Hayat acımasız/Karlnap

Okul Gezisi

Okulumuzda bir okul gezisi düzenleniyor.
Annemden gitmek için izin istedim. Bir günlük müze gezisi düzenleniyor. Ders olmayacak. Geziye Nick'de gelicek.

Gezi günü çantamı aldım ve Nick ile okula gittim. Otobüse bindik,

X:(şuna bi isim amk)
Bakın burda kim var, ucube gay ve sevgilisi.

Nick:
Defolup gidermisin?

X:
Yoksa ne olur yinemi üzerime bisey dökersin. Biz ödeşircez bunu unutma.

X arka koltukta bir yere oturdu. Tam bir pislik gelip gelip bana zorbalık yapıyor.

Müzeye geldik, öğretmenler herkesi serbest bırakıtı, ben ve bizim çete gezmeye başladık.

Kitty:
Bu mu çok övülen otopolrte?(yanlış yazmis olabilirim)

Tara:
Kitty, Bu sanat!?

Kitty;
Böyle bir tablo olsaydım kesinlikle daha güzel görünürdüm.

Ben ve Nick bizimkilerin yanından ayrıldık. Arka tarafta gittik. Kimse yoktu. Heykelleri incelemeye başladık.

Nick:
Bir insan niye çıplak bir kadının heykelini yaparki?

Karl:
Bilmiyorum, belki sevgilisi falandır?

Nick:
Ama sevgisin başka şekildede gösterebilir.

Karl:
Ne gibi? Bizim gibi mi?

Nick:
E şey ben o anlamda demedim. Karl!? Tanrım kes sesini!

Karl:
Yoksa ne olur kaba çocuk? Beni dovermisin?
Yoksa yatağa attıp sex mi yaparsın?

Nick:
Kes sesini!

Nick'in dudaklarından öpmeye başladım.
Nick bir anda geri hamle yaptı.

Karl:
Ne?

Nick:
Dur biri gorucek.

O sırada X ve arkadaşlarının  bizim olduğumuz yere doğru geldiklerini duyduk.

Nick:
Hadi gel gidelim.

Tüm gün müzeyi gezdikten sonra okula dönmek için otobüse bindik. Kulaklıktan bir şarkı açtım ve dışarıyı izlemeye başladım.

Nick:
Ne dinliyorsun?

Karl:
Runaway

Kulaklığın tekini Nick'e verdim ve kafamı Nick'in omzuna koydum.

Yaklaşık 30 dakika sonra okula geldik. Nick ile eve yürüyordum.

Nick:
Bu akşam bize yemeğe gelsenize?

Karl:
Anneme sorarım.

Eve girdim.

Jane:
Randevu nasıldı? Hiç öpüstunuzmu?

Karl:
Anne! Bu bir gezi randevu değil. Ayrıca evet bir kere, bide bizi akşam yemeğine çağırdı.

Jane:
Annesini haberi var mı?

Karl:
Bilmiyorum.

Jane:
Ben bi Bayan Yuri'yi arıyım.

Odama çıktım. George aradım.

Karl:
Naber?

George:
İyi gezi nasıldı?

Karl:
Çok iyidi, sende gelmeliydin

George:
Hafta sonumu aptal bir müze gezisi ile harcayamam. Hafta sonları benim için
Uyku,dizi,çizim yapmak  ve sanaldan oyun oynamak demek.

Karl:
Tamam çektiğim resimleri gönderirim.

Kapı çaldı.

Karl:
Gel!

Tekrar çaldı.

Karl:
Anne! Gel dedim ya!

Tekrar çalınca gidip odamın kapısını açtım.
Kimse yoktu. Alt katta inmek için merdivenlere yöneldim ki bir anda arkadan iki el beni tutana kadar. Korktum ve çığlık attım. Nick bana gülüyordu.

Karl:
Nick! Burda ne işin var?!

Nick:
Ne o beni gördüğüne sevinmedin mi?

Karl:
Sevindim ama ödüm koptu.

Nick:
Seni korkutmak çok eğlenceli.

Karl:
Bir anda nereden çıktın?

Nick:
Kapıyı çalıp tuvalette saklandım.

Karl:
Pislik!?

Nick:
Neyse gel bize yemeğe gidiyoruz.

Karl:
Size geliyorum niye bize geldin.

Nick:
Bilmiyorum.

Nick tam bir gerizekalı ama onu bu yüzden seviyorum.

Evden çıkttık ve Nick'in evine gittim.
Nick ile odasına çıktık.

Nick:
Seni öpmek istiyorum.

Karl:
Öp o zaman.

Nick'in dudaklarına yapıştım. Okadar sert öpmeye başladım ki neredeyse Nick' nefes alamıyordu.

Nick:
Yavaşla biraz.

Karl:
Kapa çeneni.

Dudaklarından öpmeye devam ettim.
(Nick'e yazık amk)

Bayan Yuri:
Çocuklar Yemek Hazır!

Karl:
Nick, durmamız lazım.

Nick:
Doğru, hadi gel.

Yemek için alt katta indik.

Güzel bir akşam sonrası eve geldik. Yatağa uzandım. Çok mutluyum.
(Bu uzun sürmeyecek)

Sabah Nick ile okula girdik ki....