Meteorites HyunMin

532 15 6
                                    

Oneshot kitabim oldugunu kapaklari duzenlerken fark ettim bol yorum lutfen

Şehire uzak, tamamen yeşil bir alanda kendileriyle getirmiş oldukları katlanılır sandalyelere oturmuş, gün batımını izliyorlardı beraber. Hâlâ arkadaşına olan sevgisini dile getirememiş olan Hyunjin, öylece izledi kahverengi saçların sahibini.

Konuşmaları uzarken kararan havayla sandalyesinden indi Seungmin. Başını sandalyeye yasladı bu sefer, bacaklarını uzattı çimlere. Sabah piknik için gelmiş oldukları bu boş alanda bu sefer meteor yağmurunu bekliyorlardı. Arkadaşına baktı Hyunjin, heyecanlı görünüyordu.

"Daha önce hiç kayan yıldız görmedim Hyunjin." heyecanlı çıkan sesine karşı kıkırdadı sarı saçlı. Arkadaşı her şekilde gözüne tatlı gelse de genel olarak tatlı bir kişiliğe sahip değildi, usul hâli hoşuna gitmişti.

"İstersen uyu biraz, gece yarısına daha çok var." sarı saçlının teklifinin ardından esnedi Seungmin, güldüler. "Normalde olsa reddeder, inatlaşırdım seninle. Ama sabah erken kalktım ve gerçekten uykum var." Hyunjin de sandalyesinden inmiş, çimlere bırakmıştı kendini. Dizlerine yatan bedenle gülümsemesi büyüdü. "İyi uykular Minnie~"

Arkadaşına dil çıkararak gözlerini kapadı Seungmin. Alnındaki kahküllerin geriye tarandığını, pofuduk saçlarının okşandığını hissedebiliyordu. Çok geçmeden uykuya dalmasına sebep olmuştu bu. Dizinde yatan sevdiğini izledi Hyunjin de, geçen saatleri önemsemedi bile.

Gece yarısına doğru bastıran uykusuna yenik düşerek başını arkasındaki sandalyeye yasladı Hyunjin. Kayan yıldızlar umurunda da değildi zaten, uyuyan güzeline sahipti.  Ancak yine de uyuyan bedenin hiç kayan yıldız görmediğini bildiğinden uyumayı es geçmek istedi.

Öylece ucu bucağı olmayan gökyüzüne bakıyordu. Yıldızlar, onlar tıpkı Seungmin gibi parlıyordu onun gözünde. Ay ise güneşten ışık alıyordu. Güneş de bir yıldız olduğundan kendi ışığının da Seungmin'den geldiğini düşündü kendini ay yerine koyarak. Şu anlık gökyüzünde rastlayamadığı güneş, dizlerinde uyuyordu.

Her ne kadar sevdiği için dayanmaya çalışsa da uykunun kollarına bıraktı kendini. Pozisyonu pek rahat olmasa da uykuya ihtiyaç duyuyordu.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmese de, heyecanlı arkadaşı tarafından uyandırıldığında çoktan gece yarısı olduğunu anlaması uzun sürmemişti. "Hyunjin! Hyunjin!" Yanına oturmuş, eliyle gökyüzünü gösterirken bir yandan da Hyunjin'i sarsıyordu. "Bir tane kaydı az önce. Sen kaçırdın ama ben gördüm, çok güzeldi!"

Gülümsedi Hyunjin. "Dilek tuttun mu?" hızla başıyla onayladı Seungmin de. "Ama söylersem kabul olmaz, değil mi?" bu sefer başını sallayan uzun boylu olmuştu.

İkisi de kaçırmamak ister gibi gökyüzüne bakarken heyecandan gözlerini bile kırpmıyordu Seungmin. İlk kez gördüğü bu olay fazlasıyla hoşuna gitmiş gibiydi. "Kaydı! Gördün mü? Dilek tuttun mu?" Hyunjin, hafif sesli bir kıkırtıyla Seungmin'in gökyüzünü işaret eden parmağını indirdi. Elini kavrayarak bakışları gökyüzündeyken konuştu. "Salla gitsin Seungmin, sana sahip olduğumu unutuyorsun."

Ardı ardına kaymaya başlayan yıldızlardan çok sevdiğini izlemek istiyordu Hyunjin. Söylediğine herhangi bir cevap alamadığında da başını küçüğüne çevirdi; kulaklarına kadar kızarmış, çok tatlı görünüyordu.

Beklemediği bir anda dizine uzanan Seungmin'e üstten bir bakış attı. "Aptalsın Hyunjin, gerçekten çok aptalsın." söylediğine tezat utanarak bakışlarını kaçırmaya çalışmış, zaten yeterinde görmüş olduğu yıldızların da artık nadirleşmeye başladığını fark etmişti.

Seungmin'in yüzüne eğildi Hyunjin. Gözlerinde kusursuz olan yüz hatlarınu inceledi. Yanağını öptü sonra, geri çekileceği anda çenesini kavrayan elle durdu. "Öpeceksen öp, boşuna heyecan yaratma." fısıldayarak Hyunjin'i kendine çekmiş, ilk kez birleştirmişlerdi dudaklarını.

Yavaş ve uzun sürmeyen bir öpücüğün ardından geri çekilen Seungmin oldu. "Seni seviyorum tamam mı?" bu itirafla Hyunjin, hem heyecanlandığını hissediyor, hem de gülmemek için kendini tutuyordu. "Ben de seni seviyorum bebeğim."

Tekrardan sevdiğinin yüzüne eğilerek her bir noktasına bastırdı dudaklarını. Son durağı, küçüğünün dudakları olduğunda mutluluğuyla gülümsedi. Bu sefer dudaklarını birleştirdiklerinde uzun süre ayrılmadılar birbirlerinden. Belki arkada fark etmedikleri yıldızlar kaymaya devam ediyordu, ama onlar sadece birbirlerine odaklanmış vaziyetteydiler.

Skz Oneshots Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin