3

25 4 4
                                    

" Vücudunda da morluk var mı ? Varsa görmek istiyorum."

"Sadece kollarımda var. birkaç morluk o kadar başka da yok."

"Peki ve endişelenme annen ve babanla bizzat ilgileneceğim."

"Gerek yok. Lütfen ailemi hapse atırmayın. "

Gözlerim dolmuştu. Ne olursa olsun onlar benim ailemdi. Kral yüzümün halini gördükten sonra derin bir iç çekti.

"Peki lily. Ama ufakta olsa bir cezayı hak ediyorlar. "

"Ben herhangi bir ceza verilmesini istemiyorum. Hem siz neden benimle ilgileniyorsunuz ki. Sizin mutlaka yapıcak başka işleriniz vardır. Mesela sihirlerini kötüye kullanan insanları yakalattırmak gibi. Ayrıca ben kaldığım odada kalmak istemiyorum. Ben bu eve hizmetçi olmak  geldim. Bu yüzdende misafir odası veya
Başka bir odada kalmak istiyorum.

"seninle ilgileniyorum çünkü buraya yeni geldin. Ayrıca hizmetçilik falanda yapmayacaksın ben senin bu durumunu fark ettiğim için seni yanıma aldım. o odayı da bilerek istedim çünkü benim odamla karşı karşıya. hakkında fazlaca şey öğrendim ve bunları sana vermek istiyorum."

Bana doğru uzattığı iki ahatara ve hançere baktım.

"Bu odanın anahtarı istediğin zaman kilitleyebilirsin"

Dediğinde Elinde tuttuğu gül desenli küçük anahtara baktım.

"Buysa aşağıda kimsenin kullanmadığı bir kütüphane var. Onun anahtarı."

Bu sefer ise üzerinde kralığın sembolü olan taç işaretli kalın anahtara baktım.

"Ve bu hançeri yanında taşımanı istiyorum."

Elinde tuttuğu küçük pembe taşlı hançere baktım.

"Ama neden?"

"Çünkü bu sıralar saray dışında tuhaf şeyler olmaya başladı. Duyduğuma göre güclerinde yokmuş. Bu yüzden bu hançeri yanından asla ayırma."

"Peki."

"Bu gece ki balo da giymen için ve eşyaların gelene kadar idare et diye birkaç elbise aldım. Akşam bir tanesini seçersin."

"Kralım hiç gerek yoktu. Ben layladan alırdım."

"Olmaz öyle. Hadi sen git akşam
için kıyafet seç"

"Tamam ve çok teşekkür ederim."

"Rica ederim"

Dediğinde ben çoktan koşarak odama çıkmış ve elbise seçebilmiştim. Kırmızı renki elbisemi ve altınada gül desenli topuklularımı giymiştim.

Ben tam giyindiğim sırada kapı çaldı.

"Girebilir miyim?"

" Tabi layla"

Layla Elinde kocaman bir kutuyla girdi.

"içinde her elbiseye uygun takı var. Gerçi kral senin tasarım yaptığını bildiği için içine süslü bir sürü mücevherle doldurdu."

"Hiç gerek olmadığını daha kaç kere söyleyeceğim bilmiyorum."

"Sende kralı bulmuşsun da bir de naz yapıyorsun. Neyse de sen biraz erken süslenmişsin şu elbiseleri askıya asalım mı?"

İşaret ettiği yere bakınca askılığı gördüm.

"Sen as. Bende şu takı kutusuna bakıyım birazdan gelirim yanına."

"Tamam hızlı ol ama."

Takı kutusunu inceledim. Çok güzeldi yanında ki m sadece mücevher değil kumaşta bulunuyordu kutuda. Bunların hepsinin hesabını nasıl geri ödeyebileceğimi düşünerek kutuyu kapattım. Ve sonunda elbiseme uygun bir takı seçebilmiştim.

Laylanın yanına gidip yardım ettikten sonra aşağı inmiştik.

Balo salonu çok büyüktü ve herkes gelmişti.

"Sevgili asiller sizlere kralımız erisi taktim etmek istiyorum. Karşınızda kral eris."

Dediğini duydum uşağın. Ve kral eris gelmişti. Öyle görkemli görünüyordu ki bir an ondan gözlerimi alamamıştım. Kralın gözleri beni bulmuştu beni yanına çağırmıştı. Hemen yanına gittim .

"Elbise sana düşündüğümden fazla yakışmış. Diğerleri de öyledir eminim."

"Tekrar teşekkür ederim bunları size geri nasıl ödeyeceğim hiç bilmiyorum."

"Ödemeni istemiyorum" dediği sırada bir ses duyuldu silah sesi...

Bir kadın karnından vurulmuştu sonra yine bir silah sesi duydum bu sefer tam yanımdan geliyordu dibimden kral vurulmuştu...

"Lily"

"Kralım nolur dayanın sizi odanıza götürüp doktoru çağrıcağım"

Dediğim sırada Kralın üstüne yığılmıştım evet doğru tahmin bende vurulmuştum.

sihirli krallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin