25. CAN KIRIKLARI

2.4K 178 281
                                    

Öncelikle belirtmek isterim ki bu bölümdeki Pusat Ulubey tamamen hayal ürünüdür.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Daha yarım saat önceye kadar bedenim tutkuyla yanarken şimdi tedirgince titriyordu. Abimden korkmuyordum, çekinmiyordum, onun bazı şeyleri öğrenmesinden tedirgin oluyordum sadece. Çünkü bilmiyordum, onların tarafında olduğu için beni satabilir miydi? Beni, öz kardeşini o aşağılık adamların önüne atabilir miydi? Buna hayır diyemiyordum çünkü babamızı yok sayan adam beni dünden satardı.

"Cevap versene?" diyerek bana biraz daha yaklaştı. "Ne işin var senin bu adamla!"

Bunca şeyden sonra hala bana hesap sorabiliyor muydu? Bakışlarımı kaldırıp sinirle yüzüne baktığımda "O sesini alçalt." diye soludu Pusat, abim ona döndüğünde yeşil hareleri öfkeyle bakıyordu. "Yoksa ben seve seve alçaltırım."

"Karışma." diye hırladı ona, ardından bana döndüğünde yeniden aynı soruyu sordu. "Senin bu adamla ne işin var!"

"Sen bana hesap sorma hakkına nereden varıyorsun!" diye kükredim adeta. "Ne hakla karşıma geçip konuşabiliyorsun hala!"

"Göksel!" dediğinde elimi kaldırıp konuşmasına engel oldum.

"Tek kelime etme," elimdeki silahı kaldırıp ona doğrulttum. "Şurada seni öldürmemem için bana sebepler ver, ölmemek için sebepler ver!" Abimin yüzüne yerleşen kırgınlık dolu şaşkın ifade içimi yaktı ama o silahı da indiremiyordum.

"Göksel," Pusat bana doğru iki adım geldiğinde dolan gözlerimi ona çevirdim.

"Sakın." Baskın sesimle gözleri tedirginleşti. "Sakın karışma Pusat!" İçim yanıyordu, dolan gözlerim sonunda taşıp yanaklarıma süzülmeye başladığında abime döndüm güçlükle. "Neden bu adamlayım biliyor musun?" Acı çeker gibi bakışlarını kaldırdığında başımı salladım. "Bilmiyorsun, o halde bil; senin hiçe saydığın babamız için, senin düşmanlarıyla beraber olduğun babamız için, onun intikamını almak için! Anlıyor musun beni! Anladığını sanmıyorum çünkü sen bunu anlayamayacak kadar iğrenç bir adamsın!" Gözleri doldu sanki, ayakta durmakta güçlük çektiğini hissettim. "Gerçi, ailesini satan adamdan böyle bir şeyi anlamasını beklemek hata olurdu." Silahı indirip omuzlarımı silktim. "Seni öldürmekten vazgeçtim. Çünkü varlığın da, yokluğun da bir artık benim için."

Sanki silahı kalbine sıkmışım gibi gözlerime bakarken eli yere doğru savruldu, bakışları donuklaşırken Pusat çoktan yanıma gelmiş elimdeki silahı almıştı. Kolumu tuttuğu gibi beni arabaya soktuğunda gözlerim hala onun üstündeydi. İçim yanıyordu, gözlerimden yaşlar akmaması için o kadar çaba veriyordum ki bir an önce ondan uzaklaşmak istiyordum.

BEYAZ ŞEYTAN (+18) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin