Erisin anlatımıyla
Çok güzel bir kokuyla uyandım. Uzun zamandır geceleri Uyuyamıyordum. İlk defa doğru düzgün ve güzel bir uyku çekmiştim. Lily yanımda yoktu ve bu ufak not sanırım ona aitti. Notta aynen şöyle yazıyordu.
"Birini buraya gelirken gördüm ve insanların saçma şeyler düşünmesini istemedim."
LilyMadem ki onu çok sevdiğimi ve insanların saçma şeyler düşünmesinin umurumda olmadığını anlıyamıyordu o zaman anlaması için elimden geleni yapacaktım.
Lily nin anlatımıyla
"Kimsenin birşey uydurmasını istemediğim için kaçtım kralın yanından yani bunda ne var layla amma abartın."
"Kızım sen harbi salaksın affedersinde yani kralın yanında uyumuşsun. Bu ne kadar önemli farkında mısın? Bırak ne düşünürlerse düşünsünler."
"Ya tamam evet bende krala beraber uyumaya devam etmek isterdim. Ama ya beni kral ile yakıştırıp bunu şatonun dışına taşırlarsa kral bence böyle birşeyi istemez."
Dediğimde kahvemden bir yudum aldım. O sırada kahve bardağının altında ufak bir zarf buldum.
"Layla benim ufak bir işim var."
"Kızım nereye ya ne güzel konuşuyorduk."
"İşim var sonra konuşuruz."
Dedim ve hemen odama çıktım. Zarfı biraz daha incelediğimde üzerinde gül desenini gördüm. Mektubu açtım.
"Bu akşam saat 8 de kütüphanede ol"
Eris
Üzerine pek düşünmeden hemen elbise aramaya başladım. Üzerime giyeceğim elbiseyi seçtiğimde dışarı çıkmaya karar verdim. Üzerime örgü siyah bir kazak giydim. Altına da ekose desen etek giydim. Ayağıma siyah botlarımı geçirdim. Yanımada sırt çantamı alıp dışarı çıktım.
Koridora çıktığım gibi kral erisle karşılaşmam bir oldu.
Onu görür görmez kafamı eğdim. Bir anda çenemi tutup beni kendine çekti.
"Bunu konuşmamışmıydık seninle"
"Neyi efendim."
"Başını eğmeni istemediğimi, benden kaçmanı istemediğimi, beni görmezden gelmeni istemediğimi."
"Konuştuk kralım."
"Konuştuk, konuştuk da mantığı pek kafaya yerleşmemiş gibi sanki"
Derin bir iç çekti. Bakışları üzerimde gezdirdikten sonra
"Sen nereye gidiyorsun bu halde böyle."
"Şey yürüyüşe gidiyordum da Kralım."
"Peki" dedi fısıldar gibi "bir daha ki sefer banada haber ver işlerimi ona göre iptal ederim."
"Peki Kralım" deyip çıktım şatodan. biraz yürüdükten sonra birine çarptım.
"Uff pardon gerçekten görmedim kusura bakmayın."
"Asıl siz kusura bakmayın" Dediğinde sesin sahibinin bir erkeğin olduğunu anlamıştım.
"Merhaba ben Dean"
"Şu ünlü zalim prensin yardımcısı olan Dean mı?"
"Evet ta kendisi. Siz kimsiniz küçük hanım?"
Bana küçük hanım mı demişti o? Ah bu erkekler ve klişeleri.
"Bende sihirli krallığın kralının şatosunda yaşıyorum. Ve siz sanırım onu görmeye geldiniz."
"Evet küçük hanım doğru tahmin."
Deyip burnumun ucuna kurdu.
Bu adam biraz daha böyle devam ederse içimde ki sessiz sakin kız tarafımı sinirli olan kız tarafım devralıcaktı. Ve kimsenin görmediği tarafımla karşılaşıcaktı.
"Peki eğer isterseniz sizi oraya götürebilirim."
"Olur tabi ki küçük hanım ben çok onur duyarım. O zaman önden siz geçin."
Tanrım ne olur şu adamı boğazlamamak için bana bir sebeb ver. Evet hal ve hareketlerimden anlaşıldığı üzere erkeklerin bana böyle davranmasını pek sevmem.
Şimdi diyeceksiniz ki 'ama krala böyle davranmadın.' Çünkü o kraldı. Beni en ufak bir hareketimde hapse atırırdı. Ve ben kralın bana böyle bir hareketleri olduğunu düşünmüyorum şahsen. Bence o sadece bana karşı fazla nazik o kadar ki kral olduğu için gayette normal bence.
Tam şatoya gelmiştik ki...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sihirli krallık
FantasíaBurası sihirli bir evren sihirli bir dünya. kral eris babası ve annesinin beklenmeyen ölmünden hemen sonra ki gün kral ilan edilmişti. Lily ise ablasının gölgesinde büyümüş bir kızdır. ablası kral ile yakınlık kurabilmek için şatoya giderken yanına...