²¹(the brithday surprise)

52 6 31
                                    

sabah erkenden kalkmış duşa girmiştim, çıktığımda jisung hâlâ uyuyordu. gülümsemiştim dudağına bir buse kondurduktan sonra giyinmek için dolabı açtım. bugün en güzel kıyafetlerimi giymem gerekiyordu çünkü sincabımın doğum günüydü. seçtiğim siyah dar pantolumun üstüne salaş bir beyaz gömlek tercih ettim şuan normal olacaktım, asıl akşama güzel olmam gerekiyordu. saçlarımı yaptıktan sonra bir kaç takımı taktıktan sonra aşağı bizimkilerin yanına indim, günaydınlaştıktan sonra yaptığım planı anlatmaya başladım.

"bakın şimdi hyunjin seungmin ben mekanı ayarlamaya gidicez size güveniyorum, sizde jisunga çaktırmicaksınız çakarsa bende size çalarım neyse benim dediğim saatte attığım konuma gelin"

herkes başıyla onaylamıştı

"ama minho hyung dediğin plan olacak mı sence hm"

"benim adım lee minhoysa olur jeongin"

çok iddialı konuşuyordum evet ama ya cidden jisung çakarsa? tüm emeklerim boşa gidecekti.  bunları düşünürsem başıma gelir diye zar zor bırakmıştım düşünmeyi, hyunjinle seungmini alıp çıktık. aklımda bir mekan vardı deniz kenarında güzel bir restoran vardı ama bu deniz kenarı artık klasik olmuştu. fakat inatla bizimkiler deniz kenarında yap diyordu aklıma güzel bir fikir gelmişti, bizimkilere sunmak için aynadan onlara baktım.

"ya aslında deniz kenarına güzel bir yer hazırlasak böyle led ışıklar hatta ışık hiç olmasın ay ışığı vursun bizimkilerde biz çıkıyoruz deseler sonra jisungu arayıp bir konum atsalar jisung oraya gitse o sıra bizimkiler kaçırıp getirse jisungu"

seungmin ve hyunjin aniden bana bakmıştı. biliyorum mantıklı adamım"

"kanka sen çok fazla film izliyorsun"

"hyung cidden olmaz amına çocuk kalp krizi geçirir be"

"off abi deniz kenarı cidden klasik oldu ama amına koyayım"

"SANA JISUNG O YERLERI SEVER DIYORUZ DIMI NE YARRAĞINA ANLAMAMAK IÇIN INAT EDIYON YARRAKSIZ AMSIZ ORANGUTAN"

seungmini fazla sinir etmiştim sanırsam, ama hanji o yerleri seviyorsa öyle yaparız o zaman.

"e deniz kenarında yaparız o zaman"

"hyunjin bu bizle dalga mı geçiyo"

"valla olabilir seung valla enişte demeyiz sikeriz seni he"

aynadan seungmin ve hyunjine bakmıştım bunlar mı beni sikicekti? komikmiş.

"siz mi beni sikeceksiniz komik"

ikisi birbirine bakmıştı, beni sikicemeyeceklerini anladıktan sonra önlerine döndüler. hah zavallılar kıyamam.

20 dakikalık yoldan sonra pastacıya gelmiştik. jisungun nasıl bir pasta istediğini biliyordum pastacı abiye tarif ettim bu akşama hazır olabileceği için mutluydum pastanın parasını verip diğer işleri halletmek için yola koyulduk.



uyandığımda saat 13.42 ydi. ben bu kadar çok mu uyumuştum cidden? yatağımdan fırlayarak kalktığımda aşağı indim fakat hyunjin minho ve seungmin yoktular? yine birşey mi olmuştu acaba ailesine? ama olsa bana haber verirdi.

"jisung birşey mi oldu"

"hyung minholar nerde"

"ha onlarr, onlar alışverişe gittiler jisung sesleri duymadın mı cidden?"

ne sesi diye düşündüm. cidden ne sesi, yoksa kavga mi etmişlerdi bunlar. kafamı hızlıca sağa ve sola salladıktan sonra bizimkilere tekrardan bakışlarım çevrilmişti.

win little fate -minsung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin