- 24 -

186 18 6
                                    

LeeMinho

Birkaç hayran sana hediye bırakmış.

Bir çalışan sana onları getiriyordu.

Ben de sordum.

Bana sana götürdüğünü söyleyince,

Ben de elindekileri alıp senin odana gelmeye başladım.

:)

LeeFelix

Teşekkürler.

İyi etmişsin...

LeeMinho

Birkaç dakikaya kapındayım.

LeeFelix

Tamamdır.

LeeMinho

Görüşürüz!

LeeFelix

Görüşürüz..

-

LeeFelix

Telefonumdaki bakışlarımı yanımda oturan sevgilime çevirdim. "Abim yazmış.. Hayranlardan gelen hediyeleri verecekmiş."

Elindeki tarağı oturduğu yatağın üzerine, bacaklarının arasına bırakıp heyecanla gülümsedi. "Harika. Bugün bana da hediyeler geldi. İstersen onların fotoğraflarını çekip İnternete koyalım, teşekkür mesajı yazarız altına da. Nasıl fikir?"

"Çok şirin."

"Tamamdır. Öyle yaparız."

Gülümseyip ona yaklaştım. Bir kolumu bedenine sardığımda kıkırdadığını duydum.

"B-b.. Z-z-z-z.."

Ağzından çıkan tuhaf sesler ile geri çekildim. Kaşlarım çatılmıştı. "İyi misin?"

"İyiyim. Sorun yok."

Sesi.. Sertleşmişti biraz.

Nedense tekrar sarılmak gelmedi içimden. Birazcık korkmuştum. Ayağa kalkıp odada dolaşmaya başladı. Ben de yatakta ilerleyip ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Ne yaptığını gözlerimle takip ederken yavaş hareketleri ile bana döndü. "Güzeldi."

Anlamadığımı belli eder gibi kafamı sağa doğru eğdim. "Anlamadım.. "

Bana doğru yaklaştı. Yüzüme doğru eğildi. "Sanırım artık dayanamayacağım.."

Korku ile ellerini omuzlarına koydum. O sırada bana sokulmuş dudaklarını boynuma bastırmıştı. Kalbim deli gibi atarken az sonra ne olacağını düşünüyordum. Şu an hiç rahat değildim.

Dili boynumda gezinirken elleri de vücudumu keşfe çıkmıştı. Öncekinden daha sertti. Dokunuşlar can acıtıyordu ve zevk vermiyordu, hiç nazik değildi. "Chris.."

"Konuşma, Felix."

Beni göğsümden ittirip sırtımın yatak ile buluşmasını sağladı. Dudakları bu sefer dudaklarım üzerinde dans ederken yüzümü buruşturdum. Hızla isttirdim onu. "Chris, durabilir misin? Lütfen.."

Sesim çok aciz çıkmıştı. Belki bu yüzden beni dinlememiş ve elleri ile üzerimdekileri çıkarmaya başlamış ve öpücüklerini vücudumun çeşitli yerlerine bırakmaya devam etmişti.

Belirgin ademelmamda hissettiğim dişler ile belim yay gibi gerilmiş ve yüksek sesle inlemiştim. Bununla beraber tek eli ile dudaklarımı kapatmıştı.

Bu Chris değildi. Onun bu olması imkansızdı. O asla böyle berbat bir şey yapmazdı. İmkansızdı.

Altında debelenmeye başladım onu durdurabilmek için ama kalın bacakları üzerimdeyken bu imkansızdı. Elini yaladığımda hızla elini çekti ağzımdan.

O sırada var gücümle bağırdım.

-

LeeMinho

"Minho,"

Arkamdan duyduğum tatlı ses ile gülümsememe engel olamamış ve kafamı çevirip omzumun üzerinden birkaç adım ötemdeki bedenin güzel yüzüne baktım.

"Bebeğim?"

Gözlerini devireceğini düşünmüştüm ama o şirince gülümsemişti. Küçük adımları ile yanıma gelmişti. "Elindeki ne?"

"Felix'e götürüyorum. Hayranlarından hediyeleri."

"Şeker."

Gülümsedim içtenlikle. "Beraber gidelim. Sonrasında odama geçeriz. Zaten geç oldu. Direkt yatarız. Olur mu?"

"Olur. Güzel olur."

Beraber yürümeye başladık. Yurtta Felix'in odasının olduğu koridora girince duyduğum tiz çığlık ile kaşlarım çatıldı.

Etrafıma bakındım hızla. Bedenim titremişti. "Sen de duydun mu?"

Seungmin'e baktığımda onun da tıpkı benim gibi etrafa çatık kaşları, kısılmış gözleri ile baktığını fark ettim. "Etrafına taradım. Bu çığlık yirmi üç yaşındaki bir gence- Felix'e ait."

Kanım çekilmişti. Koşarak Felix'in odasının kapısının önüne geçtim. Kapıya omuz attım. Ardından Seungmin yanıma geçmiş ve beni kenara çekmişti. Elini kapının kart gösterme kısmına koyup kapıyı açtığında hızla kendimizi içeri attık.

Chris Felix'in üzerindeydi ve Felix acı ile kıvranıyordu üzerindeki ağır bedenin altında.

Ani öfke ile Chris'in arkasına geçip onu yakasından tuttum ve duvara ittim sertçe. Seungmin Felix'i alıp dışarı çıkartmıştı o sırada. Yumruklarımı Chris'e geçirirken Seungmin arkadan beni de çekmişti.

Gür sesi ile bağırdı bana. "Yapma!"

Tekrar Chris'e doğru atlamak için hamle yaptım ama Seungmin beni durdurdu. Nasıl yaptığını bilmiyorum ama Seungmin Chris'e bir şeyler yapıp onu kapattı.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğime Felix'in ağlayarak duvarın önünde çömelmiş ağladığını görmüştüm. Hızla yanına çömeldim. "Bebeğim? Güzelim?"

Hızla dizleri üstünde yükselip kollarını bedenime sarıp hıçkırarak ağlamaya başladı.

Seungmin yanımıza geldiğinde ellerini beline yerleştirmişti. "Onu kapattım. Bir an önce Changbin hyunga götürmek iyi olur."

"O piç ne yaptı sana?"

"B-bir ş-şey yapm-madı.."

"Kes sesini, Minho. O bilinçsiz bir şekilde yaptı."

Sinirle ayağa kalktım. O kadar sinirliydim ki gür sesimle bağırıyordum. "Peki bu bir şeyi değiştirecek mi, Seungmin?! Abin resmen taciz etti kardeşimi! Sen bunu normal bir şeymiş gibi mi görüyorsun?!"

O da sinirlenmişti. Sessiz kalmadı. "Hayır! Sadece sen anlamak istemiyorsun! O sadece bir robot! Sana daha kaç kez anlatmam gerekiyor! Biz aynı değiliz! İnsan değiliz! Bize her şey olabilir! Kontrol edilebiliriz! Gördüklerimiz ifşa edilebilir! Bilinçsiz bir şekilde hareket edebiliriz! İşte ben tam da bundan bahsediyordum! En başından beri hataydı bu iki ilişki de! Ama siz! İkiniz, abi kardeş! Bizi anlamak istemediniz!"

"Üste çıkmaya çalışma!"

"Çalışmıyorum! Gerçek bu! Düşün biraz, Lee Minho!"

Hışımla arkasını döndü. Ayakta durdu bir süre. Ne yaptığını bilmiyordum. Sanırım birine mesaj yazıyordu. Ben orada daha fazla kalamayacağımı düşündüğüm için Felix'i alıp terk ettim o odayı ve kendi odama gittim.

Of..

Acaba şimdi ne olacaktı?

real heart - chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin