~5~

51 3 0
                                    

Sabah, yeni bir gün yeni bir başlangıç. Bazı insanlar pek erkenci olamazdı, bazı insanlarsa erken kalkmayı alışkanlık edinirdi.

Talia erken kalkmaya alışkınken, Serene uykunun kölesiydi. Talia yetimhanede kaldığı süre içinde uykusunda diğer çocukların zorbalığına uğramıştı. Zaman içinde bu olaylar Talia'nın uykusunu iyice hafifletmişti.

Talia o sabah yine erkenden Serene'in kıpırtıları sayesinde uyanmıştı. Uyanmak sorun değildi hele ki uyandığında yanında Serene varsa hiç sorun değildi.

Talia uykulu gözlerini ovaladı ve hafifçe doğruldu. Serene hala uyuyordu. Talia eliyle Serene'in saçlarını yavaşça okşadı. Her gecenin böyle geçmesini öyle çok istiyordu ki. Uykulu gözlere tekrar doldu.

Tekrar ağlamak istemiyordu. Ama konu Serene olunca asla yapmam dediği şeyler bile Talia'nın gözünde mümkün görünüyordu.

O huzurlu anı bölen şey Serene'in telefonundan gelen mesaj sesiydi. Talia ses çıkarmadan telefona uzandı. Neyseki Serene derin bir uykudaydı.

Telefonu eline aldığı anda ekranda gözüne takılan ilk şey mesaj çubuğu oldu.
Hızlıca çaktırmadan okudu.

James
Bugün dersin var mıydı sormayı unutmuşum.

Talia okuduğu gibi telefonu yerine geri bıraktı.
Sabahın köründe mesaj atmakta ne cüretti öyle? Talia hızlıca yerinden sıçradı. Lavaboya gidip elini yüzünü iyice yıkadı. Aynada kendine bir süre baktı.

Daha hiçbir şey başlamadan bitemezdi. James denen bu adam Talia'nın gözünde bir rakip bile olamazdı. Ama o herifin varlığı Talia'nın huzurunu kaçırıyordu.

Talia suratını iyice kuruladıktan sonra yatağa geri döndü Serene'in bugün okula gidip gitmeyeceğini öğrenmeliydi. Talia çekinerek Serene'in yanağını dürttü.

"Hey Serene! Bugün okula gidecek misin?"
Serene uyku sersemi bir şekilde homurdandı.

"Offf... hayır yarın gidicem. Bugün dersim yok. Bırak biraz daha uyuyayım."

"Peki... az önce telefonuna bir mesaj geldi. Kimden bilmiyorum tabii ama bir bak istersen."
Valeria uykulu gözlerini ovalayarak telefonu eline aldı. James'ten mesaj geldiğini görünce ağzı kulaklarına vardı. Tabii Talia'nın sinirlendiğini söylememe gerek yok.

Talia çaktırmadan yatağı düzeltir gibi yaparak oyalandı. Ama bir gözü Serene'in mimiklerini takip ediyordu. Serene'in gülümsemesi her saniye dahada parlıyorken, Talia'nın nefes borusu sanki dahada daralıyor gibiydi.

Serene'in telefonu tekrar eski yerine bırakmasıyla Talia derin bir nefes aldı. Serene'in bir başkası ile ilgilenmesi Talia için bir eziyetti. Talia hafif adımlarla Serene yanaştı.

"Yani bugün okul yoksa... neler yapacaksın?"
Serene üstünü başını hafifçe düzeltti.

"Evde kalacağım bugün..."
Talia hayal kırıklığına uğramıştı. Ama belli etmeden asık suratını aşağı eğdi.

"Ben çıkarız diyordum... ama dinleneceğim diyorsan haftasonu gezeriz."

"Hafta sonu olmaz Talia. James'e sözüm var. Onunla çıkacağız."
Talia yatağın köşesine tutunmasa neredeyse devrilecekti. Talia James'i artık gözünde o kadar küçültmemesi gerektiğini anlamıştı 'Bu işin tadı kaçıyor Talia...'

Talia suratından yalan bir gülümseme ile zonklayan başını çaktırmadan kaşıdı. Talia ilk defa ikinci plana atılıyordu. Bu çok aşağlayıcıydı.

"Sorun değil... yani bizim bol bol vaktimiz var. J-James ile ne yapacaksınız?" 'James' bu isim o kadar mide bulandırıcı geliyordu ki...

Melankoli (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin