Takım mutlu bir şekilde adaya ulaştılar. Aslında çok şaşırmıştılar. Çünkü gizemlerle dolu düşündükleri ada çok güzel ağaçlarla kaplı dereleri olan yem yeşil otlarla kaplanmış bir adaydı. Onlar şaşkınlıkla adaya bakarken fırtınanın geldiğini görmemiştiler. Fırtınaya yakalandılar,onlar tekneyi korumayı unuttular, çünkü kendilerine saklanacak yer arıyordular. Bu fırtınada onlar diyil tekne heba oldu. Artık eve nasıl döneceklerini bilmiyordular. Onların tek bir şansı bu adayı arayıp gizemi bulmak ve geri dönmeyi hedef almaktı.
Daha sonra güneşin aydınlanmasıyla onların nerede olduklarını görmek mümkünleşti. Hepsi büyük bir ağacın kovuğunda uyuya kalmıştı. İlk uyanan meraklı Mikel'dı. O etrafın güzelliğine odaklanmış'tı. Artık diğer arkadaşlar da uyanmıştı. Her kes ne yapacağını bilmiyordu. Amma John yine zekasını kullanarak ne yapacaklarını anlatmaya başladı. İlk önce kendilerine ilerleyen zamandaki yaranan fırtınadan korunmak için bir sığınak bulmaktı. Bunu dedikdən bir kaç dakika sonra bilge Kerry sığınağı buraya ilk başta gelirken buldum dedi. Her kes nerede olduğunu sorduğunda,Kerry büyük bir mağarayı işaret etdi. Aslında her kes orayı sevmişti. Lakin oranın tozlu ve kirli olması Neslinin kafasını karıştırıyordu.Kerry Neslinin ne düşündüğünü biliyordu, bu yüzdende bunları söyledi:-Nesli ne düşündüğünü biliyorum. Hiç kafana takma birlik olursak bununda üstesinden geliriz.
Kerry bunu söyledikten sonra Nesli biraz rahatladı. Hiç vakit kaybetmeden temizliğe başladılar. Aslında mağara tamda takıma göre bir yerdi. Sadece bir girişi olan büyük içerisi geniş olan bir yerdi. Hatta içerisinde sadece bir tane odaya benzer geniş bir delik vardı. Takım geceleri orda uyumayı,diğer büyük yerde ise korunmayı karar aldılar.Mağaranın temizliyi 3 saat sürdü, bu sırada da John çok sağlam, kırılmaz bir kapı inşa etmişti. Artık korunacak ve sığınacaq bir yerleri vardı. Mikel ise mağarayı kamufle etmekle meşguldü. Çok güzel bir şekildede kamufle etmişti. Yani arkadaşları beğenmişti. Mağaranın temizliyi bittikten sonra takım çok açıkmıştı. Fırtınada kendileriyle getirdikleri yemekler mahv olmuştu. Bu yüzdende ne yiyeceklerini bilmiyordular. O sırada Mikel elinde bir elmayı yiyerek takımın yanına geldi. Herkes o elmayı nereden bulduğunu sorduğunda Mikelın cevabı böyle oldu:
-Hiç sadece şu ileride meyve ormanı var.Orada bir sürü meyve var bende bunu ordan buldum.
Mikel bunları söylediğinde takım koşarak o ormana gitti ve karınlarını bir güzel doyurdular.
Hikayemi beyenmeğiniz beni mutlu eder.Yorumlarınız benim için çok önemli. Bazı sözleri yanlış yazmış ola bilirim. Bunun için kusura bakmayın. İyilikle kalın, gizemlerle kalın📭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Gizem
Pertualangan4 arkadaşın bir anda kendilerini adada kayıp gizemi ararken bulurlar. Bu gizem onları şaşırtdmıştır. Bakalım onlar adaya nasıl düştüler. Ve ayrıca gizemin sonucu onları tehlikeye sürüklemektedir.