4. Bölüm

53 1 0
                                    

Kamptan döneli bir hafta olmuştu. Defne bir haftadır kahvaltılık çerezlerle besleniyor daha fazlasını canı istemiyordu. Sürekli Hazalla buluşup bir yere gidiyorlardı. En Son gittikleri yer bilge yani psişik olduğuna inandıkları bir kadındı. Tuhaf yüzükleri, başında fese benzeyen ilginç kumaştan bir nesne takıyordu. Olayı tamamen ona anlatmışlardı fakat kadın kendisiyle dalga geçildiğini sanıp Defne ve Hazal'ı işlettiği mekandan kovdu.
Sanki bir rüyadalarmış ve uyanınca tüm bunlar geçecekmiş gibi geliyor, fakat olmuyordu. Defne Hazal'ın telefonunu kapattıktan sonra zil çaldı. Çıplak ayaklarıyla merdivenden hızlı hızlı iniyordu. Saat sabahın beşiydi ve hergün günlük süt ve gazeteyi getiren çocuğu sanıp kapıyı bir neşeyle açtı. Ama sandığı gibi değildi. Kapıya yaşlı bir kadın gelmişti. Sabahın beşinde. Şaşırmıştı normal olarak ve de ürkmüştü. Tırnaklarının içi kir doluydu ve buruşmuş ellerini Defne 'ye doğru uzatmış kapşonlu pelerininin altından açık mavi gözleriyle Defne 'ye bakıyordu. Ağzından şu sözler döküldü.
-Karnımı doyurmam için biraz para veya yiyecek bir şeyler verirmisiniz?
Korkmuştu. Fakat belli etmemeye çalışsada o an bir refleksle kapıyı yüzüne kapattı. Annesi arkasından gelerek ona kapıyı çalanın kim olduğunu sordu. Defne olayı anlattı ve annesi askıda bulunan ceketinden bir 20 lik çıkardı. Hemen kadının arkasından koştu. Fakat kadın ortadan çoktan kaybolmuştu. Annesi Defne 'ye 2 saat daha uyumasını 2 saat sonra okula gitmesi gerektiğini söyledi. Okulun ilk günüydü. Okuldan önce kamp gezisi onlara iyi gelmişti aslında. Kafalarını toplamalarına yardımcı olmuştu. Bir nevi depresyon da da olsa belli etmemeye çalışıyordu.
Uyuyamamıştı. Okulu düşündü 2 saat boyunca. Yeni arkadaşlar olacaktı. Peki.. Anlaşabilecek miydi? Okulun gözde kızlarından biriydi. Elbette anlaşacaktı. Rüzgar ona sorular soracaktı. 2 haftadır neden telefonlarımı açmıyorsun? Sana neler oluyor? Yoksa benden ayrılmak mı istiyorsun?
Sonra herkes neyin var Defne? İyimisin Defne? Diye soracak, yani öyle umuyordu. Okulun ilk gününün zor olacağını düşünüyordu ve tam uykuya dalacağı sırada annesinin kapısını çaldığını duydu.

Son İzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin