LINDANIN ANLATIMI
Blaisein dediği laf üzerine benim ağzım boş durur mu yapıştırdım cevabını düz ve titretmemeye özen gösterdiğim sesim ile
"Hmm peki neden siz adam elinden gelse sizi bir kaşık suda boğacak neden bu görev için güvendiği Griffindorlulardan seçmedi sizce ben o kadar aptal mıyım gerçi Griffindordan da seçse seçilen kişiyi lanetlerdiniz değil mi malum aranızdan bazıları gerçekten bu işi yapmayı alışkanlık bellemiş."dedim bu lafı söylemem üzerine hepsi afalladı blaise dracoya değişik bakışlar yollamaya başlamıştı o sırada Michael Cornerın sesini duydum
"Bir sorun mu var linda."
"hayır bir sorun yok bir soru sormuşlardı bende gereken cevabı verdim zaten hadi içeri geçelim."dedim ortak salonun kapısı açıldı aptal 4lü aval aval içeri bakıyorlardı ama bilmiyorlarki bizim binamız dışından olan birisine içerisi karanlık görünür içeri geçince 4. sınıflar olarak hepimiz koltuğa oturarak herşeyi anlattım onlarda şaşırmış görünüyordu ve en yakın zamanda tüm rawenclawa söyleme kararı aldık görüşürüz diyerek ortak salondan çıktım ve gölün kenarında yürüyüş için yola koyuldum birde ne göreyim draco ve astoria öpüşüyordu cidden midem bulandı astoria draconun yanağını öptü ve büyük ihtimalle görüşürüz dedi draco tek kalmıştı onu korkutmak gayet iyi bir fikirdi aslında ağacın arkasına geçtim o da arkasını dönmüş yürümeye başlamıştı arkasından sessizce çıkıp
"böğğ"demem ile kendimi suda buldum hayvan herif beni yitmişti düşmeden son saniye onu tutmuş kendimle beraber onunda suya düşmesini sağlamıştım kafasını sudan kaldırdı
"kızım sen iyi misin niye salak salak şakalar yapıyorsun." dedi düz ve dobra bir ses ile söylemişti bu durum sanki içimde birşeylerin kırılmasına yol açmıştı.
"Asıl sen salak mısın niye suya attın bizi."
"ben seni attım sende beni attın şu halimize bak"
"ne yani sen beni atınca benim put gibi durmamı bekliyordun hem senin yüzünden oldu bunlar"
"zaten put gibi dursan şaşarım"dedi fısıldıyarak galiba benim duymadığımı düşündü
"Efendim birşey mi dedin " böyle saf ayağına yatmayı çok seviyordum
"yok ne diycem hadi çıkalım timsahlara yem olmak istemiyorsundur herhalde"alaycı bir ifade ile söylemişti bunu ve beni gerçekten sinirlendirdi ona baktıgımda kendisi çıkmış ben kalmıştım kayalıklardan çıkmaya çalışıyordum ve en son hatırladığım şey kafamı bir sertlikle buluşturmamdı.
DRACONUN ANLATIMI
Arkamı dönmüş ilerliyordum ki meşhur kızın göle düştüğünü ve gölün kanlar içinde olduğunu gördüm yine şaka yapıyor diye düşündüm ama kanın keskin kokusu burnuma dolmaya başladı hemen göle atladım onu çıkardım kucağıma alarak revire götürmek için yola koyuldum o kadar saf bir güzelliği var ki ama şuanki durumu dudakları mosmor beyaz olan yüzü bembeyaz ve kafasının arkasından kanlar akmaktaydı beyaz gömleği kırmızı olmustu gerçekten durumu cok kötüydü nabzıda yavaş atıyordu revire getirdim yavaşça yatırdım ve pomfreyi çağırmaya gittim üstüm hep kan olmuştu pansy ve blaise yanıma gelip telaşlı bir şekilde
"draco iyi misin saatlerdir ortada yoksun bu üstünün hali ne ?"dedi pansy ,blaise de tam birşey söyliyecekti sözünü kestim
"revir"diyebildim madam pomfreyi görmemle sözüm yarıda kesildi
"madam bir öğrenci var kafası çok kanıyor bakmanız gerek."
madam koşarak revire gitti.
"madam neyi var ölücek mi"diye sordum sesim o kadar telaşlı çıkmıştı ki ben bile şaşırdım
"herkes dışarı"dedi madam pomfrey
dışarı çıkmamla soru yağmurana tutuldum bizümkilere herşeyi anlattım pansy
"astoria biliyor mu" dedi
"bende bilmesine gerek yok saçma kıskançlıkları ile uğraşamam." blaise lafa atladı
"niye bu kadar telaşlandın olum sakin."
"kim olsa teleşlanırdı hem kız bize lazım varisi bulmamız gerek."
"madam pomfreyin gelebilirsiniz." sesini duyduk ve içeri girdik
AŞKOLARR BURDA BİTİRDİM BU ARADA KİTABIM GÖZÜKÜYOR MU SİZCE OLAYLAR NASIL İLERLESİN YORUMLARINIZI YAZMAYI VOTE ATMAYI UNUTMAYINN BİR SONRAK BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZZZZ
