🔏 : Sen benim Querencia'msın

70 16 8
                                    

Shinda


Shinda•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_ _ _

İkili eve girdiğinde, Minho direk banyoya girip bir duş almış ardından ise öğrencilerin sınav kağıtlarını hazırlamaya başlamıştı. Jisung ise üstünü değiştirmeye gerek görmemiş - üstündekiler rahat kıyafetler zaten - ellerini yıkayıp, aldıkları tüm herşeyi güzelce yerleştirmiş hemen ardından pizza yapmaya koyulmuştu.

Sofrayı kurduğunda hala ortalarda gözükmeyen Minho'yu çağırma kararı almıştı. Adımlarını üst kata çıkarmış ve yatak odasının kapısını çalma gereği duymadan açmıştı. Minho'yu yatak odasında bulamadığından adımları busefer çalışma odasını bulmuştu. Kapıyı açtığında, önünde bilgisayar ve fotokopi makinesine kağıt koyan bir Minho ile karşılaşmıştı.

"Bebeğim, noldu?"

"Yemek hazır diyecektim, müsait değil gibisin. İşin acele değilse yemek yiyelim soğumasın. Hem acıkmışsındır sende Hyung, ne zamandır çalışıyorsun.."

Minho bir eli ile omzunu ovuşturmuş ve sandalyesini geri iterek ayağa kalkmıştı. Bir kaç adımda küçük bedenin yanına geldiğinde ona zeytin gözlerle bakan çocuğa tebessüm etmişti. Jisung'un bu tavırları ve konuşmaları eritiyordu Minho'yu. Minho ilk defa birinin ona önem verdiğini, birinin onu umursadığını hissediyordu. Bu güzel hissi ona yaşatan kişi Han Jisung'dan başkası değildi tabikide

İkili afiyetle yedikleri yemekten sonra, Minho tekrar çalışma odasına çıkmış ve yarım kalan işini bitirmişti. O sırada da Jisung mutfağı toparlamış ve Film ayarlamıştı. Minho üstündeki Tişörtü çıkarmış ve bedenini sıkı saran siyah atleti ile kalmıştı - hava sıcaktı - mutfağa indiğinde Toplu görmüştü ve yüzündeki gülümseme büyümüştü. Oturma odasına geçip Film seçen Jisung'un yanına atmıştı kendini.

"Bebeğim beraber yapardık mutfağı, bekleseydin keşke beni."

"Sadece iki tabak , iki bardaktı Hyung. Abartmayalım"

Minho kolunu çocuğun omzuna atmış ve yaylanmıştı iyice koltuğa. Yorgun bakışları televizyon ekranında gezinirken. Göğsünde hissettiği ağırlıkla, bakışlarını oraya çekmişti. Jisungie'si başını Minho'nun göğsüne koymuştu. Bununla beraber Minho konuştu.

"Film gecesi yapacak gibi değiliz ha? Anlat bakalım Sincapım, seni dinliyorum"

Jisung derin bir iç çekmiş, titrek bir nefes vermişti. Bir elini Monhonun kaslı göğsüne atmış, atletin ince kumaşını sıkıca kavramıştı.

"Hyung ben, Annem ve Babam öldükten sonra.. Tam olarak ne zaman artık ailesiz bir çocuk olduğumu hissettim biliyor musun?"

Minho burnunu çocuğun çilek,kavun aromalı meyve kokan saçlarına daldırmış ve derin bir nefes almıştı.

My Teacher is in Love With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin