TEKLİF

45 4 0
                                    

Min-ae'den

İşlerimi bitirdikten sonra aşağı gittim. Cheong-san'la kahvaltı ettikten sonra canım biraz gezmek istedi. Üstüme özenmeden bişeyler giydim ve çıktım. Yolda karşıma Minho çıktı ve birlikte yürümeyi teklif etti. Kabul ettim ve kafeye geldik. Kahvelerimizi söyledik. Benimki herzamankinden daha sütlü ve köpüklüydü. Kahvelerimiz geldi. Tam bir yudum alacakken telefonum çaldı. Arayan felix'di. Ve kafenin kapısının önüne beni beklediğini söyledi. Kafamı çevşrdiğimde biriyle göz göze geldim ve o kişi felix'di. Felix hızla bizim oturduğumuz masanın yanına geldi ve benim kolumdan tutup dışarı çıkardı. O sırada Minho sinirli bir şekilde yanımıza geldi. Ve aralarında şöyle bir tartışma geçti.

-Minho min-ae ile aramıza girmeye çalışma! Kız seni istemiyor boş yere umutlanıp onu rahatsız etme!

-Ben min-ae'yi rahatsız etmiyorum! Sadece biraz yürüdük ve kahve içmeye gelmiştik! Neden bu kadar abartıyorsun!

-Sen benim en iyi arkadaşlarımdan birisin. Senin amacını en iyi ben biliyorum. Amacına asla ulaşamayacaksın. Bu sefer sana sevdiğim kızı vermeyeceğim! Şimdi çık git burdan!

Dedi Felix ve Minho gitmişti. Felix'le başbaşa kalmıştım. Ona benden hoşlanıp hoşlanmadığını sordum. Hiçbirşey söylemeden ellerimi tuttu ve onunla çıkıp çıkamayacağımı sordu. Şaşkınlıkla gözlerini izlerken ağzımdan şu cümleler çıktı. 'Bana zaman tanı' dedim. Oda bana 'yarına kadar süren var. Lütfen cevabını en kısa zamanda ver. ' dedi. Evet anlamında kafamı salladım ve titreyen bacaklarımla eve doğru koştum. Hızlıca anahtarı kapı deliğine soktum ve çevirdim. Kapı açılınca direk odama doğru koştum. Felix'in sorduğu soru yüzünden tüm gece uyuyamamıştım. Uyumadan önce benimde ondan hoşlandığımı hatırladım ve teklifini kabul etmem gerektiğini düşündüm. Bu karışık düşünceleri bir kenara bırakıp uyumaya karar verdim. Başım çok ağrıyordu ve aklımda hep Felix ve Minho vardı. Acaba yarın nasıl olacaktı. Özür dilemek için minhoyu aramam gerektiğini düşündüm.

-Alo Minho.

-Efendim min-ae.

-Bu sabah yaşananlar için çok üzgünüm. Beni affeder misin? Kimseyle kötü kalmak istemiyorum.

-Tabii. Özrünü kabul ettim. Endişelenmene gerek yok. İyi ol yeter. Neyse kapatmalıyım görüşürüz.

-Görüşürüz Minho.

Dedim ve kapattık. İyiki aradım. Yoksa içimde kalacaktı. Neyseki Minho bana dargın değil. En azından bunu stres etmeyecektim. Ama sanki miğdem bulanıyordu. Hastalığımın geçtiğini sanıyordum, yanılmışım. Banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım. Odama gidip rahatlama subliminal dinledim ve uyudum.

Minho'dan

Min-ae beni aradı. Beni affet dedi. Zaten ben ona kızgın değildim. Felix'e kızgındım. Acaba onla neden takıldığımı düşündümü hiç? Herneyse. Dışarda biraz gezdikten sonra yurda döndüm. Kimseye yüz vermedim ve direk jisung'la kaldığım odaya geldim. Duş aldım ve yattım. Jisung'da benden 5 dakika sonra yatmıştı. Ve uyuduk.

9.bölüm sonu-

°~STRAY KİDS VE KİM MİN-AE(Y/N)~°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin