Gece,Deniz ve Kadmiyum Kırmızısı

29 3 0
                                    

                              III.

  "Beni sev ya da öldür sen bilirsin."

Birlikte vakit geçirmek istemesi hoşuma gitmişti

"Hayhay"

diyip yürümeye başladım birkaç adım attım o hala duruyordu dönüp

"Gelmiyor musun az ileride bir tekel var bu saatlerde açık"

Adım attığını görünce önüme döndüm birlikte yürüyorduk evet bu anı kaydedin arkadaşlar ben ve Akay birlikte yan yana yürüyoruz bu şehrin kaldırımlarına sesleniyorum hayatınızın en güzel anlarını yaşıyorsunuz çünkü ben ve Akay birlikte yürüyoruz

"Kaç yaşındasın" sorduğu soru tuhafıma gitmişti sonuçta kuzeniyle aynı sınıftık ama konu olsun diye sorduğu belliydi

"22 sen"

"21"

"Demek modacı olacaksın"

"Demek sende şarkıcı olacaksın"

"Hahaha yok tarih okuyorum"

"Düzelteyim o zaman demek sende işsiz kalacaksın"

Bu söylediğine daha çok güldüm tekele gelmiştik içeri girerken

"Yaani öyle diyebiliriz" diyip devam ettim

"Ne içersin"

"Amsterdam olur"

"Pekala" diyip birer Amsterdam şişe aldım daha fazlasına gerek yoktu ödeyip tekelden çıktığımızda mekana kadar yürümüştük mekanın hemen yanında ki sokağa girip oturalım burda demişti nispeten dar bir sokakta sadece kör yanan bir sokak lambası vardı ben dediğini yapıp duvara sırtımı yaslayıp oturduğumda yanıma oturmak yerine o da karşı duvara yaslanıp oturmuştu şişeyi açıp kafasına dikmesini izliyordum

"Sesin güzelmiş" dediği şeye gülümsedim

"Öyle derler seninde saçların çok güzel"

"Ee başka neler yapıyorsun nelerden hoşlanıyorsun"
diyip bir yudum daha aldı birasından

"Okula gidip şarkı söylemek dışında Latince öğreniyorum"

"Neden Latince"

"Sümerce çok zordu"

Dediğime sesli güldü gülüşünü duymak o kadar güzeldi ki gülüşü o kadar güzeldi ki kulaklarımdan beynime ulaşan o tınıyı beynime mıhladım

"Kalkalım hadi"

diyip ayaklandı birden kalan biramı kafama dikip bende kalktım bir adım kadar arkasında duruyordum cebinden telefonu bırakıp saate baktı ekranı görebiliyordum saat 03.00ı geçiyordu

"İstersen evine bırakayım seni"

kafasını bana çevirip

"Bildiğin güzel bir yer yok mu beni oraya götür"

Bu kız gerçekten aklımı karıştırıyordu ha şikayetçi miyim kesinlikle hayır tüm gün yüzüme bakmadığı için beni sevmediğini düşünmüştüm ama şimdi bu davranışları düşüncemde yanıldığımı gösteriyordu o kadar mutluydum ki

"Gel o zaman"

diyip motora yürüdüm bindikten sonra onunda binmesini bekledim burdan 1 saat kadar uzaklıkta güzel bir yer biliyordum iki tarafı ağaçlarla çevrili bir yoldan geçiyordun yolun sonunda bir tepe vardı ağaçların arasında biraz yürüyünce denizi tam karşındaydı biz varana kadar hava aydınlanmaya başlardı o zaman ağaçlar ve denizi daha güzel görürdük

Ağaçlık yola girdiğimde ellerini belimden çekmişti ne olduğunu anlamak için aynadan baktığımda kollarını açmış gözlerini kapatmış olduğunu gördüm rüzgarda saçları uçuşuyordu üzerinde ceketi vardı ama umarım üşümüyordu yol boş ve düz olduğundan aynadan yüzünü biraz inceleme fırsatım olmuştu hafif çıkık çenesi dolgun alt dudağı nispeten daha ince üst dudağı minicik burnu biçimli kaşları hafif çelik gözleri belirgin elmacık kemikleri müthiş boynu ve çok tatlı kulakları vardı

Teni bembeyazdı gerçekten bembeyaz nasıl bu kadar güzeldi nasıl bu kadar kusursuzdu ona dokunmak istiyordum ama minik bir dokunuşum bile incitir gibime geliyordu sanki o toz bulutuydu ve ben dokunduğum an dağılacaktı

Motoru durdurup inmesini bekledim bende inip ona döndüm denize bakıyordu hava iyiden iyiye aydınlaşmıştı biraz ileri gidip oturdu bende gidip yanına oturdum

"Beğendin mi"

"Çok, nerden buldun burayı"

"Bilmem buldum işte"

Susup denizi izledik

"Saçların çok güzel"

Dediğime hafifçe güldü

"Biliyorum söylemiştin"

ardından başını dizlerime koydu bunu beklemiyordum hemde hiç gözleri açıktı hala denize bakıyordu bense tepki verememiştim hatta öyle ki nefes almayı bile unutmuştum rahatsız olmaması gerekiyordu bu yüzden yavaş ve kısa nefesler almaya başladım

"Saçlarımı okşar mısın"

Söylediğine hafifçe gülümsedim çok güzeldi ona ilk dokunuşum olacaktı bu yavaşça elimi kaldırıp saçlarına götürdüm hafif hafif sevmeye başladım saçları yumuşacıktı kokusu burnuma doluyordu

"Ninni de söyler misin"

Çok fazla ninni falan bilmezdim bu yüzden bildiğim tek ninniyi söylemeye başladım

" You are my sunshine
(sen benim günışığımsın)"

İlk cümleyi söylemeye başlamamla gozlerini kapatmıştı söylemeye devam ettim

"My only my sunshine
(benim tek günışığım)

You make me happy when skies are gray
(gökyüzü griyken beni mutlu ediyorsun)

You'll never know dear, how much I love you
(Asla öğrenemeyeceksin sevgilim seni ne kadar sevdiğimi)

Please don't take my sunshine away
(Lütfen günışığımı alıp götürme)

The other night, dear, as I lay sleeping
(Geçen gece sevgilim, uzanırken)

I dreamed I held you in my arms
(Seni kollarımın arasına aldığımı düşledim)

But when I awoke, dear, I was mistaken
(Ama uyandığımda sevgilim, yanılmıştım)

So I hung my head and I cried
(O zaman yüzümü astım ve ağladım)"

Susup yüzünü incelemeye devam ettim çok güzelsin Akay. 20 dakika kadar geçmişti hala onu izliyordum gözlerini açtığında gözlerimi kaçırma gereği duymadım bakmaya devam ettim başını bana doğru çevirdi yüzümü inceledi sonra gözleri gözlerimde durdu bu an hiç bitmemeliydi gözleri gözlerimde hep kalmalı ve dünya durmalıydı bir süre daha baktıktan sonra kafasını kaldırdı tekrardan oturur pozisyona gelip

"Teşekkür ederim, her şey için"

"Rica ederim"

Saat 6 olmuştu

"Gidelim mi" bu sefer eve gitme teklifi ondan gelmişti

"Gidelim" diyip kalktım onunda kalkmasına yardımcı olmak için elimi uzattım elimi tutup kalktı sonra üstünü silkeledi beyaz gömleği biraz kirlenmişti bunu dert eder gibi bir hali yoktu

Evinin önünde durduğumda inip bana

"Görüşürüz birkaç saat sonra" diyip arkasını döndü o güzel gülüşüne mi yoksa birkaç saat sonra görüşürüz demesine mi odaklansam karar veremeden o binaya girmişti bile derin bir nefes alıp eve sürdüm eve girer girmez üstümü değiştirip yatağa attım kendimi bugünü düşünüyordum daha doğrusu bugünün Akaya ait olan anlarını
Ah keşke annemde olsaydı da tanıştırabilseydim...

Kadmiyum Kırmızısı (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin