8.Bölüm

78 15 0
                                    

Medyada yeni karakterler

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Okul kapısından içeri girerken meraklı gözler bizim üzerimizdeydi. Gerilmiştim biraz , sanırım Kumsal 'da benimle aynıydı.

Okulun dış rengi rengarenk idi . Büyük bir bahçesi vardı. Sol tarafta otopark , sağ tarafta ise basketbol sahası vardı. Kapısı siyah camdan oluşuyordu. Evet sanırım iyi yere kapak atmışız .

Ee boşu boşuna bir ay boyunca kıçımızı kırıp inek mode : 10 olmamıştık.

Hemen kapıdan içeri girip nöbeçi öğrenciye müdürün odasını sorduk. O da bize hiç bir tepki vermeden " Beni takip edin" dedi . Anlamasam da omuz silkip takip ettik. Krem rengi bir kapıyı tıklatarak içeriden gel diye komut sesini bekledik . Ses geldiğinde uçeri girip kendimizi tanıştırdık.

" Merhaba ben Kumsal Yeğin ve - " adam Kumsal ' ın sözünü keserek cümlesini devam ettirdi." Ve Yağmur Serin . Tanıştığıma memnun oldum kızlar. Sanırım yurtta biraz tatsızlıklar olmuş.

Herneyse sınıflarınız farklı ama ileride dilekçe yazarsanız aynı sınıfta olabilirsiniz. Forma ise sadece üst kısmını alsanız yeterli zaten az bir süre kaldı. Sınıflarınız ise - birkaç kağıda bakıp - Yağmur 11 - C , Kumsallll 11- E Sorunuz var mı ? " diyerek konuşmasını bitirdi.

Aslında kibar ve karizmatik bir adamdı ama yaşlıydı. Hemen " Dilekçeleri ne zaman yazabiliriz tam olarak " dedim. " 4-5 gün geçsin öyle " deyip gülümsedi sevecen müdürümüz.

Ben ve Irmak aynı sınıftaydık ama Kumsal farklıydı. Mecburen bekleyeceğiz. Kapıdan çıktığımızda Irmak bizi bekliyordu.

Bizi görünce yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı. Yanımıza gelip "Umarım okulu beğenmişsinizdir." dediğinde olumlu anlamda kafamı salladım.

Irmak bize okulu gezdirirken Batu aklımdan çıkmıyordu. Onsuz bir okul hayal edemiyordum. Kendimi büyük bir boşluğa düşmüş gibi hissediyorum. Eminim Kumsalda böyle düşünüyor ama belli etmiyordu.
Telefonumu çıkarıp Batu'yu aradım. Uykulu bir sesle açtı. "Ya Yağmur prenses bu saatte aranır mı Allahasen" dedi. "Saatin kaç olduğundan haberin yok uykucu şirin" dedim. Kantine gelip masalara oturmuştuk. Irmak bize 3 kahve alıp geldi. Bizde Batu'yla hâlâ konuşuyorduk.

* * * *

Kantinden çıkınca sınıflara gidecektik. Kumsal'ı tek yollamaya gönlüm el vermesede mecburduk. Şans dileyip Irmak'la sınıfa doğru yürüdük. "Sınıfımızdakiler biraz havalıdır. Burunları havadadır. Ama tanıyınca iyi birileri olduklarını anlarsın.Başta egoist gelebilirler ön yargılı olma. Hocalarla aranı iyi tut gerisi kolay." diyerek bir iki tüyo verdi.

Ders başlamıştı . Hoca beni gözüyle yerin dibine sokunca kalkma isteği duydum ve ayağa kalktım . " Sen yeni kız olmalısın şimdi kendini tanıt . " dedi . Ve beni dinlemeye koyuldu .

" Yağmur Serin Ankara' dan geliyorum. " dedim sanırım daha fazlasına gerek yoktu. Irmak kafasını bana doğru eğerek konuşmaya başladı. " Bu Barış hoca seçili bir kaç öğrencisi vardır gerisi pekte önemli değil . Gözüne girmeyi başarırsan tamamdır ayrıca matematik öğretmeni. " dedi .

Bende Barış hocaya bakma gereği duyudum . Sonra kapı çalıp içeri bir öğrenc- oha yakışıklılığa bak .

Ben tam çocuğu kesmeye başlıyacaktım ki çocuk " Hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim - elindeki kağıda baktı - Yağmur Serin ' i müdür bekliyor ." Dedi.

Afallamıştım biraz biraz da sinirim bozulmuştu. Ama ben çocuk kesicektim. Hocadan izin isteyerek ve özür dileyerek kalkıp sınıftan çıktım. Kumsal kapıda bekliyordu.

Sudan Çıkmış MaceralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin