GİRİŞ

39 8 5
                                    

"Ölüm yaşamdan sonraki sonsuz bilinmezliktir..."

Giriş bölümüne hoş geldiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, kitabın akıbeti için ve emeklerimin karşılığı olarak tabii ki de çok önemli bir faktör bu çünkü. O zaman, tekrar hoş geldiniz. Bu bölüm bitince 1.Bölüm'de buluşalım.
Keyifli okumalar 💖

Kurşun zayıf bir kalbi deldiğinde parçalanan daima geride kalanlardır, toprağa gömülen beden ölümün soğukluğunu hissettiği an yaşama isteğiyle dolar, hayatında hiç tatmadığı kadar ürkütücü bir korku sarar bendini. Hayatı bir şerit gibi gözü önünden geçerken hayatta kalmak için zihnini açık tutmaya zorlar, fakat bedeni terk etmeye hazırlanan ruh bu komutu ciddiye almaz. Ölüme yaklaşılan o dakikalarda son olarak en sevdiğiniz insanla olan anılarınızı düşünürsünüz, bilinciniz kayar ve yaşamak istediklerinizi görürsünüz. Asıl çıkmazın ölüm olduğunu anladığınız nadir anlardandır, kendi ölümünüz sonunuzdur, başkalarının ise bir önceki haline veda ettiği dönüm noktasıdır. Ölüm, hayatınızdaki kitabın son kelimesidir. Size aşkla bağlı olan kişilerin ise başka bir başlangıca açıldığı bir kapıdır.

Soğuktur getirdiği hisler, hissizliktir, ruhun bedenden çekilmesi ve bu dünyaya veda etmesidir.

Onlarca kurşunun yanından geçseniz de, sizi öldüren o son kurşunun önüne geçemezsiniz. Öleceğiniz gün daha siz anne rahmine düştüğünüz ilk an belirlenir, o gün geldiğinde ise sonunuzdan kaçamazsınız. Evde öylece otursanız bile içtiğiniz suyun soluk borunuza kaçmasıyla sizin için hazırlanan sona ulaşırsınız.

Cesaretli olanların değil, korkakların çözüm üretemediği için seçtiği, çıkmaza çıkan sokağın yoludur. Yaşamak için savaşanlar varken, ölmek için savaşı bırakanların kaçışıdır.

Gitmek istemeyenler kalamayacak kadar çaresizdir, araf böyle bir şeydir ya zaten. İpin ucunda cennet vardır, hemen aşağısı ise kaynar suların taştığı, alevlerden oluşan bir cehennem.
Ne geriye dönebilirsiniz, ne cennete ulaşabilirsiniz, nede aşağıya düşme korkusuyla bir adım atabilirsiniz, araf.

Bazı gidişlerin geri dönüşü yoktur, aşağısı cehennemdir, adım atamazsınız. İlerisi cennettir, ulaşamazsınız.

Bir adım attı kadın, cehennem ateşine düştü ama cennete ulaştı. Araf geride kaldı.

Telefonu çevirerek numarayı tuşlayıp kulağına götürdü, açılmasını bekledi, bekledi, bekledi... tam kapatacağı esnada karşı taraftan yanıt geldi. Özlediği o ses duyuldu.

Bir karar aldı kadın, ipin üstünden her türlü düşecekti ama diğer seçeneklerde cennete ulaşamıyordu. Bu cehennemden kendisinin çıkışı yoktu ama cennet görünüyordu, ulaşıyordu cennete. Bu yüzden tercih ettiği yolda emin adımlarla yürümeye kararlıydı, cennete ulaşmak için cehennemde yanmaya razıydı.

Cennetin kokusunu alıp ateşte yanarak yok olmaya hazırdı.

"Yanıma gel, konuşmamız lazım."

Ölüm... yaşamdan sonraki sonsuz bilinmezliktir.

Sonsuz bilinmezliğe bir adım atıldı. Cennete ulaşmak adına cehennem ateşinde yanmaya göz yumuldu, araf... artık çok geride kaldı.

SON MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin