Kim min-ae adında 20 yaşında bir kız 8 yaşında seul'den İstanbul'a annesi ve babası ile gelmiştir ama çocukluk arkadaşı cheong-san dan ayrı kalmak onu üzmüştür. Bir gün kim min-ae ye birçok denemenin ardından stray kids konser bileti kazanmıştır. K...
Min-ae'nin gelmesi açıkçası beni çok sevindirdi. Hem çok yalnızdım, hem sıkılıyordum. Çocukluktan beri arkaşız yani ona göre. Çünkü çocukluktan beri min-ae'ye aşığım. Tabii ki o hislerimi bilmiyor. Ama konserden sonra söyleyebilirim belki. Çok heyecanlıyım ve aklımda hep sorular var. Acaba beni kabul eder mi, yoksa kabul etmez mi, mutlu mu olur yoksa sinirlenirmi. Diye düşünürken öğlen olmuştu bile. Min-ae'yle yemeği dışarda yiyeceğiz. Aslında ona ben yapmayı düşünüyordum ama bu teklifi o sundu ve kabul etmek zorunda kaldım. 2 gün sonra konsere gidecekti ve yalnız olacağı için çok üzülüyorum. Param olsaydı bir bilet de kendime alır onla giderdim ama maalesef maaşım o kadar yüksek değil. Ama ona hediye olarak lightstick alacağım. Yemekten sonra vermeyi düşünüyorum, belki son gün unuturum diye. Min-ae ve ben hazırlandık ve odalarımızdan aynı anda çıktık.
Min-ae'den
Akşam cheong-san'la yemeğe gideceğiz. O yüzden hazırlandım hafif bir makyaj yaptım ve çantamı taktım.Cheong-san'la aynı anda odadan çıkmıştık. Bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Neden öyle baktığını anlamamıştım ama her neyse. Yemeğe gittik ve siparişlerimizi verdik. Yemek geldi yedik ve ardından tatlı ikram ettiler. İlk defa böyle bir restoranta geliyordum ve olabildiğince meraklı durmamaya çalıştım. Tatlıları yedik tam kalkıcaktık ki cheong-san beni durdurdu. Gözlerimi kapatmamı ve bakmamamı söyledi. Dediği gibi yaptım ve gözlerimi kapattım. O sırada elimde kutu gibi bir şey hissettim. Gözlerini aç dedi cheong-san. Gözlerimi açtığımda ellerimdeki şeyi görünce nutkum tutuldu ve donakaldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu stray kids'in lightstick'iydi. Gerçekten kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. İyi görünmeye çalıştım ama galiba başaramadım. Cheong-san sessizliği bozdu: -min-ae iyimisin?biraz heyecanlandın galiba. Dedi. Bende evet diye yanıt verdim ve "ee açmayacakmısın" dedi. Bende neden hala açmadığımı merak ediyordum. Ama galiba kutuyu inceliyordum. Her neyse kutuyu büyük bir heyecanla açmaya başladım o kadar hızlı açıyordum ki etraftaki insanların bizi izlediğini farkettim. Ve.. Lightstick elimdeydi. Hızla kalktım ve cheong-san'ın boynuna sarılıp teşekkür ettim. Cheong-san'da neye uğradığını şaşırmış gibi bakıyordu. O sırada cheong-san'ın boynunun ardından insanların büyük bir dehşet içinde bizi izlediğini farkettim. Cheong-san daha ayılmamıştı. Bende çabucak eşyaları toplayıp cheong-san'ı alıp arabanın yanına gittim. Sürücü koltuğuna oturdum ve sürmeye başladım. Arabayı hızla sürüp camı açınca tahminimce cheong-san ayıldı. Yol boyu hiç konuşmadan sürdüm arabayı eve vardığımızda ilk ben hafif soğuk bir suyla duş aldım. Çok rahatlamış hissettikten sonra duştan çıktım ve ardımdan cheong-san girdi. Üstümü acele giyip yorganın altına bile girmeden yattım ve uyumuştum...
