🔏 : Yatağım ikimizede yeter

87 18 11
                                    

Shinda


Shinda•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Olayın üstünden yaklaşık bir hafta geçmişti. Bu bir haftada Jisung ve Hyunjin samimi olmuşlardı. Arkadaş olmuş ve herşeyi beraber yapmaya başlamışlardı. Jisung'un ailesinin iş düzeni yerine oturmuştu. Herkes aynı saatte evden ayrılıyor ve farklı saatlerde eve dönüyorlardı.

Eve ilk dönen Jisung oluyordu. Annesi ve babası Akşam geliyordu eve. Jisung kasabaya halen yabancıydı. Bir ara Hyunjin'e söyleyip onu gezdirmesini isteyecekti.

Bu bir haftada Jisung elinden geldiğince Minho hocaya gözükmemeye çalışıyordu. Öylede yapmıştı zaten. Minho'dan utanıyordu. Her nekadar itiraf etmesi onun için zor olsada sanırım kaba ve son derece sert olan öğretmeninden biraz etkilenmişti.

Cumartesiydi, Jisungun en sevdiği gün. Ailesi işte olduğu için evde yalnızdı küçük. Biraz kitap okumuş, biraz test çözmüş, verilen ödevleri yapmış ve dizi izlemişti. Zamanını öyle böyle geçirmişti.

Saat akşam 7.00 civaraları, annesi ve babasının gelmesine daha çok zaman var. Jisung canı sıkıldığı için dışarı çıkma kararı almıştı.

Altına bacaklarını sıkıca saran siyah kot pantolon ve üstüne göbeğini açık bırakan salaş bir oduncu gömleği gitmişti. Siyah Converse ayakkabılarını ayağına geçirdiğinde artık hazırdı.

🍂🍂🍂

Jisung biraz dolandı kasabada. Kasaba ormanlık bir alandı. Ağaçların içinden yürümeye başladığında buna bin pişman olmuştu. Dolandı, dolandı, dolandı...

Ancak geldiği yere tekrar geldiğini gördüğünde kaybolduğunu idrak edebilmişti. Cebinden telefonunu çıkarıp Hyunjin'i aradı. Ama hat çekmiyordu. Annesi ve Babası halen eve gelmemiş olmalıydılar. Küçük çocuk ağacın dibine dizlerini kendine çekerek oturmaya başladığında. Yağmur atıştırıyordu.

"Bi bu eksikti"

Aslında Yağmuru severdi Jisung. Kim sevmezdiki zaten. Ama şiddetli yağıyordu. Gök gürüldüyor. Her şimşek çaktığında Jisung yerinden sıçrıyordu. Saatine baktığında 8.00 civarıydı. Çocuk histerik bir şekilde ağlamaya başladı. Yağmurdan ıslandığı için değildi. O sadece küçük bir bahaneydi. Çocuk biriktirdiği tüm herşeyi dışarı salmıştı. Eski hayatını özlüyordu. Okulunu, evini, arkadaşlarını... Bu ani değişim onu çok etkilemişti.

Sağanak Yağmurun altında Hüngür hüngür, titreyerek ağlayan bedenin kafasını bir şemsiye tutulmuştu. Jisung halen gözlerinden akan yaşlarla kafasını kaldırıp baktığında gördü o bedeni

"Minho hocam"

"Jisung? Burada ne işin var? Yağmur yağıyor aklı başında olan bir insan şemsiye almayı akıl eder diye düşünüyorum. Evine git"

My Teacher is in Love With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin