IV- Bilge'nin Dükkanı

94 46 53
                                    

Karın içinde bata çıka koşmaya devam ettim. Sonunda meydana geldiğimde etrafta insanlar dükkanlara girip çıkıyor eğleniyorlardı.

Meydanın etrafında belli aralıklarla kraliyet muhafızları vardı. Hızlıca ezbere bildiğimiz yollardan geçerek bizim köy halkı olarak bilge dediğimiz kişinin dükkanına girdim.

Dükkana girdiğim gibi kapıyı arkamdan kapattım ve kapının arkasına kapalı yazısını yerleştirdim.

Bilge ne olduğunu anlamaz gözlerle bana bakarken ben stor perdeleri indiriyordum.

"Neler oluyor genç kızım?"

Perdeleri indirdikten sonra ona doğru döndüm.

"Yardımına ihtiyacım var!"

Anlamış gibi kafasını ağır ağır aşağı yukarı şekilde sallamaya başladı.

"Soruların var değil mi genç kızım."

Nefes nefese kalmış bir şekilde kafamı onaylar şekilde sallamaya başladım. Buraya kadar koşmuş olmak beni yormuştu.

"Kral'ın neden burda olduğunu bıkıyor musun bilge?"

Kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Bu bir sır. Bunu öğrensem bile sama söylemek beni tehlikeye atar."

Tehlike mi? Ne tehlikesi?

"Peki ya Kar Tanrıçası? O kim?"

Gülümsedi ve konuşmaya başladı.

"Kar Tanrıçası Khione. Bencilliği yüzünden sürgün edilmiş olan bir Tanrıçadır. Bunu neden sorsun genç kızım?"

Bir an duraksadım. Kar mı? Benim Kar Tanrıçası ile ne gibi bir bağlantım olabilirdi ki?

"Kafamın içinde sesler duyuyorum..."

Kaşlarını çattı ve bana biraz daha yaklaştı.

"Nasıl sesler?"

Ona nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Bunu yapıp yapmamam gerektiğini bile bilmiyordum.

Kafamın içinde tekrar sesler uğuldamaya başladığında acıyla yere çöktüm.

Sanki her şey bir anda berraklaşmış gibi sesler kesildi. Tamamen sessizleşti. Kafamın içinde tek bir düşünce bile yoktu...

Diğer seslerin aksine zarif, pişmanlık dolu bir ses duydum. İncecik ama belirgin bir ses.

"Solundaki rafı görüyor musun? Kırmızı kapaklı eski kitabı al ve kaç! Aradığın tüm cevaplar onun içinde..."

Hızlıca ayağa kalktım. Tüm açım gitmişti. Hemen soluma döndüm gözlerimle hızlı hızlı eski ve kırmızı bir kitap aramaya başladım.

Sonda gözlerim koyu kırmızı ciltli eski bir kitapta takılı kaldı. Uzanıp hızlıca aldım.

Bilge bana bakıyordu. Elim ayağıma dolaşmıştı. Bana anlayışla baktı ve gitmemi işaret etti.

"Sorunun her neyse genç kızım umarım çözersin."

Hızlıca kafamı sallayarak dükkandan çıktım.

Hızlıca meydana doğru koşmaya başladım eğer kral hâlâ ordaysa onunla konuşacaktım. Kafamdaki bu seslerle... Kral Tanrıçası ile onun bir bağlantısını vardı.

Ben koştukça kar yağışı artıyordu. Sanki beni destekliyormuş gibiydi bu gülümsememe sebep oldu.

Meydana geldiğimde etrafa bakındım. Bir kaç muhafız bana doğru adımlamaya başladı.

"Sen Alaria Mila White mısın?"

İşte bu da tam adım! Ablam beni buluğunda sürekli olay çıkardığım için bana bir kaktüs türünün adı olan Mila adını vermiş. Sonrasında Jack'in ısrarları ile Alaria da adın olmuş.

"Bana mı soruyorsun?"

Şu an onunla harcayacak vaktim yoktu. Jack büyül ihtimalle endişeden kafayı yemişti ve Reina da ona sakin olmasını söylüyordu.

Ayrıca kral eğer hâlâ onlarla ise onunla konuşmak zorundayım.

"Kral seninle görüşmek istiyor."

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

"Peki ya ben onunla konuşmak istemiyorsam?"

Yalan külliyen yalan onunla konuşmam lazım ama ben onun ayağına gitmem. O gelecek.

Sonra bir başka ses tartışmaya dahil oldu.

"Ayni onun gibisin..."

Hepimiz aniden sesin sahibine döndük. Muhafızlar selam verip saygı ile eğilirlerken ben öylece dikiliyordum.

Aynı onun gibi mi? Kimi kast ediyordu?

Arkasından gelen Prens Christian'ın yanındaki siniri geçmiş yerine endişeli gözlerle bana bakan Jack ile göz göze geldim. Hemen yanında ise Reina vardı.

Kral belkide sadece Jack'i kastediyordu? Olamaz mı?

Kimi kandırıyorum bu işin içinde bir iş olduğunu çok belli! Bir şeyler karıştırıyorlar.

"Neler oluyor burada?"

Saçma bir şekilde konuya girdiğimde herkes şaşırmıştı. Ne yani saçma bir giriş mi yapmıştım?

Sonra herkesin elime baktığını fark ettim. Kitap parlıyordu.

Kafamın içinde aynı zarif sesi duydum.

"Onların okumasına izin verme..."

Neler oluyordu neden hiç bir şey anlamıyordum?

Kar'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin