğer cüce kardeşlerim de öyle sıra onlara gelince onları da anlatırım

Şimdi sınıftaydık ve Hüseyin hocanın gelmesini bekliyorduk

O su savaş olayını soracaksanız.. müdireyi aramaması için bir saat dil döküp ikna etmiştim sonunda. Zor kadın. Ama ben de kolay biri değilim

İrem. Onun için

Hayır aramız düzelmemişti. Ama, duydum.
Emirle ağlayarak tartışmasını arkalarından gittiğimde duydum. Ailesiyle olan sorunlarını duydum. Üvey olduklarını duydum
Bu koca şehirde, hatta ülkede teklerdi. Birbirlerinden başka kimseleri yoktu. Bunun üstüne bir de müdirenin yaptığı çok ağır olurdu

Ailem benim zayıf noktam ve bu yüzden onu ailesinden vurmayı düşünmem bile.
Her ne kadar gıcık ve kendini beğenmiş olsa da bugün üstüne gitmeyecektim. Sonrasına bakarız

Hocanın kapıyı açmasıyla herkes saygı amaçlı ayağa kalktı. Ben hala oturduğumda Derya'nın kolumu dürtmesiyle oflayarak ayağa kalktım

* Oturun çocuklar * dedi yüzünde olan her zamanki gülümsemesiyle çantasını masaya bırakırken

* Ee. Nasılsınız bakalım * dedi ellerini birleştirerek öne gelip. Herkes kendince cevap verdi

* İyiyiz hocam * dediler çoğunlukla

* Çok güzel o zaman. * Dedi ve çantasına yönelip bir kitap çıkardı

* Size bir sürprizim var * dedi kitabın kapağını bize doğru tutarak yaklaşıp. Hepimiz anlamsızca baktık
* Size ilk gün söz verdiğim şiir kitabını getirdim * dedi tam bizim sıramızın önünde durup. Herkes kendince konuşmaya başladığında hocanın bakışı solumda oturan ireme gitti

* İrem? Bizim için okur musun * dedi gülümseyerek. Ama iremin bakışı kitabın kapağında yazılan kelimeye takılmıştı. Sevgi..

Herkes ona bekleyerek baktığında o abisine döndü. Emire

Emir gülümseyerek başını " hadi " anlamında salladığında naif gülümsemeyle hocaya döndü

* Okurum * dedi ayağa kalkarak. Hüseyin hocanın gülüşü büyüdüğünde kitabı tahta önüne geçen ireme uzattı

* Çok güzel * dedi hoca kafasını sallayarak ve hemen merakla sandalyesine oturup ellerini masanın üzerinde birleştirdi

* Hocam hangi sayfayı? * Dedi İrem kitabı tam açacakken