Herkes Savaş komutanın emir vermesini bekliyordu.
Dağın tepesinde elindeki sniper ile dağın dibinde mağara girişindeki adama kilitlenmiş doğru zamanı bekliyordu Savaş komutan.
Barbarosun sesi duyuldu.
Barbaros: Komutanım mağara girişinde hareketlilik var.
Savaş yavaşça namlusunu oraya çevirdi.
5 kişi asker üniforması giymiş sallana sallana kıza ilerliyorlardı.
Savaş tekrar kızın üstüne çıkmış bir yandan darp edip bir yandan da taciz etmeye çalışan adama kilitlendi.
Savaş: Atışımdan sonra atış serbest. Tek bir kurşunu bile boşa atmayın. Kız bende gerisi sizde. Yaralananı vururum.
Tim mırıldanıp emredersiniz komutanım dediğin de Savaş derin bir nefes alıp kendi pantolonunu açmaya çalışan adamın kafasına nişan aldı. Ve piuuuf.
Adam kızın üstüne yığılırken ortamda müthiş bir kurşun yağmuru başlamıştı.
Mağara girişindekilerin tek tek yere düşüşlerini keyifle izledi.
Tek tek kurşun atıp sinsice sırıtıyordu. Ruhunda inanılmaz dehşet verici hoş bir his sağlıyordu. Bir insanı öldürmek bir lekeydi evet ama ülkesine bayrağına atasına karısına kızına eşine dostuna göz diken bu tür pislikleri öldürmek onun için bir şerefti onurdu hatta elinin kiriydi. Bu uğurda ölmek öldürmek hatta yaşatmak vazifesiydi.
Neredeyse yarım saat sonra biten kurşun yağmuruyla aşağıya bakıp yavaşça pustuğu yerden çıktı.
Savaş: Ekrem Barbaros İmam sağ taraftan. Cihan Yiğit Sarı sizde soldan. Tan benimle gerisi burada dikkatli olun.
Herkes emrettiğini uygularken kendisi aşağıda yarı çıplak yatan kadının yanına ilerlemeye başladılar.
Mağaranın girişindeki çamurlu yerde üstünde leşle yatan kadına yaklaştı.
Kadının üzerinden hemen leşi kenara itip direkt kadının gözlerine baktı.
Acı çeker gibi bir ifadesi vardı.
...
İlk bölümle karşınızdayım.
Umarım beğenmişsinizdir. Bir yanlışım olursa bana bildirin lütfen.
Diğer bölümü beklemede kalın.