Kim min-ae adında 20 yaşında bir kız 8 yaşında seul'den İstanbul'a annesi ve babası ile gelmiştir ama çocukluk arkadaşı cheong-san dan ayrı kalmak onu üzmüştür. Bir gün kim min-ae ye birçok denemenin ardından stray kids konser bileti kazanmıştır. K...
Bugün biraz cheong-san'la vakit geçireceğim. Lunaparka gitmeyi teklif edeceğim. Tepkisini merak ediyorum.
Cheong-san
Min-ae yanıma geldi ve bugün işimden izin alıp onunla lunaparka gidip gidemeyeceğimi sordu. Üzülerek işimden dolayı reddettim. Oda üzülmüş gibi duruyordu. Haftasonu gidebileceğimizi söyledim. Gerek yok ya dedi. Bende hazırlanıp işe gittim.
Min-ae'den
Cheong-san teklifimi reddettiği için üzülmüştüm. Ama gidebileceğim biri daha vardı. O kişi de felix'di. Acaba felixin tepkisi ne olacaktı merakla felixi aradım.
-Merhaba felix. Nasılsın?
-İyiyim sağol.
-Sana bir teklifim olacak kabul edersen mutlu olurum.
-Tabii ki söyle bakalım.
-Bu aralar canım sıkkın, benimle birlikte lunaparka gelir misin?
-Kore'yi sana tanıtmalıyım o yüzden seve seve kabul ediyorum.
-Tamam o zaman. 12:30'da geçen buluştuğumuz kafenin önünde seni bekliyor olacağım.
-Peki o zaman görüşürüz.
-Görüşürüz.
Dedik ve kapattık. Bugün kendime her zamankinden daha da özenmek istiyorum. Hızla odama çıktım ve kıyafet arayışına tutuldum. Çok eğleneceğimizi düşündüğüm için bugün özel bir gün olacak. Altıma siyah kot şort, üstüme ise kısakollu siyah cropumu giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çantamı aldım. Makyajımı yapıp saçımı da tatlı bir topuz yaptıktan sonra saati kontrol ederek evden ayrıldım.
Felix'den
Min-ae'nin böyle birşey teklif edeceği 40 yıl düşünsem aklıma bile gelmezdi. Çok şaşırmıştım. Ama bunları bir kenara bırakıp hazırlanmaya başladım. Altıma mavi kot pantolon giydim. Üstüme ise sade siyah bir t-shirt giydim.
Kafenin önünde ikiside müthiş bir zamanlamayla karşılaştılar. Birbirlerine Selam verip yola Koyuldular.
Min-ae'den
Felixle aynı anda karşılaşmıştık. Ve kombinlerimiz resmen aynıydı ve bu ikimizin de tebessüm etmesine neden olmuştu. İlk önce dönmedolaba binmeye karar verdik. Hayatımda çocukluğumdan beri hiç dönmedolaba bitmemiştim ve bunun en büyük nedeni yükseklik korkum olmasıydı. Ve felix sayesinde bu korkumu yenecektim ama yine de içimde belli belirsiz bir korku var.
Felix'den
Min-ae'ye dönme dolaba binelim deyince gözleri korkmuştu. Acaba nedendi? Küçüklük travması falan mı geçirmişti? Herneyse üstüne gitmek istemiyorum. Bugün sadece onunla eğlenmek istiyorum.
Min-ae'den
Yükseklik korkum olduğu halde dönmedolaba bindik. Ve yavaş yavaş yükseliyoruz.. En sonunda dayananadım ve felixin koluna sarıldım. Bence farketti ama tepki vermedi. Umarım beni yalnış anlamıyordur. Vee bunu söylemeden edemeyeceğim, kolu çok yumuşak ve rahat..
Felix'den
Min-ae koluma sarılınca tepki vermemeye çalıştım ama içimden resmen kelebekler uçuşuyor. Bilerek mi yaptı yoksa yükseklik korkusu mu var? Bilmiyorum ama galiba ondan etkilenmeye başlıyorum. O benim için.. Fazla mükemmel... Onla tanışmak bana hayatımın en büyük hediyesi.. Tanrım sana şükürler olsun..
Min-ae'den
Yalnışlıkla felixin göğsüne düştüm. Büyük utanç kaynağı.. Ama.. Bir dakika.. Felixin kalbi neden bu kadar hızlı atıyor!? Bilemedim.. Acaba benden.. Her neyse... Neyse ne.. Hemen kalktım ve özür diledim. Bişey değil benim kucağım rahattır dedi.. 2.büyük utanç kaynağı... Cidden ben herkesin hayatına utanç kaynağı olarak girmesem olmuyo. Umarım beni yalnış anlamaz ama o.. Sanırım bende ondan.. Of ben neden düşünüyorum böyle şeyler..
İkinci olarak çarpışan arabalara binmeyi teklif etti.
Felix'den
Ondan galiba hoş... Ay ben neden düşünüyorum böyle bir şey cidden her neyse. Dönmedolapdan inince başı dönmüş gibiydi. Biraz bekledikten sonra çarpışan arabalara binmeyi teklif ettim. Kabul etti ve bindik. Bir adam sürekli min-ae'ye çarpıyordu. Sapıktı sanırım. Bende süre dolana kadar ona haddini bildirdim. Tabii min-ae'yle ilgilenmeyi unutmadım. Süremiz bittikten sonra onu şikayet ettim. Kısa'da olsa cezasını çekeceğini söylediler. Galiba adam içip gelmiş. Ne kadar da sinirlenmiştim. Ama çok şükür cezasını çekecek. Son olarak min-ae'ye hızlı trene binelim dedim.
Min-ae'den
Felix bana çarpışan arabalarda sürekli bana çarpan adamı şikayet etti. Galiba adam içmiş. Cezasını çeker umarım. Ve felix'e bunu yaptığı için teşekkür ettim ve son olarak hızlı trene bineceğiz. Umarım sıkıntı çıkmaz.
Hızlı trene bindik ve tren ilerlemeden önce tanıdık bir sima gördüm. Sanki minhoya benziyordu. Herneyse dedim ve şuan tren hareket ediyor. Tren adı gibi çok hızlıydı. Ve bir an başım döndü, bayılacaktım. Ama iyiki yanımda felix vardı. Hemen felix'e sarıldım. Ben felix'e sarıldıktan sonra tren durdu ve felixle uzun bir bakışmaya daldık...
Minho'dan
Min-ae lunaparka gitmiş. Belki yalnızdır diye ona eşlik etmek istedim. Ama bir baktım felix'e sarılmıştı ve ikisi bakışıyordu. O kareyi görmemeliydim. Felix'e çok sinirlendim. Yeter ama tüm ideal kız tipim onu seçiyor. Ama bu sefer avımı elimden kaçırmayacağım.
