Bazı mağaralar gördüm ki dışı içinden kirli, bazı mağaralar gördüm varlık denen şeyden bi haber sadece birbirlerine çubuk sokuşturuyorlar. Çok garip geliyor maymunların bu davranışları, cidden önce gider kıllarını dökerler sonra da kuyruklarını keserler. Tek yaptıkları alçalmaktır ama onlar geliştiklerini sanmaktadırlar. Çok komik değil mi bu? Mesela birisini gördüm geçen aynada bana sordu bata da aynısını yapmadı mı peki? O da bir maymundur en gayetinden. Güldüm, hatta o kadar güldüm ki bana geri gülemediler. Kafalarının içindeki o nöronları teker teker çıkarıp yerine sanki devre koymuşlar. Elbette Bata böyle bir maymun sayılamaz! Öyle olsaydı ölür giderdi. Ciğerleri oksijene muhtaç olduğunda pes ederdi ama bata etmedi. O yaşadı ve yaşadı ve en sonunda ise ne oldu? Hiç bir şey tabii ki! Yaptıklarının bir anlamı olmadığını bile bile yaptığı için bir maymundan farkı vardır Bata'nın. Bata gider çalışır ve çalışır ama yemez. Bata ölüp ölüp dirilir ama pes etmez. Onun gücüne şayet erişmek için bir şey yapmaya da gerek yoktur çünkü aslında Bata da hiç gelişmemiştir. O sadece savaşmıştır gücü elverdiği kadar. Dua etmiştir önce tanrısına ki daha çok çalışsın. Sonra kutsanmıştır elindekilerinin hepsi ile ve de bir ödüle layık görülmüştür azminden dolayı. Ödül umurunda değildir aslında Bata'nın. Tanrı da bilir ya işte Bata tam gücüne kavuşsun diye bu işlevsiz hediyeyi verir. Bata aslında ödül diye başına bir sorumluluk almıştır. Bir dua ile başlayan bu hikaye aslında sınavdır evet! Hatta o kadar zor bir sınavdır ki görmemek imkansız, koklamamak nâmalûm!
Çok komiktir bu. O kadar ki gözlerinin büyüklüğüne rağmen kendi popolarını göremezler. Savunmasızdırlar, o kadar ki kas cüsseli bir maymun gelip onları parça pinçik edebilir anında. Ama çok severim böylelerini de biliri misiniz? Çünkü sürekli bir arayış içerisindedirler. Nereden geldiklerini bilmedikleri bu arayışı bazıları daha da alçaltır ve küçümser. Bazıları da yüceltir işte! Ama eninde sonunda hiç birisinin de beni anlamaya gücü yetmez. Aptal olduğunu bileni Akıllı olduğunu sanandan daha çok severim çünkü Aptal olan, Aptal olduğunu bilir! Bunlarında aksine o kabul eder acizliğini, bir yere varabileceğini de sanmaz. Yapar çünkü...
Çünküsünü boş verin. Yapar işte! Siz de yapmaz mısınız?! Gerçi eminim sizde bol kılsız, ve de akılsız bir maymun olmaktan geri durmazsınız. Kabul eder misiniz dediklerimi? Alınır mısınız size maymun desem? Kapatıp gider misiniz şimdi? Yoksa işte böyle aynen bir sonraki cümlemde ne yazdığını merak ederek mi ilerlersiniz? Hiç bir yere varmayacak olan bu metni böyle bir azim ile mi okursunuz? Yapar mısınız bunu gerçekten? O kadar zamanını çalarken siz umursamaksızın okur musunuz bu gereksiz yazıyı? Aptal mısınız siz? Evet, bence gayet aptalsınız.
Nedeni de şuan bunu okuyor olmanız. O kadar ki işte, bakın hâlâ devam ediyorsunuz! Kesin artık saçmalamayı. Bırakın bu gereksiz ve de anlamsız cümlelerin içinde kaybolmayı, eminim ki ya sarhoş gibisinizdir kitap okumaktan ya da gerçekten aptalsınız.
Aptal, boş işlerle uğraşan, varlığının tek bir zerresine acımayan gereksiz mahlukatlar. Bilinç akışının anlaşılmaz doğasına karşı gelen mahlukatlarsınız siz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahmet
RandomAhmet bir yazardır, kendisini yazar zamanın çoğunda. Çok garip, tuhaf ve de delice şeyler yazar Ahmet. O kadar ki akla mantığa sığmaz ve kendisi de reddeder kendi yazdıklarını. Kelimeler bir yana, noktalama işaretleri de bir yana kayar. Varlığın öte...