Nihayet pencereden kaçmayı başarmıştım, hemen Utku'yu çaldırdım.
"Neredesiniz?"
"Berfu, yetiş. Her zamanki parktayız."
Telefonu kapatıp oraya doğru koşmaya başladım.
Koşarken duyduğum silah sesiyle bağırmaya başladım.
"Abi!"
Yetiştiğimde abimin havaya sıkmış olduğunı fark ettim.
Fakat Doğan, Tolga'nın üstüne çıkmış onu yumruk manyağı yapmakla meşguldü.
"Abi, n'olur dur?"
"Kardeşime sarkmak ne lan? Ne çeşit bir kahpesin lan sen?"
Mücahit ve Utku zorla Doğan'ı almışlardı. Hemen Tolga'nın yanına ilerledim.
"Özür dilerim, Tolga. Çok özür dilerim."
"Seviyorum seni."
Ardından Doğan'a döndüm.
"Canavarsın sen, senden nefret ediyorum."
"Berfu, o adamı öldürmediğime dua et."
"Siktir git."
Hızla Tolga'yı kaldırdım ve ilerlemeye başladık.
Doğan'ı zor tutuyorlardı.
"Berfu seni de vururum!"
"N'apacağız Tolga?"
"Bilmem, belki beni hastaneye götürmek istersin?"
Güldüm.
"Aşkım benim."
Yanağımı öptüğünde suratımda kan kaldığına emindim.
Yine de mutluyduk, henüz ölmemiştik.
---
henuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hanımefendi, motive
أدب الهواة❛❛Hanımefendi, seninle karşılaşıp söylerim cümleleri, bu nasıl şarkılaşır?.❜❜ ꒦꒷꒦꒷꒦꒦꒷꒦꒷꒷꒦꒷꒦꒷꒦꒷꒷꒷꒦꒦꒷ 𑁍 𝐦𝐨𝐭𝐢𝐯𝐞 𝐟𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧.