Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• • •
Dün gece Minho hoca'nın yatağında yatmıştım. O ise aşağı katta koltukta yatmıştı. Sabah olduğunda kurutucunun içinden kıyafetlerimi alıp evden çıkmıştım. Minho hocayı uyandırmadan gittiğim için şanslıydım. Dün gece ki olaylar aklıma geldiğinde yanaklarımın kızarmasına engel olamadım. Sıkıca sarılmıştık. Fazla sıkı.. onun dışında hiç bir şey olmamıştı. Minho hocanın 'yatağım ikimizede yeter ' cümlesinden sonra ne dediğini idrak etmiş olacakki 'aman tanrım ne diyorum ben..' deyip beni odaya postalamıştı.
"GELDİMM"
"hiç gelmeyeceksin sandım Hyunjin"
Minho hocanın evinden çıkarken Hyunjin'e beni alması gerektiği ile ilgili mesaj atmıştım. Şimdi buradaydı.
"Atla bisiklete"
Bisikletinin arkasında kalan boş yere ters bir şekilde oturmuştum. Sırt sırta yolculuk yapıyorduk.
"Nereye gidelim BabyBoy"
"Sen nereye istersen Başkan Jin. Ama sakin bir yer olsun. Sana anlatmam gereken şeyler var.
🍂🍂🍂
Hyunjin 'e herşeyi anlattığımda sindirmek adına biraz bekledi. Beni bir göle getirmişti. Ormanın içinde ağaçların arasında bir göldü..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Suyun yüzü yosun tutmuştu ama bu göle farklı bir aura katıyordu. Hyunjin bir boğaz temizledi ve ona dönmemi sağladı
